Bizim eller

Zaman büyülü bir top gibi. Yüzyıllardır belli bir hızla akıp giderken dokunduğu her şeyi az ya da çok, gözle görülür bir şekilde ya da belli etmeden değiştirip dönüştürüyor.

Zaman büyülü bir top gibi.

Yüzyıllardır belli bir hızla akıp giderken dokunduğu her şeyi az ya da çok, gözle görülür bir şekilde ya da belli etmeden değiştirip dönüştürüyor.

Daha dün kucağımızda hoplatıp zıplattığımız bebek usul usul konuşan, tercihler yapan bir çocuğa, gence, yetişkine dönüşüyor.

Bir kuşak önce babamızın dikmiş olduğu meyve fidanı eğer yeni beton binalar ya da farklı düzenlemeler için kesilip ortadan kaldırılmamışsa serpilip büyüyor, bolca meyve veren başka bir şey olarak varlığını sürdürüyor.

Ağaç demişken, bizim bildiğimiz ağacı, bahçesi bol eski Van şehir merkezi artık ufukta görünmüyor. Yeşilsiz yapılaşma kent merkezini ele geçiriyor. Dün toprak yollarında çember çevirdiğimiz, leppik, çizgi, birdirbir, melikan, yakan top, futbol oynadığımız sokaklar büyük bir hızla beton binalarla dolu asfalt yollara dönüşüp başka şeyler haline geliyor.

Daha dün şu köşede falancanın, bu bahçede filancanın evi vardı dediğimiz yerler usulca silinip tanınmaz hale geliyor. Bir kısmımız göç edip gittiğimiz o başka şehirlerden zaman içinde dönüp geldiğimizde artık eski evimizin artık tam olarak nerede olduğunu kestirmekte güçlük çekiyoruz.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme