30 yıllık emek: Van kedilerine bir ömür adadı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesindeki Kedi Evi Villasında yaklaşık 30 yıldır görev yapan Mehmet Atar Bayır, kedilerle arasında derin bir bağ kurdu. Van kedilerinin bakımını üstlenen Bayır, ömrünü bu özel türün korunmasına adadı.
Kentle özdeşleşen Van kedileri; beyaz ipeksi tüyleri, farklı renkli gözleri, suyu sevmesi ve asil yürüyüşleriyle dikkat çekiyor. Nesli tehlike altına girince, Van YYÜ yaklaşık 30 yıl önce bu değerli ırkı koruma altına almak için kapsamlı bir çalışma başlattı. İlk yıllarda Veteriner Fakültesinin bodrum katında başlayan bakım süreci, daha sonraki yıllarda kurulan Kedi Evi Villası'yla daha modern bir yapıya kavuştu. Kedi evinin ilk gününden beri burada görev yapan 43 yaşındaki Mehmet Atar Bayır, kedilerle arasında derin bir bağ kurdu. Onların her biriyle birebir ilgilenen Bayır, bakım, beslenme ve temizlik süreçlerini titizlikle yürütüyor.
'İlk etapta 30 kediyle bu işe başladık'
Van Kedi Villası Hayvan Sorumlusu Mehmet Atar Bayır, ilk olarak Veteriner Fakültesi'nin bodrum katında bu işe başladığını belirtti. Başladıkları ilk yıllarda sokaklardan kedileri topladıklarını ifade eden Bayır, 'O zamandan beri Van kedileriyle ilgileniyorum. Yaklaşık 30 yıl oldu kedilerle beraberim. Van kedisinin nesli tükenmek üzereydi. Bu çalışma bir doktora projesiydi ve bu proje sayesinde Van kedisine sahip çıkıldı. Her türlü canlıyla ilgilenmek zordur tabii ki. Van kedisinin de kendine has meşakkati, ayrı bir zorluğu vardır. Ancak bir işi severek yaptığınızda her şey insana daha kolay geliyor. Ben sabah işe geldiğimde önce kedilerin arasında dolaşırım. Herhangi bir sıkıntıları, hastalıkları var mı diye kontrol ederim. Bir problem varsa üstlerime bildiririm, yoksa rutin bakımlarına geçeriz. Temizlik, göz bakımı ve genel sağlık kontrollerini hayvan sağlığı personelimizle birlikte yaparız' dedi.
'Ömrüm yettikçe Van kedilerine bakmaya devam edeceğim'
Van kedisinin dünyaca ünlü bir ırk olduğunu hatırlatan Bayır, 'Bu ırkı korumak ve bizden sonraki nesillere aktarmak için elimizden gelen tüm imknları kullanıyoruz. Zaman zaman zor ve sıkıntılı dönemler de oldu; oldukça meşakkatli bir süreçti. Ama o 30 yılın nasıl geçtiğini anlamadım. Çünkü kedilerle ilgilenip onları sevdiğimde hem stresimi hem yorgunluğumu atıyorum. Bu işi severek yaptığım için benim için hem güzel bir meslek hem de dolu dolu geçen bir 30 yıl oldu. İlk yıllarda ciddi sıkıntılar yaşıyorduk. Kedileri yemek artıklarıyla besliyorduk, bazen dışarıdan balık alıp getiriyorduk. Ama o zorlu günler geride kaldı. Şimdi çok daha iyi imknlara sahibiz ve geleceğe daha umutla bakıyoruz. İnsan hayvanları sevdikçe, özellikle de kedilere gönül verdikçe, yaptığı işi daha çok seviyor ve o iş kolaylaşıyor. Benim de ömrüm yettikçe Van kedilerine bakmaya, onlarla ilgilenmeye devam edeceğim' diye konuştu.