Zekai Dağtekin

Üniversitede okumak için Van'dan gidişim

Zekai Dağtekin

Bugünkü yazımda okurlarıma, Van lisesini 1958 yılında bitirdikten sonra, okumak ve üniversiteye gidebilmek için çıktığım yolculuğu anlatmak istiyorum.

Bu ilk seyahatimi anlatmadan önce, tahsilim ile ilgili iki anımdan söz etmek istiyorum.

Birincisi şudur: Savaş yıllarında her aileden büyük kayıplar olmuştu. Akraba olanlar, nerede olurlarsa olsunlar, birbirleri ile en azından mektuplaşarak haberleşmeye çalışıyorlardı. Bunlardan biride rahmetli babamla teyze çocukları olan ve emekli olduktan sonra da, İzmir Karşıyaka'ya yerleşen ve sonradan kayınpederim olan emekli Albay Mehmet Algan'dı. Mehmet Bey, Van yerlisi Ertuşluoğulları ailesinden idi. Babamın annesi ile Mehmet beyin annesi kardeş çocukları olduğu için, babamın da teyzesinin kızı oluyordu. Böylece, Mehmet Bey babamın teyzesinin kızının oğlu olmaktadır. Mehmet Bey savaş yıllarında, askeri okulda imiş, daha sonra bir şekilde İstiklal Savaşına katılmış İstiklal madalyası taşıyan bir gazi idi. Van ve Yüksekova'da askeri şube reisliği de yapmıştı. O yıllarda çocuktum, ama net olarak hatırlıyorum. 1943 senesiydi. Yüksekova'ya giderken ailece evimizde misafir kalmışlardı. Ben 6 yaşındaydım. Sonradan eşim olan rahmetli Suna Hanımda 3 yaşındaydı.

İşte, Mehmet Bey, rahmetli babamın sürekli mektuplaştığı tek akrabasıydı.

Babam mektupları bana yazdırırdı. Bir mektubunda, oğlum Zekai bu sene liseyi bitiriyor. Okumak istiyor, ben de okutmak istiyorum diye yazdı. Mehmet Beyden gelen cevapta da: İzmir'de de üniversiteler var. Buraya gelirse ben göz kulak olurum diye yazdı. Bu fikir babama daha uygun geldi. Ancak, benim yüksek tahsilde iki tercihim vardı. Ya iktisat okumak ya da eczacılık fakültesine gitmek istiyordum. İzmir'de yüksek ekonomi ve ticaret okulu vardı. 3 yıllık bir okuldu. Eczacılık fakültesi, sadece İstanbul'da vardı. Ben de önce İzmir'e gider bakar, sonrada İstanbul'a gitme kararı vermiştim.

Eczacı olmak isteğimin, bana göre, çok önemli bir anısı ve sebebi vardı. Van'ın yetiştirdiği, değerli gençlerinden birisi (ismini yazmıyorum) eczacılık fakültesini bitirip Van'a gelerek eczane açmıştı. İkinci eczane idi sanıyorum.

Rahmetli annem hastalanmış, ateşler içinde yatıyordu. Babam dışarıda idi evde yoktu. Rahmetli çok değerli Dr. İzzettin Mungan'ı eve getirdim. Muayene etti ve ilaçlar yazdı. Ancak Pazar günüydü. Ve eczaneler kapalıydı. İlaçların da hemen verilmesi gerekiyordu. Reçeteyi aldım. Eczacı hemşerimizin kardeşi de lisede sınıf arkadaşımdı. Evleri lise yakınlarındaydı. Gittim, kapılarını çaldım. Eczacı bey kapıyı açtı. Durumu anlattım ve yalvardım. Annem çok ağır hasta ölürse hepimiz perişan oluruz. Ne olur bu ilaçları eczaneyi açarak verirmisiniz dedim. Ben hastayım gelemem dedi. O gün ben okuyacak eczacı olacak ve Van'da eczane açarak insanlara yardım edeceğim diye bir idealim oluşmuştu.

Liseyi iyi derece ile bitirmiştim. Maalesef, beden eğitimi 5, müzik 5, olduğu için liseyi bitirirken not ortalamam 8,4'te kalmıştı. Yani iyi derece ile edebiyat şubesinden mezun olmuştum. İzmir'e gittim. Tren yolculuğumu ikinci yazımda anlatacağım. Amacım, önce ticaret okuluna müracaat sonra da İstanbul Eczacılık Fakültesinin imtihanına girmek için İstanbul'a gitmekti. Gazetelerden takip ediyordum. İzmir'de iken, bir gün, bir haber çıktı. Haberde: İstanbul Üniversite Rektörlüğünün aldığı bir kararla fakültelere imtihan ile değil, liseyi bitirme derecelerine göre yerleştirme yapılacağı kararı alındı. Müracaat eden öğrenciler, şu sıraya göre yerleştirilecekti Önce: Fen şubesinden pekiyi, sonra edebiyat şubesinden pekiyi, sonra fen şubesinden iyi, arkasından edebiyat şubesinden iyi derece ile mezun olanlar tercih edilerek, imtihansız yerleştirme yapılacaktı. İstanbul Eczacılık Fakültesine alınacak öğrenci sayısı ise, 60 idi. Yani benim bu derecem ile bu fakülteye girmemin imkansız olduğu anlaşılmıştı. İstanbul'a giden sınıf arkadaşlarımdan, rahmetli Necat ve Münci İnci kardeşler, hukuk fakültesine iyi dereceler ile girdiler. Bende yüksek ekonomi ticaret okulunun İzmir'de imtihanına girdim. Kazanırsam okurum. Kazanmazsam yedek subay olarak askere gitmeye karar vermiştim. Kazandığım için de kalıp okudum. Sonradan, okulumuz akademi oldu. Akademi diploması ile mezun oldum. Okula gidişim Van'dan başlayan ve 3 gece 4 gündüz devam eden İzmir'e gidiş vapur ve tren yolculuğumu kısmet olursa haftaya anlatmak istiyorum. Bütün akrabalarıma dost ve arkadaşlarıma selam ederim.

Sağlıkla kalınız.

Yazarın Diğer Yazıları