2 Nisan Van'ın kurtuluş Yıldönümü

Dünyanın en büyük alçaklığı ne diye sorulsa yanıtım:

-İnsanları bölüp, parçalamak, ayrıştırmak, dinsel ve etniksel parçalara ayırmak ve ötekileştirmek sonrada intikamcı kin ve haset duygularıyla doldurmaktır. İçeriğinde olur.

1915 yılında Anadolu’ya sahip olmak isteyenlerin emperyalistlerin ve aşağılık iş işbirlikçilerinin Doğu Anadolu payı Rus’lara düşer. Bunu fırsat bilen ayrılıkçı Ermeni komiteleri Rus askeri gücünden yararlanarak özellikle Van ve çevresinde kıyımlara başlarlar. En büyük katliamda Zeve Köyü ve etrafında yaşanır. Köylerden toplanan insanlara işkence yapılır, kesici aletlerle delik deşik edilir, köyler yakılır ve civardaki Ablangis Çayının azgın sularına insanlar atılır. Zeve köyündeki tarlalarda çukurlar açılarak insanlar diri diri gömülür. Bu kanlı çevre içine toplanıp katledilenlerin sayısı iki binin üzerinde kayıtlara geçer.

Hani bir olanak olsa Anadolu’da Ermeni katliamı yapıldı savına destek veren Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’u Zeve şehitliğine davet ederek orada yaşanan zalimlikleri anlatıp:

-Ermeni komitacıların katlettikleri köylüler için bu anıt tanık olsun diye dikildi. Bundan haberiniz var mı? Diye sorardım.

Elbette dünü bugüne kan davası olarak miras bırakmak Anadolu insanının barışçı geleneğine aykırıdır. Ancak Orhan Pamuk gibi yazarlara ve onun gibi derinliği olmayan yüzeysel söylencelerden yola çıkarak anlatılanların şüpheciliğinde Türkiye’yi eli kanlı bir ülke olarak dünyaya lanse etmek tarihi çarpıtmak ve dünden bugüne kurulacak barış köprülerini yok etmek olur.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme