Antalya'da 'Halkın Gündeminde' Bekir Coşkun vardı...

           
Antalya Büyük Şehir Belediyesi'nin en önemli sosyal etkinliklerden biri olan Halkın Gündemi'nin 2012 Mart ayı konuğu Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun ve kuzeni ressam Hasan Rasgeldi'ydi.
Antalya Kültür Merkezi Aspendos salonunda hafta arası ve söyleşi saatinin 14.30 olmasına rağmen etkinliğin mekânında izleyici izdihamı yaşandı. İzleyicilerin yaklaşık yüzde seksen beşinin bayanlardan oluştuğu görüldü:
"Erkeklerimiz yine tüymüş."Esprisi yapan Bekir Coşkun söyleşiyi düzenleyen Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanlığına ve ekibine, katılımcı tüm konuklara teşekkür etti.
Yazar Bekir Coşkun korkularından ve kaygılarından söz etti. İnsanların özel hayatının dinlenmesinin birey mahremiyetine verdiği büyük sıkıntı ve huzursuzluğu anlattı:
"Gazeteciyiz ya bizi de dinlemeye almışlar. Hiç sevmediğim ama mecburen kullanmak zorunda kaldığım cep telefonunu her açtığımda üç kişilik bir görüşme yaptığımızı anlayabiliyordum. Öyle ki bizi dinleyen görevli o sıralar soğuk algınlığından arada bir öksürüyor. Bizde konuşmalarımız arasına nane, kekik gibi otlar kaynatıp içmesini öneriyoruz. Tabi ki dinleyenimiz çıtını çıkarmıyor. Öyle böyle derken aramızda duygusal bağ da oluştu. Hani çok ciddi memleket meselelerini arkadaşlarla telefonda konuştuğumuzda durumun hassasiyetinden olmalı ki dinleyenimiz öhü öhü gibisinden sesler çıkararak dikkatimizi çekiyor. Gel zaman git zaman bizi dinleyen arkadaş emekliye ayrıldı. Gazetemizin santralinde görev verdik. Eski alışkanlığından olmalı ki arada bir bizi dinliyor. Örneğin bir keresinde akşam eve çıkmaya hazırlandığımda 'Bekir bey yenge yumurta istemişti unutmasın değil mi?' diye hatırlatma yapmıştı. Yani o günler hala devam ediyor. Ve insan olarak üzülüyoruz."Diye söyleşinin konuklarıyla mizahi içerikteki ilginç anısını paylaştı.
Ana Muhalefet Partisinin etkin politika yapamadığı takdirde halkın alternatif bir parti çıkarmak zorunda kalacağını bu nedenle C.H.P'nin çok daha etkin çalışmasının gerekliliğini vurguladı. Geçmişte; vatan, bayrak ve millet sevgisinin ulusun ortak paydası olduğunu ama şimdi bu şuurun ciddi biçimde erozyona uğradığından bahsetti. Yazarlara ve öğrencilere cezaevlerinin reva görülmesini doğru bulmadığını, gelişen politikalara karşı ortaya konan eylemlerin demokratik olduğunu ve bu tavrın baskıyla engellenmesini doğru bulmadığının yorumunu yaptı.
Eşi Andrea'nın da salondaki izleyiciler arasında bulunması nedeniyle özel yaşamından kesitler anlattı. Bir Katolik olan eşiyle arasında hiçbir anlaşmazlık olmadığını bunu sağlayan değerin de laiklik olduğunu belirtti.
"Kayınvalidem rahmete gitmişti. Bir akşam dönüşü baktım bizim evden mevlit sesi yükseliyor. İçeri girdim, bıyık altından gülerek Hıristiyan Katolik olan eşime 'Ne o Andre sende mi kıvırtmaya başladın. Nereden çıktı bu mevlit?'Diye sordum. Andrea da her zamanki yalın haliyle;'Önemli olan Allah'a ulaşmak değil mi? Ha mevlit, ha mum, ha ilahi. Fark eder mi? Annemin ruhuna gitsin de nasıl gidiyorsa gitsin.'Dedi. İşte fazilet burada... Bilmem anlatabiliyor muyum?"
Yazarların ve gazetecilerin toplumun gerçeği yansıtan aynaları olduğunu vurgulayan Bekir Coşkun, yazarların yazdıklarına okurlarca yorum ve mesajlar göndermeleri halinde onlara gerçeği yalnızca gerçeği yazmaları açısından cesaret verileceğinin ve yazma arzularının artacağını söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın kentin çağdaş sosyal dokusuna katkılarda bulunduğunun ve dili olmayan hayvanlar için barınaklar yaptığının öneminin de altını çizen Bekir Coşkun bu nedenle Antalya'da yaşayanların çok şanslı olduğunu anlattı.
"Nehirler hep ileri akar... Nehirlerin akışını geri döndürmenin olanağı yoktur. Sizlerde nehirler gibi olun." Sözleri ise ayakta alkışlandı.
Saat 14.302da başlayan söyleşi saat 16.00'da yerini Bekir Coşkun'un yazılarının, Hasan Rastgeldi'nin resimlerinin yer aldığı Yazının Rengi adlı resim sergisine bıraktı. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından sergide yer alan eserlerin bulunduğu albüm etkinliğe katılan konuklara armağan olarak sunuldu.

Bakmadan Geçme