Neden sadece 12 muhtarı kabul ettiniz?
İdarecilik çok zor deniliyor, belki kimileri için basit, kimileri içinde çekilmezdir. Ama şu unutulmamalı ki, dünyanın en kolay idareciliği Van'da yapılmaktadır. Neden biliyor musunuz?Çünkü biz sahipsiz bir memleketin neferleriyiz. Hep söylerim; bu memleket sahipsizdir diye. Evet öyle bir sahipsiz ki, gariban halkım seçilmişini seçer, beni temsil et diye, ama seçtiği hiçbir zaman atanmışın buyruğundan çıkmamıştır. Emri bakilik bitmemiştir, bu memlekette seçilmişin, atanmışın karşısında düğmesini ilikleyerek, esas duruşta bekliyorsa bu halk daha çok sürünecektir demektir. Oysa halk seçilmişini kendisini temsilen seçer ve sorununu onun aracılığı ile gidermeye çalışır. Ama maalesef ilimiz için bunu söylemek çok zor. Çünkü atanmışlarımızın arkası öyle kuvvetli ki, diktatör ya rejimlerini aratmamaktadır. Halkın seçtiği, ona adeta kuldur. Söz geçiremez, yanlışını düzeltilmesi için uyarma cesaretini bulamaz kendisinde, böyle olunca, istediğine istediği muameleyi yapar, kutuplaşma yaratır ve kimseyi de takmaz.
Biz muhtarlar seçildiğimiz günden beri, tüm siyasi partilere eşit mesafede durduk, hiçbir partiyi diğerlerinden üstün görmedik. Yeri geldi, Ak Parti'ye, yeri geldi, Barış ve Demokrasi Partisi'ne ve yeri geldi, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gittik. Çünkü biz tüm bu siyasi partilerin ortak iradesiyiz, tüm partilerin seçmen oyunu alarak seçilmiş insanlarız. Kimse elimizden tutmadı, kimsenin buyruğuna girmedik, tamamen bireysel çabalarımızla, eş, dost ve ahbap desteği alarak, gecenin bir saatinde halkının hizmetine koşan, yedi gün, yirmi dört saat hazır kıta halkına hizmet ederek seçilmişiz. Bu güne kadar hiçbir muhtar arkadaşım hiçbir siyasi partinin propagandasını yapmamıştır. Hiç kimseye sen A veya B partilisin demedi. Herkesin sorununu, yolunu, suyunu, kanalizasyonunu sorunsuz bir şekilde yaptırtmıştır. Sorununu götürdüğümüz kurum bu güne kadar hiç kimseye ve hiçbir muhtara ideolojik takıntı yapmadı. Herkesi vatandaşı olarak gördü ve eşit bir şekilde insan muamelesi gösterdi. Randevu istediğimizde tüm muhtarlar gelecek mi diye sorar ve herkes gelecekse randevu verirdi. Falanca muhtar, bu veya şu partilidir, demedi eşitlikçi oldu ve kimseyi damgalamadı.
26 Eylül 2012 tarihinde bu köşeden ' Vali Karaoğlu'na mektup' başlığıyla samimi, içten duygularla düşüncelerimi size yazdım, ama arayan soran olmadı.Acaba valilik basın bürosu çalışanları görevlerinin gereği gazetemizde yazılan sorunları, şikyetleri, dertleri size iletmiyorlar mı? Mektubum, yazdıklarım yok sayıldı! Neden?
Evet, Sayın Valim, dört yıldır Van'dasınız ve beraber iki büyük deprem yaşadık. İlk atandığınızda hoş geldin demek için randevu verdiniz. Bunun haricinde kendinizce belirlemiş olduğunuz bir grup muhtar harici hiç kimse ile görüşmediniz, mülki amirimizsiniz ama bugün karşılaşsak hiç birimizi tanımazsınız. Dört yılda insan çarşıda birini görse, merak eder, beraber bir çay içip tanışalım der. İnsanların gönlü böylemi kazanılır. Dört yıldır dernek adına randevu istiyoruz neden vermiyorsunuz? Özellikle depremden bu yana çok büyük sıkıntılarımız oldu ve defalarca dernek olarak randevu istedik vermediniz. En son dernek adına randevu istediğimiz halde, neden 12 kişi ile toplantı yapıp, 22 kişiyi kabul etmediniz. On iki kişi ile yirmi iki kişinin siyasi düşüncesini nasıl belirlediniz? Neye dayanarak ayrım yaptınız? 12 kişi hangi partiden 22 kişi hangi partiden. Siyasi partiler bile, böyle bir ayrım ve kutuplaşmayı yapamazken; siz bütünleştirici ve bütünleyici bir şemsiye olmanız gerekirken maalesef son yaptığınızla muhtarların arasına bile artı ve eksi koydunuz. Evet elbette ki her insanın bir düşüncesi bir ideolojisi vardır. ideolojisiz ve düşüncesiz insan sersem koyuna benzer. Biz muhtarlarda insan olduğumuza göre bir düşünce veya ideolojisinin olması doğaldır. Ama bizim düşüncemiz içimizdedir. Çünkü biz halkın muhtarıyız ve herkese eşit mesafedeyiz. Perde arkasında vicdanımızın sesini dinler öylece oyumuzu kullanırız. Bunun haricinde ne sizin nede bir başkasının muhtarlar arasında ayrım yapmaya hakkı yoktur. Sağlıcakla kalın vanhaber, van, haber, van haber çetin bilir, muhtar toplantısı, karaloğlu
Biz muhtarlar seçildiğimiz günden beri, tüm siyasi partilere eşit mesafede durduk, hiçbir partiyi diğerlerinden üstün görmedik. Yeri geldi, Ak Parti'ye, yeri geldi, Barış ve Demokrasi Partisi'ne ve yeri geldi, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gittik. Çünkü biz tüm bu siyasi partilerin ortak iradesiyiz, tüm partilerin seçmen oyunu alarak seçilmiş insanlarız. Kimse elimizden tutmadı, kimsenin buyruğuna girmedik, tamamen bireysel çabalarımızla, eş, dost ve ahbap desteği alarak, gecenin bir saatinde halkının hizmetine koşan, yedi gün, yirmi dört saat hazır kıta halkına hizmet ederek seçilmişiz. Bu güne kadar hiçbir muhtar arkadaşım hiçbir siyasi partinin propagandasını yapmamıştır. Hiç kimseye sen A veya B partilisin demedi. Herkesin sorununu, yolunu, suyunu, kanalizasyonunu sorunsuz bir şekilde yaptırtmıştır. Sorununu götürdüğümüz kurum bu güne kadar hiç kimseye ve hiçbir muhtara ideolojik takıntı yapmadı. Herkesi vatandaşı olarak gördü ve eşit bir şekilde insan muamelesi gösterdi. Randevu istediğimizde tüm muhtarlar gelecek mi diye sorar ve herkes gelecekse randevu verirdi. Falanca muhtar, bu veya şu partilidir, demedi eşitlikçi oldu ve kimseyi damgalamadı.
26 Eylül 2012 tarihinde bu köşeden ' Vali Karaoğlu'na mektup' başlığıyla samimi, içten duygularla düşüncelerimi size yazdım, ama arayan soran olmadı.Acaba valilik basın bürosu çalışanları görevlerinin gereği gazetemizde yazılan sorunları, şikyetleri, dertleri size iletmiyorlar mı? Mektubum, yazdıklarım yok sayıldı! Neden?
Evet, Sayın Valim, dört yıldır Van'dasınız ve beraber iki büyük deprem yaşadık. İlk atandığınızda hoş geldin demek için randevu verdiniz. Bunun haricinde kendinizce belirlemiş olduğunuz bir grup muhtar harici hiç kimse ile görüşmediniz, mülki amirimizsiniz ama bugün karşılaşsak hiç birimizi tanımazsınız. Dört yılda insan çarşıda birini görse, merak eder, beraber bir çay içip tanışalım der. İnsanların gönlü böylemi kazanılır. Dört yıldır dernek adına randevu istiyoruz neden vermiyorsunuz? Özellikle depremden bu yana çok büyük sıkıntılarımız oldu ve defalarca dernek olarak randevu istedik vermediniz. En son dernek adına randevu istediğimiz halde, neden 12 kişi ile toplantı yapıp, 22 kişiyi kabul etmediniz. On iki kişi ile yirmi iki kişinin siyasi düşüncesini nasıl belirlediniz? Neye dayanarak ayrım yaptınız? 12 kişi hangi partiden 22 kişi hangi partiden. Siyasi partiler bile, böyle bir ayrım ve kutuplaşmayı yapamazken; siz bütünleştirici ve bütünleyici bir şemsiye olmanız gerekirken maalesef son yaptığınızla muhtarların arasına bile artı ve eksi koydunuz. Evet elbette ki her insanın bir düşüncesi bir ideolojisi vardır. ideolojisiz ve düşüncesiz insan sersem koyuna benzer. Biz muhtarlarda insan olduğumuza göre bir düşünce veya ideolojisinin olması doğaldır. Ama bizim düşüncemiz içimizdedir. Çünkü biz halkın muhtarıyız ve herkese eşit mesafedeyiz. Perde arkasında vicdanımızın sesini dinler öylece oyumuzu kullanırız. Bunun haricinde ne sizin nede bir başkasının muhtarlar arasında ayrım yapmaya hakkı yoktur. Sağlıcakla kalın vanhaber, van, haber, van haber çetin bilir, muhtar toplantısı, karaloğlu