Aşın engellerinizi. Hatta yıkın gitsin!

Hayatınızda bir şeyleri yapmayı kafanıza koyup, bir kaç gün sonra vazgeçtiğiniz oldu mu?
Her senenin başında, her ayın başında ya da her hafta başı kafanızda gerçekleştirmek istediğiniz hedeflerin bir listesini oluşturup sonrada vazgeçip, zamana bıraktınız oldu mu? Ya da bir yerde gördüğünüz, duyduğunuz,  okuduğunuz bir şeylere hedefler koyduğunuz oldu mu? Ama çoğu zaman koyduğumuz hedefe ulaşma yolunda, bizi bazı engeller bekler. Bunların çoğu içsel engellerdir. Büyük işler başarmak için büyük düşünmek gerekir. Taşıdığımız yüreğin ve beynin hakkını vermek zorundayız. Gerçek engelleri ancak böyle aşarız.
Eksiklik, insanın ayakları üstünde duramaması, elleriyle bir şeyi kavrayamaması, dilinin dönmemesi, duymaması ya da görmemesi değildir. Gerçek eksiklik, bunları eksik olarak görmektir. Asıl engelsiz olanlar, taşıdığı yüreğin ve beynin hakkını verenlerdir.
Bizim hayatta ki amacımız, insanlar, nesneler veya objelerken, onlar durumları ele alıyor. Ne tuhaf değil mi?
Siz doyasıya yaşadığınızı düşünüyorsunuz ama yaşamıyorsunuz bile. Ufacık şeyler üzüyor. Hatta değer kattığınız şeyleri kaybettiğinizde, canınıza kastediyorsunuz. Gülünecek durumda ağlanılacak bir duruma düşüyorsunuz.  Her engel aşılması için vardır öyle değil mi? O halde hala ne duruyorsunuz!…
Öncelikle bunu yapabileceğinize inanın. Sizde bir insansınız, diğer insanlardan hiç farkınız yok. Onlar başarıyorsa siz de başarabilirsiniz. Unutmayın ki başarı yoktan var olmaz; kendimiz yaratırız başarımızı, hırsımızla, kararlılığımızla ve içimizdeki savaşçının desteğiyle...
İçinizde, karanlık bir köşeye zincirlediğiniz savaşçıyı özgür bırakın, bırakın ki size yol göstersin, zaferinize vesile olsun...
Kendimizi sevmek ve başarılarımızı ödüllendirmek, güzel bir hayat için şarttır bence.
Şimdi bir düşünün. Siz hayattan ne istiyorsunuz? Bir ev mi, güzel bir araba mı, hayalinizde bir tatil mi var ya da âşık mısınız? Onunla evlenmek mi istiyorsunuz? İstediğinizi alın, kendinize armağan edin onu... Ama zorbalıkla değil, samimiyetle ve hırsla, kararlılıkla.
Kayıplar gün geçtikçe artsa da, mutlaka bir yerde kazanıyoruzdur. Her bitiş bir başlangıçtır.
Hiç dert etmeyin. Eğer çok isterseniz, hayalinizin peşini bırakmaz ve istediğinizi elde edene kadar koşarsanız. Muhakkak ki şans sizden kaçmaktan bıkacak ve size kucak açacaktır. Bu hırsınız, kararlılığınıza, kendinize bir armağandır...
Hadi hala ne duruyorsunuz, aşın engellerinizi. Hatta YIKIN GİTSİN!!!

Bakmadan Geçme