Büyükşehir Belediyesi’nden Kadın-Erkek Eşitliği‘ne İmza

Büyükşehir Belediyesi, kadın-erkek arasındaki eşitliğin sağlanması için kurulan en geniş ve kapsamlı yerel ve bölgesel yönetimler birliği olan Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı (CEMR) belgesini kabul etti.

Vansesi Haber Merkezi

Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı (CEMR) belgesini kabul ederek imza altına aldı. Kadın-erkek arasında eşitliğin sağlanması için kurulan en geniş ve kapsamlı yerel ve bölgesel yönetimler birliği olan Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı (CEMR) sözleşmesi Van Büyükşehir Belediyesi şubat ayı meclis toplantısında ele alındı. CEMR ile ilgili meclis üyelerinin bilgilendirilmelerinin ardından şart oylamaya sunuldu. CEMR şartı oy birliği ile meclisten geçerek kabul edildi

Belediyeler bu sözleşme ile birlikte eylem planı hazırlayacak.

Yerel Yaşamda Avrupa Kadın Erkek Eşitliği Şartı Avrupa'daki yerel ve bölgesel yönetimlere hitaben hazırlandı. Söz konusu yönetimler bu şarta imza koymaya, kadın - erkek eşitliği ilkesini hayata geçirmeyi kamusal bir görev kabul etmeye ve kendi yetki alanları dahilinde Şart'ta öne sürülen taahhütleri uygulamaya söz veriyor. İmzacı tarafların her biri, söz konusu taahhütlerin uygulanmasını desteklemek maksadıyla, Eşitlik Eylem Planı geliştirmek üzere çalışmalar yürütecek, ayrıca; imzacı tarafların her biri, uygulamada gerçek eşitliğin hayata geçirilmesi için, kendi bölgesindeki tüm kurumlar ve kuruluşlarla etkileşime geçme taahhüdünde bulunuyor.

CEMR Nedir?

Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi'nin beraber yürütmüş olduğu bir proje (2005-2006) çerçevesinde hazırlanmıştır. Proje; kadın-erkek eşitliği 5. Topluluk Eylem Programı kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenmiştir.
Kadın - erkek eşitliği herkes için temel bir hak ve demokrasi için gerekli bir değer niteliğindedir. Bu hakkın hayata geçirilmesi için kanunen tanınmasının yanısıra yaşamın her alanında - politik, ekonomik, sosyal ve kültürel - etkili uygulanmasına ihtiyaç vardır. Bu hakkın resmen tanındığı sayısız örneğe ve kaydedilen ilerlemeye rağmen günlük yaşamda kadın erkek eşitliği halen gerçekleşmemiştir. Kadınlar ve erkekler uygulamada aynı haklardan yararlanamamaktadır. Sosyal, politik, ekonomik ve kültürel eşitsizlikler devam etmekte, örneğin ücret eşitsizliği ve politik hayatta yetersiz temsil varlığını korumaktadır. Söz konusu eşitsizlikler ailede, eğitimde, kültürde, medyada, iş dünyasında ve toplumsal örgütlenmede mevcut stereotiplerin üzerine inşa edilmiş olan sosyal kurguların sonucudur. Yeni bir yaklaşım benimsemek ve yapısal değişiklikler gerçekleştirmek suretiyle harekete geçilebilecek pek çok alan mevcuttur. İnsanlara en yakın yönetişim katmanı olan yerel ve bölgesel yönetimler eşitsizliklerin devamlılığı ve çoğalmalarına karşı mücadelede ve de gerçek manada eşitlikçi bir toplumun geliştirilmesinde en uygun noktayı temsil etmektedirler. Bu yönetim yapıları, sahip oldukları yetkinlikler ve farklı aktörlerle kuracakları işbirliği çalışmalarıyla, kadın erkek eşitliği lehine somut eylemler gerçekleştirebilirler.

Yerindelik ve eşitlik ilkesi

Ayrıca; yerindenlik ilkesi kadınların ve erkeklerin eşitlik haklarının uygulanmasında özel bir önem taşımaktadır. Söz konusu ilke tüm yönetişim seviyelerinde - Avrupa düzeyi, ulusal, bölgesel ve yerel - geçerlidir. Avrupa'daki bölgesel ve yerel yönetimlerin çok farklı alanlarda sorumlulukları mevcuttur ve bu sorumlulukların her biri hizmet götürdükleri nüfusun günlük yaşamını eşitliğin geliştirilmesi anlamında uygulamada etkileyecek olumlu bir rol üstlenebilir ve üstlenmelidir. Yerel ve bölgesel özerklik ilkeleri ise yerindenlik ilkesiyle yakından bağlantılıdır. Avrupa Konseyi'nin 1985 tarihli Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Avrupa devletlerinin büyük çoğunluğu tarafından imzalanmış ve onanmıştır.

2005 yılında CEMR tarafından Avrupa yerel ve bölgesel yönetimleri için somut bir araç hayata geçirilmiştir: eşitlikçi kent. 'Eşitlikçi kent' projesi, belirli Avrupa kentlerindeki ve belediyelerindeki iyi uygulamaları saptamak suretiyle yerel ve bölgesel düzeyde kadın - erkek eşitliği politikalarının uygulanması için bir metodoloji ortaya koymaktadır. Şart söz konusu çalışma üzerine inşa edilmiştir. Yerel ve bölgesel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesinde oynayabilecekleri etkin rol Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği (IULA) tarafından 1998 yılında kabul edilen 'Kadın ve Yerel Yönetimler' bildirisinde de vurgulanmıştır. Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı da kadın - erkek eşitliğini temel amaçlarından biri olarak belirlemiştir.

Peki Belediyeler hangi taahhüttüler de bulunur?

-Avrupa Topluluğu ve Birliği'nin, kadın - erkek eşitliğinin geliştirilmesi de dahil olacak şekilde, temel hak ve özgürlükler baz alınarak kurulduğunu ve Avrupa mevzuatının, Avrupa'da bu alanda kaydedilen ilerlemenin temelini teşkil ettiğini hatırlayarak;

-Birleşmiş Milletler uluslararası insan hakları yasal çerçevesini ve bilhassa İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni ve 1979 yılında kabul edilen Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni hatırlayarak; Avrupa Konseyi'nin kadın - erkek eşitliğinin ve yerel yönetimler özerkliğinin geliştirilmesindeki temel katkısının altını çizerek;

-Kadın - erkek eşitliğinin hayata geçirilebilmesinin üç tamamlayıcı alanda eylem gerektirdiğini - doğrudan eşitsizliklerin tasfiyesi, dolaylı eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve eşitlikçi bir demokrasinin proaktif/ileriye etkili biçimde geliştirilmesini destekleyecek politik, yasal ve sosyal ortamın oluşturulması - dikkate alarak; Eşitlik hakkının hukuki tanınırlığı ile reel ve etkili uygulanması arasındaki süregelen çelişkilerin varlığından esef duyarak;

-Avrupa'da yerel ve bölgesel yönetimlerin vatandaşları ve sakinleri için tüm sorumluluk alanları dahilinde eşitlik hakkının uygulanmasında, bilhassa kadın - erkek eşitliği, çok önemli bir rol oynadığını ve oynaması gerektiğini dikkate alarak;

-Karar alma süreçleri ve liderlik mevkilerinde kadınların ve erkeklerin dengeli katılımlarının ve temsillerinin demokrasi için temel teşkil ettiğini dikkate alarak; Bilhassa; 1979 tarihli Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, 1995 tarihli Birleşmiş Milletler Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformu, 2000 tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 23. Özel Oturum İlke Kararları (Pekin + 5), Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, Aralık 1996 tarihli ve kadınların ve erkeklerin karar alma süreçlerine dengeli katılımları konulu Konsey Tavsiye Kararı ve 1998 tarihli Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği 'Kadın ve Yerel Yönetimler' Bildirgesi'nden çalışmalarımız için ilham alarak;

-Eylül 1981 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin 25. yıldönümünü anarak; Yerel Yaşamda Avrupa Kadın Erkek Eşitliği Şartı'nı hazırlamıştır ve Avrupa yerel ve bölgesel yönetimlerini işbu Şart'ı imzalamaya ve uygulamaya çağırmaktadır.

Bakmadan Geçme