Az hasarlı işkence

Van 2011 de ikisi büyük ve devamında binlerce artçı deprem yaşadı ve on binleri aşacak vaatler,  sözler… Daha neler neler. Ama en çokta sıkıştıkları noktada da tek dayanakları savunmasız muhtarlardı. 7 gün 24 saat halkın içindeler ama ellerinde hiçbir yetki yok, hiçbir bilgi yok ve hiçbir konuda bilgilendirilmemiş gariban muhtar.
Gel de halka cevap ver, kısacası muhtarlık vatandaşın son limanı yada son durakları olmuş.
Evet, Van Van olalı böyle deprem görmedi, fakat böylesi rezalete de şahit olmadı. Halkı hep umutlandırdılar. Yıkılmış evlerine orta hasar verdiler, hiçbir şey olmamışa yıkım verdiler, oturulamaz eve hasarsız dediler ve yıkılmış umutlara az hasarlısın dediler.
On bin artçı deprem görmüş tek hasarlı ev bulunmayan güzel Van'ım. Yaralısın biliyorum ama gel gör ki yarana tuz serpiyorlar. Az hasarlılara bin 250 TL sözü vardı ya onu bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Halkının, yüzde 80 ine vermiyorlar yeniden dilekçe ver diyorlar, dilekçe tek olsa amenna, bak daha neler neler istiyorlar. Su faturası, elektrik faturası, doğalgaz faturası, internet faturası, telefon faturası ve noter tasdikli kira kontratı.
İşte güzel Van'ım halkına bunu reva gördüler. Oysa Sn. Başbakanın ve Sn. Bakanların söylemleri nelerdi, bir hatırlatalım az hasar listesinde ismi olan her vatandaşımıza koşulsuz  bin 250 TL. boya parası vereceğiz yoksa Simav yada Samsun'la mı seni karıştırdılar yanlışlıkla çıktı ağızlarından yada Van da olup bitenden Sn. Başbakan haberdar edilmiyor mu, onu bilmem artık. Ama ben AKP İl başkanı Sn. Abdullah Aras'ı bizzat arayıp rezaletten dolayı kendisini bilgilendirip ilgilenmesi ricasında bulundum. Fakat (AFAD) aynı tas aynı hamam.
Şair Mehmet Akif Ersoy'un zulmü alkışlayamam şiiri tamda Van'da olup bitenlere güzel bir örnek olarak ve depremde bizzat bakanlık toplantısında söylediğim bir sözü tekrarlayarak dile getirmeye çalışayım. 
" Sn bakanım bu halkı saf ve yumuşak başlı görüp koyun muamelesi yapılmasın lakin yumuşak başlılığımız insanlığımızdandır, yoksa hayvan muamelesi yapılıp ta istediğimiz yere çekeriz şiarı ile hareket edilmesin aksi halde şairin şu mısralarını okuyarak;
YUMUŞAK BAŞLI İSEM, KİM DEDİ UYSAL KOYUNUM?
KESİLİR, BELKİ, FAKAT ÇEKMEYE GELMEZ BOYUNUM.
Bu halka zulmü reva görmeyin bu halk eğer bazı şeyleri görmemezlikten geliyorsa efendiliğindendir. Oraya buraya koşturtup sesini çıkartamıyorsa saygısındandır.
Yoksa bu halk enayi değildir. Bunu da bilesiniz."  Dedim
Sözlerime büyük şairin o güzel şiiri ile son veriyorum.
ZÜLMÜ ALKIŞLAYAMAM
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Mehmet Akif Ersoy
vanhaber, van haber, van, haber
çetin bilir, vatandaş,toki, az hasarlı

Bakmadan Geçme