İnme
İnme veya iskemik beyin-damar hastalığı, beyne kan götüren damarların hastalıkları sonucu gelişen tıkanıklıklar ya da damar dışına kanamaların yol açtığı bilinç kaybı, tek taraflı görme kaybı, felçler gibi ani nörolojik belirti gelişimi olarak tanımlanabilir.
Beyin damar hastalıkları, dünyada 60 yaş üstü nüfusta, sakatlık ve işgücü kaybının birinci nedenidir. Kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada ölüm nedenidir. Toplumda yaklaşık her 1000 kişiden 5 ya da 6 sı beyin damar hastalığı geçirmiştir.
İnme; beyin damar tıkanıklığı ve beyin içi kanama olarak ayrılır. İnmelerin %80 i damar tıkanıklığı şeklinde olur. İnme tanısında bilgisayarlı beyin tomografisi ve beyin MR'ı gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır.
İnme tedavisindeki ilerlemelere karşın, inmede en etkili yaklaşım korunmadır. İnmeye kesin olarak yol açan risk faktörleri tedavi ve kontrol edildiği takdirde inme riski azalmaktadır.
Yaş, cinsiyet, ırk ve genetik gibi risk faktörlerini değiştirmek elimizde değildir.
Fakat yüksek tansiyon, sigara kullanımı, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, kolesterol yüksekliği, aşırı kilolu olmak, diyet ve beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik gibi risk faktörleri tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması elimizde olan değiştirebileceğimiz risk faktörleridir.
Kan basıncı ne kadar yüksekse felç geçirme riski o kadar fazladır. Yüksek tansiyon tedavisi inme geçirme riskini %40 oranında azaltmaktadır. Maalesef halen toplumun büyük bir bölümü ya tansiyon yüksekliği olduğunun farkında değildir ya da yetersiz tedavi almaktadır.
Yaşam tarzımızda yapılacak değişiklikler ile inme riski düşürülebilir. Örneğin hareketsizlikten kaçınarak egzersiz yapmak, sigara ve alkolden uzak durmak, bol su içmek, meyve ve sebze tüketmek, yağ ve tuz tüketimini azaltmak, doktorların önerdiği ilaçları düzenli ve doğru şekilde kullanmak oldukça önemlidir.