Sabır ve azmin öyküsü: Muzaffer Van, Kur'an-ı Kerim'i elle yazdı
Emekli öğretmen Muzaffer Van, Kur'an-ı Kerim'i elle yazarak önemli bir başarıya imza attı. Van, Kur'an-ı Kerim'i yazma fikrinin üç yıl önce başladığını ve bu süreçte disiplinli çalışarak hedefini gerçekleştirdiğini ifade etti.
HAYATI VE EĞİTİM GEÇMİŞİ
Aslen Adilcevazlı olan, uzun yıllardır Van'da yaşayan Muzaffer Van, hat sanatına duyduğu ilgi neticesinde Kur'an-ı Kerim'i elle yazmaya karar verdi. Alpaslan Öğretmen Lisesi mezunu olan Van, 1982'de Eğitim Enstitüsü'nü, 1996'da ise Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü'nü tamamladı. Bir dönem Giresun'da öğretmenlik yapan, sonrasında ise Van'da esnaflıkla iştigal eden Muzaffer Van, evli ve beş çocuk babasıdır.
Hat sanatına olan ilgisini geliştirmek amacıyla kısa süreliğine İstanbul'da hattat Selim Türkoğlu'ndan ders aldığını aktaran Muzaffer Van, asıl hocasının Hüsrev Paşa Camii İmam Hatibi Ahmet Hüsrev Koyuncu olduğunu vurguladı. Kur'an-ı Kerim'i yazma fikrinin üç yıl önce Ahmet Hüsrev Koyuncu hocasıyla tanışmasıyla birlikte olgunlaştığını dile getirdi.
KUR'AN-I KERİM'İ ELLE YAZMAK İÇİN KURSA YAZILDI
Muzaffer Van, Kur'an-ı Kerim'i yazma sürecine ilişkin bilgi vererek, 'Asıl hat hocam Hüsrev Paşa Camii İmam Hatibi Ahmet Hüsrev Koyuncu'dur. Hocamla ilk derste aramızda güzel bir diyalog gelişti. Ben, kendisine Kur'an'ı Kerim'i elle yazmak istediğimi söyledim. Hocam da en az bir-iki yıl çalıştıktan sonra başlamam gerektiğini ifade etti. Ben ise yaşım ilerlediği için gecikirsem gözlerimde rahatsızlık oluşabileceğini, ellerimin titrediğini belirttim. Bunun üzerine hocam, kursa iki yıldır devam eden arkadaşlarımın fikrini almamı ve derse ciddi olarak devam edip bir an önce yazmaya başlamamı tavsiye etti. Hocamın teşviki sayesinde yazmaya başladım. Yazdığım her sayfayı kendisine gösterdim. Hocamın beğenisi arttıkça benim de şevkim yükseldi. Bu nedenle hocamın üzerimde çok büyük emeği var' ifadelerinde bulundu.
'BU FİKİR, 3 YIL ÖNCE BAŞLADI'
Kur'an-ı Kerim'i yazma fikrinin üç yıl önce başladığını belirten Muzaffer Van, çevresinden gelen olumsuz tepkilere rağmen hevesinden vazgeçmediğini belirterek, 'Bu fikri çevremdeki insanlara anlattığımda, çoğu bardağın boş tarafına bakarak yapamayacağımı dile getirdi. Sürekli ön yargıyla hevesimi kırmaya çalıştılar. Ama ben bu olumsuz sözlerden etkilenmedim. Azimle, gayretle bu işe sıkı sıkıya bağlandım. Hocam Ahmet Hüsrev Koyuncu beni sürekli teşvik etti. Kelamullah unvanını taşıyan Kur'an-ı Kerim'in piyasada binlerce baskısı olsa da, ben el yazısıyla yazıp Yüce Yaradan'a takdim etmenin farklı bir anlamı olacağını düşündüm. Cenab-ı Allah'ın inayetiyle bitirdim. Ne kadar şükretsem azdır' dedi.
1400 KÜSUR YILDIR TEK HARFİ DEĞİŞMEYEN YEGNE KİTAP
Kur'an-ı Kerim'in 1400 yılı aşkın süredir tek bir harfi değişmeden muhafaza edilen yegne kitap olduğunu hatırlatan Van, 'Cenab-ı Allah, Kur'an'ın kıyamete kadar korunacağını bizlere vadetmiştir. Kur'an-ı Kerim'i harf harf yazmak çok büyük bir mutluluğa vesile oldu. Yazarken inanılmaz bir keyif aldım. En stresli zamanlarımda bile yazı bana huzur verdi, rahat bir nefes almamı sağladı. Kur'an'ı yazarken çok farklı manevi haller yaşadım' dedi.
Muzaffer Van, yazmaya başlamasıyla birlikte sağlık durumunda da olumlu gelişmeler yaşandığını belirterek, 'Yazmaya başladığımda gözlerimdeki ağrı geçti, ellerimdeki titreme düzeldi' ifadelerine yer verdi.
'RABBİME ŞÜKÜRLER OLSUN'
Müminlerin anayasası olan Kur'an-ı Kerim'i yazma şerefine nail olduğu için şükreden Muzaffer Van, 'Kur'an-ı Kerim her müminin hem anayasası, hem dua kitabı, hem de fikir ve zikir kaynağıdır. Dünya ve ahiret huzurunu sağlayan eşsiz bir kitap olması münasebetiyle, onu yazma şerefini bana bahşeden Allah'a sonsuz şükürler olsun' ifadelerini kullandı.
Van, babasının medrese hocası olduğunu ve ondan etkilendiğini belirterek, 'Rahmetli babam Ramazan aylarında sahurdan ikindiye kadar Kur'an-ı Kerim'i hatmederdi. 'Her gün bir hatim indirmek tırpan çekmekten daha yorucudur' derdi. Arkadaşlarının tüm ısrarlarına rağmen ömrünün sonuna kadar bu geleneğini sürdürdü. Bundan çok etkilenmiştim. Kur'an'ı yazmaya başladığımda babamın mezarı başında adeta onunla konuştum: 'Baba, şikyet gibi olmasın, sen her gün bir hatim okumanın ne kadar zor olduğunu söylerdin. Bir de yazmanın ne kadar sabır gerektirdiğini bir bilsen' diye içimden geçirdim. Gerçekten de Kur'an'ı elle yazmak büyük sabır, dikkat, hassasiyet ve emek istiyor' ifadelerinde bulundu.