Mavi Şehrin Kalemleri
YANIK VATAN
SEMİHA ARASBORA
İki bin yirmi beş, çamlar salınır,
Yurdumda her fidan nimet bilinir
Bir kor düşer yere, servet çalınır
Küllerle kaplandı vatan yanıyor
Bir kuşun kanadı köz oldu düştü,
Ceylanlar geyikler dağlardan aştı
Uluyan kurtların feleği şaştı
İnsan ha söndü ha söner sanıyor
İzmir'de dağ ağlar, yüreğim avgın
Ödemiş'ten iki can aldı yangın
Yarabbi yardım et rüzgarlar azgın
Çeşme, Buca derken içim kanıyor
Bursa Uludağ'da ateş uyanır,
Gökyüzü kararmış sise boyanır,
Vicdanı olan kul nasıl dayanır
Ormanlar yanarken kanım donuyor
Antalya yeşili yerlere döşer
Manavgat kıpkızıl, cehennem yaşar
Serin yaylalara kızıl kor düşer,
Yangın ne bitiyor ne de sönüyor
Muğla'da zeytinler suskun dizildi,
Köyceğiz, Marmaris kara yazıldı
Turnalar göç etti, bağrım ezildi,
Gökten yağmur gibi çıngı iniyor...
Çanakkale hani yurdun paresi,
Her karış toprağı şehit yaresi,
Yanar ciğerimiz, yok mu çaresi?
Tarihim ağlıyor, özüm siniyor
Ah Hatay'ım Zambak biten dağların,
Soldu nar çiçeği yamaç bağların,
Karaeli nerde güzel çağların
Gönlüm gözyaşına derdi banıyor
Kütahya, Denizli, daha ne deyim
Manisa, tek ağaç bile her şeyim
Kader denmez buna ihanet beyim
Yuvasız kuşlarım nerde tünüyor
Fidanlar kurudu filiz açmadan,
Yozgatım ekini daha biçmeden
Harmanlar kalktı bir çinik ölçmeden
Aras'ım yazdıkça başım dönüyor.
İYİ DÜŞÜN
GÜNVAR KORKMAZ
BEYDAĞI'NIN KIZI
Düşlerindir yaptığın yapacağın
Yap sen işin ey ölümlü kardeşim
Gönül dilindedir bil geleceğin
Düşün taşın ey ölümlü kardeşim
Sakın ola boş geçirme zamanı
Pişmanlıkla yaşama hiç amanı
Güldür o gül yüzlü her an simanı
Dik tut başın ey ölümlü kardeşim
Umutsuz olupta çatma kaşını
Bak önüne ihmal etme işini
Her zaman bil hell yersin aşını
Hell aşın ey ölümlü kardeşim
Dünya bir imtihan gelip geçilir
Güzellikler ile doğru seçilir
Kötü olan düşünceler biçilir
Çatma kaşın ey ölümlü kardeşim
İnsan oğlu herdem kendi mimarı Hayaller ile kurar imarı
Beydağı'nın Kızı en büyük krı
İyi düşün ey ölümlü kardeşim
GÖNÜL BARIŞ İSTİYOR!!
YAHYA AZEROĞLU
Bu yalan Dünya'nın atmosferinde
Gönül Savaş değil barış istiyor
Gerçeği görmeyen gözler fer'inde
Gönül Savaş değil barış istiyor
Masum insaniyet ölmesin her an
Barışın gölgesi her derde derman
Detaylar vesaire her şeye rağmen
Gönül Savaş değil barış istiyor
Zalim zülmü ile gülmesin diye
Çocuklar yaşasın ölmesin diye
Çağımızda köle kalmasın diye
Gönül Savaş değil barış istiyor
Bir gün Kara toprak saracak ten'i
İstismar etmeyin Tanrıyı din'i
Sonlandırmak için nefreti kin'i
Gönül Savaş değil barış istiyor
Suçu günahı yok Tanrı kulunun
Neden gözü doymaz insanoğlunun
İnanın bu garip Azeroğlu'nun
Gönlü Savaş değil barış istiyor
BİR GÜN
NURAY ÖNGEÇ
Bitap düştü kara bulanmış puslu gözlerim
Yılların yorgunu nasıl da inliyor yüreğim
Binbir düşünceyle taşıyor,yaķıyor hislerim
Eyvah diyor yollarda sürgün kalmış
Şu bir çift cefakar dizlerim...
Paramparça, kanadı ezik bir kelebek uçuyor bedenimde
Duvarlar koca bir set
Çıkamıyor kalıyor çaresizce
Ellerim boş, gözlerim dolu
Başım dik, dimdik sallanmaktayım
Kendime durmadan hesap sormaktayım
Hüzünlerim öyle çok ki kahrolmaktayım
Kalbi delik ruhu delik öylece yaşamaktayım...
Neyse ki hayat iksirim ayakta tutuyor beni
Dostum sevgilim her şeyim
Beş harfli bir sözcüğe tutunmuş gidiyorum
Ab-ı hayatım 'Sevgi'dir güvendiğim
Zincirlerle bağlıyız
Biliyorum asla terk etmeyecek onu kalbim...
Bunca şeyler içinde
Beni kahreden duygulara set oluyor işte bu sevgim
Okyanus gibi masmavi
Evren kadar uçsuz bucaksız
Her şeyi kucaklıyor ve bırakmıyor
İpek bir kumaş gibi serinletiyor hislerimi...
Yollar aramalıyım, çareler bulmalıyım
Karaya kara çalmamalı diyorum düşünüyorum
Sonra kirli elleri kırmak geliyor içimden
Ama birden duruyorum
Kıramam ki...
Bazen kesmeliyim desem de şiddete tohum eken elleri
Kesemem ki...
Çaresi var biliyorum
Önce içimizde uyuyan güzellikleri uyandırmak
gerek
Sanat gerek, şiir gerek sevgi gerek ruhlara
Ve bütünü kucaklayan gerçek adalet gerek canlara...
İşte o zaman zulümler bitecek, başka çaresi yok
Ve yorgun, solgun yüzümüz bir gün
Sevgi sanat ve adaletle
gülecek...
DÜŞER TAŞA
MEHMET AKKURT
Uzun yaşa kısa yaşa
Birgün değer başın taşa
Binlerce Hayale yaşa
Cansız beden düşer taşa
Çalıp çırpıp haram yeme
Kul hakkı benimdir deme
Şeytana sen boyun etme
Cansız beden düşer taşa
Evlek evlek ektim darı
Kara gargar yedi arı
Kalmadı insanlık varı
Cansız beden düşer taşa
Gün dogmadan oldu yarı
Çirkin başa yağdı karı
Seneye olursa darı
Cansız beden düşer taşa
10.06.2025
SOL YANIM AĞRIMAZDI
SELMA MERİÇ
Sen yokken hayatımda,gözümde yaş olmazdı.
Yüzümde açan güller,sararıp ta solmazdı.
Anlasaydın sen beni yüreğimde yanmazdı.
Sen benim cennetimi ,cehenneme çevirdin.
Senden önce mutluydum,sol yanım ağrımazdı.
Senden önce mevsimler kış olmazdı bahardı.
Kalbim sade yalındı,pınar gibi çağlardı.
Düşlerimi süsleyen,mor sümbüller açardı.
Ömrüme ortak oldun,vurgun yedi yüreğim.
Rüya olsa desem de,budur senin gerçeğin.
Sen başka şehirdeydin,nereden çıktın karşıma.
Acıyorum kendime,ağı kattın aşıma.
Çıksaydın hayatımdan,kalsaydım bir başıma.
Yazık ettin ömrüme,gençliğimi,bitirdin.
Söylediğin yalanla,güvenimi, yitirdin.
Tek pişmanlığım sendin,geçmişten geleceğe.
İçimde fırtınalar kopardığın geceye.
İstemem bitsin artık,görmek istemiyorum.
Sana ait ne varsa ,al götür hayatımdan,
Bir tek anı kalmasın,anmayayım ardından.
Dönmek mümkün olsaydı,olmadığın yıllara,
Uğramıyorum artık,geçtiğin o yollara.
Canımı öyle yaktın,yürek düştü korlara.
Günler haftalar aylar,seneleri tükettik.
Hiç aklıma gelmezdi ömür geldi,sonlara.
Seninde canın yansın,kötüye düşte bir gör.
Belki anlarsın beni,yaşadığın zaman gör.
Yolumuz ayrılınca mutluluk nasılmış gör,
Pişmanlık fayda etmez,yalvarsanda nafile
Benden sonra kalbine kalın duvarları ör.
GÜLÜM
HAYDAR DOKUZ
Gönül çeşmemin suyu kurudu
Sen yoksun diye akmıyor gülüm
Şu bakan gözlerim sanki kör oldu
Sen yoksun diye bakmıyor gülüm
Gönül bahçemde çiçekler soldu
Sen yoksun diye açmıyor gülüm
Buram buram kokan tomurcuk güller
Sen yoksun diye kokmuyor gülüm
Geveze dediğin o şirin diller
Sen yoksun diye konuşmaz gülüm
Bizleri böyle ayrı koyanlar
Dilerim yarine kavuşmaz gülüm
Dünyama ışık saçan o güneş
Sen yoksun diye doğmuyor gülüm
Senin aşkın ile beslenen gönlüm
Şimdi yokluğunda doymuyor gülüm
Sayılı günler tez geçer diyorlar
Senin yokluğunda geçmiyor gülüm
Şu viran gönlüme baykuş tünedi
Kovarım kovarım gitmiyor gülüm
SENDEN KAÇMASIN adlı kitabımdan
TANIYAMADIK
FEVZİ DİNÇER
Faniyiz dünyada gelip geçici
İnsanoğlunu hiç tanıyamadık
Parayı şöhreti hepsi seçici
İnsanoğlunu hiç tanıyamadık
Etkilendik davranışdan özünden
İçten gelen dışa yansır gözünden
Kimseyi tanımaz servet yüzünden
İnsanoğlunu hiç tanıyamadık
Merhametin adı menfaat olmuş
Kasası cepleri parayla dolmuş
Vicdanı silinmiş inancı solmuş
İnsanoğlunu hiç tanıyamadık
Nice şair ozan kaleme almış
Okumayıp fikri hep cahil kalmış
Düşüncelerini araya salmış
İnsanoğlunu hiç tanıyamadık.
Ön planda hep ben bilirim diyor
Çevresini bencil hep hor görüyor
Dinçer'im kendine neler soruyor
İnsanoğlunu hiç tanıyamadık.
31.12.2024