Anneme Mektup

Sen bu dünyadan göçüp gittiğinde, her aklıma geldiğinde seni hasretle, sevgiyle ve minnetle anacağım.

Sen bu dünyadan göçüp gittiğinde, her aklıma geldiğinde seni hasretle, sevgiyle ve minnetle anacağım.

 

Yüreğimde güneş yanığıyla geldiğimde kapına, sobelenmiş çocuk gibiydim yenik ve yaralı. Yaralarımı sağaltmak için keder denizindeki çırpınışlarını unutmayacağım.

 

Oysa seninde soğumamış küllerin vardı ninniler  söyleyen yüreğinde. Kim inkar edebilir ki senin cefakarlığını, fedakarlığını.

 

Her kapıyı açtığında gülümserdin dudaklarına ağır gelen devinimle…

 

Ne kadar sabırlı, ne kadar özveriliymişsin meğer bunu şimdi daha iyi anlıyorum.

 

Hep söylediğin bir şey vardı. Kadın olmanın ağırlığını anne olunca anlayacaksın, çocukların seni yaşama bağlayacak, onlar senin can suyun olacak derdin.

 

Anne olmak sınırlılık duygusu verir insana. Doğurduğun her çocuk onları yaşama hazırlarken senden bir şeyler alır götürür.  Bu nedenle onlara vermen gereken  sonsuz sevgi, güven olmalıdır. Onlara vereceğin sevgide cimri davranma. Çünkü yüreğimizde sevgiyi htiğimiz sürece gidecek bir yönümüz, hareket edecek enerjimiz ve yolumuzu gösterecek bir haritamız var demektir. Yanına bir de umudu eklemeyi unutma diye tembih ederdin.

 

Gerçek sevgide koşul arama, koşulsuz sev derdin hep. En büyük zenginlik ne malda ne mülktedir. Yaşama sevincinin bulunduğu yerdedir.

 

Gün gelir sahip olduğun senin için çok önemli, çok değerli bir şeyden vazgeçmek zorunda kalabilirsin. Bu her ne olursa olsun tuttuğun kadar kolaylıkla bırakmayı bilmelisin. Her merhaba bir veda nın başlangıcıysa da, her veda başka bir merhabanın başlangıcı olabilir. Bu zorlukları ancak yüreğinde sevgi varsa başarabilirsin derdin.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme