Artos kelebekleri

Bahri Yıldızbaş yazdı...

Kelebekler yuvası, Artos Dağı.

Artos Dağı, kendisine özgü yapısıyla dünyada çok farklı bir konuma sahip. Artos dağı kelebekleri, 200 farklı kelebek türüne ev sahipliği yapmakta. Kelebek çeşitleri bakımından dünyanın en önemli yerlerinden biri olan Artos, dağcıların da gözdesi.

Özel yapısı nedeniyle dünyada tek benzeri, Okyanusya'da bulunan Artos dağı, bol miktarda kükürte sahiptir. Karşısında bulunan Akdamar adasıyla bir bütün oluşturan Artos dağı, muhteşem fotoğraf karelerine ev sahipliği yapmakta.

Kelebek yolculuğunda; Kızıltaş, Görentaş, Çatak, Bahçesaray (Müküs), Konalga ve Pervari vadilerinin gizemli güzelliklerinde kendinizden geçer ve zamanı unutursunuz. Akarken, oluşturduğu sütbeyazı renginden dolayı beyaz şelale anlamına gelen Kanisipi ismi verilen su kaynağından içtiğiniz su ile hafifler, elinizi yüzünüzü yıkarken yorgunluğunuzu unutursunuz. Hele hele, o suyla yapılan gırtlama bir çay içerseniz, yeniden yürüme ve vadilere tırmanma cesareti yakalarsınız.

Endemik “sadece bir bölgede yetişen” anlamına geliyor. Bu bölge koca bir ülkeyi kapsayabileceği gibi görüş sınırları içinde kalan küçücük bir alan da olabiliyor. Endemik kelimesi dilimize “yerli” anlamına gelen Latince “endemus” kelimesinden geçmiştir.

— “Lale der ki: “Ey Allah’ım benim boynum neden eğri? Yardan ayrı düştüm gayrı, benden ala çiçek var mı?” dizelerini Âşık Veysel’e yazdıran çiçektir ters lale… Artos eteklerinde, Gevaş ve Van çevresinde, ilkbaharda  ‘hüzün çiçeği’ dediğimiz, 15 gün ömürlü ters laleler ve onlarca farklı kelebekler ile çiçekler, muhteşem görüntüler oluştururlar.

Peki biz Vanlılar ve Van’da yaşayanlar, buralara gezmeye gittik mi? Gittiysek, o rengarenk “Artos Kelebekleri” ile onlarca renkteki endemik ve kokulu çiçeklerin fotoğraflarını çektik mi? Çocuklarımıza, anlattık mı?

İlk, yetmişli yılların başlarında görmüştüm o yöreyi. Kelebek, endemik ve onlarca renk cümbüşü çiçekleri çokta fark etmemiştim. Taki öğretmen olduktan, 1983 yılında Akdamar Oteli açıldıktan, rahmetli Oğuz Kuralkan (abim gibiydi)’ın, arkadaşım Kazım Saraçoğlu’na beni çağırttığı zamana kadar. Otele girdiğimde, yaşlı bir erkek ve iki kadın ile tanıştırıldıktan sonra, onların elindeki haritaya göre, bir haftalık gezimizdeki maceralarla, endemiklerin ile Artos Kelebeklerinin mekanlarını öğrenmiş ve ABD’li bilim adamlarının sayesinde tanımıştım. Müküs, Çatak ve Pervari ballarının kalitesinin (şekerci balcılar olmasaydı) sebeplerini de, anlamışsınızdır. Bugün Whattsap’tan çocukluk arkadaşım Veysel Solmaz, Gevaş’dan çiçeklerin fotoğrafını gönderince, içimdeki anılarım “yaz ve paylaş” dedi. Vesdan türküsü ile pekiştireyim. Bahri Yıldızbaş

TOYCULAR

Ben giderem Vestana (Gevaş)

Yarim için fistana

Yare fistan yaraşır

Ah bir giyse üstüne

Evleri yol üstüdür

Kemeri bel üstüdür

Her gün geçme buradan

Demesinler dostudur

(Her dem gidem o yare)

(Goy desinler dostudur)

Men giderim hamama

Demeyin gaynanama

Gaynanam bostancıdır

Mennen ister şamama

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme