Vanspor son haftalarda yine aynı tartışmanın ortasında: “Puan kayıplarının sorumlusu kim?” Taraftar öfkeli, camia huzursuz, takım ise ritim bulmakta zorlanıyor. Ama mesele sadece bir kişiye faturayı kesip geçilecek bir konu değil; çünkü bu tablo, zincirin birden fazla halkasının birlikte koptuğunu gösteriyor.
Teknik Direktör Hakan Kutlu mu?
Eleştiriler yoğun. Oyuncu değişikliklerinde geç kalması, bazı maçlarda oyun planının yeterince net olmaması elbette tartışma yaratıyor. Ancak şu da gerçek: Elindeki kadro derinliği bu lig seviyesinin altında. Yani tüm faturayı Kutlu’ya kesmek kolaycılığa kaçar.
Yönetim ve Transfer Politikası
Son iki sezondur Vanspor’un en büyük problemi: derinliği olmayan kadro. Yedek kulübesi düşük seviye, alternatifler yetersiz, kilit mevkilerde rekabet yok. Böyle bir ortamda bir-iki sakatlık veya formsuzluk domino etkisi yaratıyor. Transfer dönemlerinde yapılan tercihlerde net bir vizyon eksikliği olduğu artık saklanamıyor. Bu tabloya bakınca, faturanın hatırı sayılır kısmı yönetime yazılıyor.
Oyunculara mı?
Özellikle son haftalarda bireysel hataların sayısı arttı. Konsantrasyon kayıpları, kolay top kayıpları, savunmada basit pozisyon verme… Bu düzeyde profesyoneller için kabul edilebilir değil. Bazı oyuncuların sahada “mış gibi” oynaması, puan kayıplarını doğrudan etkiliyor.
Gerçek Fatura: Sistem Eksikliği
Aslında en büyük eksik, kulübün bütününü kapsayan bir sistemin olmayışı. Yıllardır Vanspor günü kurtaran kararlarla yürümeye çalışıyor. Altyapıdan A takıma uzanan bir planlama, istikrarlı bir teknik kadro yapılanması ve sezonsal hedeflerle örtüşen transfer politikası olmadan her puan kaybında günah keçisi aramak kaçınılmaz oluyor.
Peki kim gitsin?
Tek bir kişi değil. Vanspor’un artık günübirlik kararlarla yürüme lüksü yok. Eğer değişim olacaksa bu, sistemsizliğe sebep olanlardan başlamalı.
Yani gitmesi gereken: Yanlış kadro kuran, kulübü plansızlığa mahkûm eden anlayış.
Bir teknik direktör gider, bir oyuncu gider ama zihniyet değişmezse sonuç yine aynı olur.
Son söz:
Vanspor’un ihtiyacı suçlu aramak değil, yanlışları yapanların yerine doğru bir futbol aklı koymak. Gitmesi gereken de işte tam olarak bu: PLANSIZLIK VE VİZYONSUZLUK...