Zincirler Kırılsın, Ayasofya Açılsın

Önceki gün Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütlerinden olan, Anadolu Gençlik Derneği, 24 Kasım 1934 yılında, oldubittiyle hukuksuz bir şekilde müzeye dönüştürülen Ayasofya Camii'nin tekrar camii olarak ibadete açılması için dünya genelinde bir imza kampanyası başlattı. İstanbul'da startı verilen "İmzanla Zincirleri Kır" adlı imza kampanyası ile 10 milyondan fazla kişinin desteği hedeflenmektedir. Tüm Türkiye sathında, Mısır, Malezya, Gazze, Arakan, Çeçenistan, Bosna Hersek gibi bir çok ülkedeki STK'ların destek vereceği bu kampanya 15 Mayıs'ta sona erecek. İmzalar kurulacak olan stantlarda ve internet sitesi üzerinden alınacak. Toplanan imzalar, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TBMM Meclis Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile siyasi partiler, STK'lar ve bazı kurumlara gönderilecek. Kısacası bu imza kampanyası ile yeniden Ayasofya Camii'nin minarelerinden ezan sesi duymak, alemlerin Rabbi'nin huzurunda yeniden namaza durmak hayali ve gayesi yatmaktadır. Şahsım, bu kampanyayı gönülden destekliyor ve siz duyarlı ümmetinde bu olaya tepkisiz kalmamasını temenni ediyorum.
İstanbul fethedildiğinde, Fatih Sultan Mehmet Han tarafından camiye dönüştürülen Ayasofya, hem İstanbul fethinin sembolü hem de adaletin zulme karşı üstünlüğünün bir timsali olarak, minaresinden ezanların yükseldiği bir mabet haline gelmiştir. İstanbul fethinin nişanesi ve Fatih Sultan Mehmed'in bir vakfı olarak 482 yıl boyunca kıyamlara, rükulara ve secdelere şahitlik yapan Ayasofya Camii neden tekrar aynı gaye ve manaya dönüş yapmasın ve neden Müslümanlar için ibadete açılmasın sorusunu her bir Müslüman fert, kendi kendine sormalı ve bunun gereğini yapmak için canla başla çalışmalıdır. Belki bu imza kampanyası bu çalışmanın bir başlangıcı olabilir. Ancak Müslümanlar bunun ötesinde de Zincirlerin kırılması ve Ayasofya'nın ibadete açılması için daha büyük projelere imza atmalı, mahsum bir duruşla bizlere bakan Ayasofya'nın ibadete açılması için Müslümanların bilinçlendirimesi gerekmektedir. Çünkü artık bizler "Bilet ile değil; abdest ile Ayasofya'ya girmek istiyoruz." Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesi geçmiş tarihte milli iradenin hiçe sayılarak, Bakanlar Kurulu Kararı ile gerçekleştirilmiş, ancak bu kararı içeren vesikanın doğruluğu bile şüphe götürmekte, kararın altına atılan Cumhurbaşkanı imzasının bile taklit edildiği konuşulmaktadır.
Ayasofya, İslam ümmeti için önemli bir semboldür. Kudüs davasına, Mescid-i Aksa davasına sahip çıkan Müslümanlar, elbette Ayasofya'nın şimdiki durumundan da muzdariptirler. Ayasofya Camii'nin minarelerinden okunacak ezanların şehadetleri, tüm Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır. Çünkü milletimiz, Ayasofya Camii'nin bir bayrak gibi özgürlük temsili olduğunun farkında ve bilincindedir. Özellikle Fatih Sultan Muhammed Han'ın bu mabedi kendi parasıyla satın alarak vakfetmiş ve vakfiyesinde şu sözleri söylemiştir: "Ayasofya kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah'a, ahirete, O'nun heybetine inanan hiçbir mahluk; sultan olsun, hakim olsun, bir mütegallibe olsun değiştiremez. Kim vakfiyeyi değiştirirse Allah'ın, meleklerin, bütün insanların laneti onların üzerine olsun. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın." Sözleri ile gelecek nesilleri uyarmıştır. Şimdi birileri kalkıp Ayasofya'nın camii olarak açılması talebi karşısında "Ayasofya'nın aslı kilisedir, öyle de kalmalıdır" demeleri oldukça manidardır. Çünkü yaklaşımın, eskiden İstanbul Bizans'ındı, şimdi İstanbul'u geri vermeliyiz, demekten yada Malazgirt'ten önce Anadolu Bizans'ındı, şimdi yine öyle olmalıdır, demekten bir farkı yoktur. Bu gibi çıkışları yapanlar ya bilerek söylememekte yada Müslümanları mevcut duruma razı etmek gayesi gütmektedir.
Bizler Ayasofya'nın mutlaka yeniden camii olarak ibadete açılmasını yürekten isteyen ve bir gün bu mabedin Müslümanların hizmetine açılacağına inanan bir ümmetiz. Neden mi? Çünkü birincisi Ayasofya'nın camii olması Fatih Sultan Mehmed'in vakfiyesi gereğidir. İkincisi İstanbul'un fethinin bir gereğidir. Üçüncüsü milli iradenin tezahürünün bir gereğidir. Dördüncüsü ise bu ülkenin bağımsızlığının bir gereğidir. Rabbim bizlere en kısa zamanda Ayasofya'da, imam arkasında Müslüman alemi ile birlikte, cemaatle namaz kılmayı nasip eylesin. Amin
Selam ve dua…

 

Bakmadan Geçme