Azra'nın 9 Yıllık Hukuk Mücadelesi

Adana'da 9 yıl önce dünyaya gelen ancak ebe hatası yüzünden oksijensiz kaldığı için yüzde 99 engelli olarak dünyaya gelen Azra'nın ailesi yerel mahkamenin ebe ve 4 doktoru suçsuz bulması üzerine Yargıtay'a başvurdu.

Adana'da yaşayan Melek Eser ikinci çocuğuna 2004'de hamile kaldı. Doğum için 11 Kasım 2004'de Çukurova Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne yatan Eser, iddiaya göre, uzun süre acı çekmesine rağmen görevli ebe G. A. tarafından doktor yardımı alınmadan doğumu yaptırıldı. Uzun süren doğum sonrası dünyaya gelen Azra Nur bebek, morarması, sürekli kasılmasına karşın Dr. T. Ş. tarafından taburcu edildi. Eve götürülen minik Azra Nur'un rahatsızlığında değişiklik olmayınca baba Mustafa Eser (46) kızını özel bir hastaneye götürdü. Muayene sırasında kasılma nöbeti gelişince Azra Nur bebek tekrar hastaneye yatırılıp kuvöze alındı. Yapılan tetkikler sonucu, doğum sırasında oksijensiz kalan Azra Nur'a epilepsi teşhisi konuldu. Önce genetik denildi. 19 yaşındaki abla Dilara ile aile fertlerinde yapılan tetkiklerde genetik olmadığı, doğum hatası olduğu belirlendi. Beyin hücreleri öldüğü için doğarken ölü gibi yaşamaya mahkum edilen Azra Nur'un babası Mustafa ve annesi Melek'in, kızlarının özürlü doğmasında hatası olduğu iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusu üzerine Adana 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 4 doktor ile bir ebe hakkında açılan dava yaklaşık 7 yıl sonra karara bağlandı. Azra Nur'un epilepsi doğmasında kusurları olduğu iddiasıyla 'Görevi kötüye kullanmak' suçundan 3'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Dr. A. İ., Dr. F. T. Ş. Dr. A. E. M. ve Dr. R. Ç. ile ebe G. A. suçlamaları kabul etmedi. Azra Nur'un özürlü olarak doğumunda sanıkların görev ihmali ve kusurlarının bulunup bulunmadığı konusunda 3 ayrı rapor alındı. Sağlık Bakanlığı Yüksek Sağlık Şurası ebe Akyol'u 8'de 2 kusurlu, diğer sanıkları ise kusursuz buldu. Hakim itirazlar üzerine bu kez İstanbul Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu'ndan ikinci rapor aldırdı. Bu raporda, Azra Nur'un normal doğduğu, bebekte meydana çıkan rahatsızlığın doğumla ilişkilendirilemeyeceğinden sanıkların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu belirtildi. 2 rapor arasındaki çelişki nedeniyle Adli Tıp Genel Kurulu'ndan da üçüncü rapor alındı. Genel kurulda, Azra Nur'un normal doğum suretiyle dünyaya geldiği, epilepsi rahatsızlığı ile doğumun ilişkilendirilemeyeceğinden sanıkların görev gereklerini yerlerine getirmedikleri tespit edilemediği belirtildi. Mahkeme hakimi de, 3 rapor doğrultusunda sanık 4 doktor ile ebe hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçunu işledikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verdi. Karara anne Melek ve baba Mustafa isyan etti. "Kızımız o zaman nasıl özürlü doğdu?" diye soran anne Melek ve baba Mustafa, karara itiraz etti. Azra Nur'un bugün 9 yaşında, yüzde 99 özürlü olduğunu belirten anne Melek, "Doğumu ebe yaptırdı. Ebe, rahatsızlanmama rağmen doktor çağırmadı. Bebeğimdeki anormalliklere rağmen 'normal' diye taburcu ettiler. Şimdi kızım yatağa bağlı ölü gibi yaşıyor. Ancak kızımı bu hale getirenler beraat ediyor. Bu nasıl adalet? Ben adalet istiyorum, kızımı bu hale ebe getirdi. Benim doğum zamanım geldiği halde doğuma almadığı için bebek kakasını yedi oksijensiz kaldı. Ben üstelik 9 ay boyunca Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde doğum doktoruna gittim. Doktor o zaman bebeğin çok sağlıklı olduğunu söyledi. Engelli olsaydı bize söylerdi" diye yakındı.

Baba Mustafa Eser ise her şey ortadayken sanıkların beraat etmesi nedeniyle adaletten şüphe eder hale geldiğini söyledi. Kızları Azra Nur'un her gün gözlerinin önünde eridiğini belirten baba Eser, "Hiçbir vücut fonksiyonları çalışmıyor. Bir gözü görüyor. Oturamıyor, başını tutamıyor, yemek yiyemiyor. Sağlık Şurası ebeyi 8/2 'de kusurlu buldu. Biz de o zaman yüzde 6 kimin kusuru diye sorduk. Ancak, sonradan alınan 2 raporla hepsi kusursuz bulundu. Meslek dayanışmasıyla sanıklar kurtarıldı. Adalet varsa Allah rızası için tecelli etmesini istiyorum. Olan bize oldu, başkalarına olmasın. Başka Azra'ların başını gelmesin. Biz konuyu Yargıtay'a taşıyacağız. 9 yıldır devam eden hukuk mücadelemiz sürecek" diye konuştu.

 

Bakmadan Geçme