Yusuf Kazak

Pandemik kaos

Yusuf Kazak

Aklı, sezgileri ve tüm zihinsel melekeleri adeta felç eden küresel gelişmeler karşısında artık nefes alamaz hale gelen ve ferahlatıcı unsurlar bulmak isteyen Eduardo, hocası Gabriel ile buluşmak için sabırsızlanıyordu. Corona hadisesi çıktığından beri yaşananlar, onu tam anlamıyla bir Bermuda Şeytan Üçgeni’ne sokarak kıstırmıştı. Tam olarak ne olmaktaydı? Salgının çıkışı ve siyasal, askeri, finansal, teostratejik, jeostratejik, ezoterik, medyatik,  dinsel, sosyal ve medikal boyutları, onu, 15. yüzyılda ‘Yeni Dünya’ olarak adlandırılan Amerika’nın keşfi nispetinde bilinmeyen ve çetrefilli bir uluslararası keşif yolculuğuna çıkarmıştı. Nihayet bağlı bulunduğu üniversitede Kadim İlimler ve Stratejiler Bölümü başkanı olan hocası Gabriel ile bir araya geldi. Romalıların, Orta Çağ’da düşman kalelerine karşı gerçekleştirdikleri sonu gelmez mancınık atışlarına benzer bir soru yağmuru başlamıştı.

Eduardo: Neler oluyor Efendim? Küremiz, çok boyutlu bir değişimin şafağında mı?
Maestro Gabriel: Bu, yeni bir dünyaya ve uluslararası ilişkiler rejimine geçiş safhası. Kadim tarih, buna benzer hadiselerle doludur. Batmak üzere olan Mu Kıtası’ndan ayrılıp bugünkü Hindistan’a yerleşen ve orada  bir kadim bilgelik merkezi kuranların, Mısır’da Atlantis bayrağını ana sembol yaparak muazzam bir çağ başlatıp evrene güneş gibi doğanların, hakimiyet sahasını uzaya taşıma cüreti gösterip esrarengiz boyutlarda devinim gösteren Sümerlerin, Avrupa’yı kış uykusundan kaldırıp farklı coğrafyalara doğru dörtnala koşturan İspanyol Kortes’in ve 1648’de Vestfalya modern balans sistematiğini geliştirenlerin yaptığını bugün, mistik silsilenin mirasçıları yapmakta ve dünya bir kez daha yeni bir çağa sansasyonel bir geçiş sağlamaktadır.
Eduardo: Salgının Çin’den başlaması ve geldiğimiz noktada Çin’den başka tüm aktörlerin kaosta olması bize ne ifade eder?
Maestro Gabriel: Kadim zamanların bilgelik merkezi ve dünyayı dönüştüren pusula, matbaa ve barut gibi unsurların mucidi Pekin, bu aralar her zamankinden daha fazla bilgelik iksiri içmekte ve ‘Kızıl Ejderha’sı ile her zamankinden daha fazla küre üzerinde seyrüsefer gerçekleştirmektedir, Burada kilit nokta, Ejderha’yı kimin kullandığıdır. 19. yüzyılda Afyon Savaşları ile Pekin’i sistematize eden güç, bugün hem Panda’nın sırtına binerek koşmakta ve hem de Ejderha ile uçmaktadır. Mitolojik ve ezoterik kaynakların başoyuncusu Ejderha, bilinenin aksine bugünlerde ağzından ateş yerine virütik ve sibernetik bir fırtına savurmakta ve tüm küreyi kanatlarıyla kapatıp yeni bir hükümranlık illüzyonu hayata geçirmektedir. Yaşadıklarımızın hikmetine varmak için, Ejderha’yı kullanan gücün kapasite haritasına ulaşmamız şarttır. Fakat kadim öğretiler arşivi, bize bunun ‘boşa geçirilmiş kıymetli zaman’ olacağını belirten sayısız metinle doludur. Esas olan, failler üzerine odaklanmak yerine yeni dönemin getireceklerine karşı maksimum adaptasyonu sağlamaktır, Ejderha, ağzında ve kanatlarında olanları mega ölçekte yaydığı zaman, korunaksız ve hazırlıksız olanlar hipersonik bir hızla elimine edileceklerdir.
Eduardo: Peki Efendim, Bill Gates, ID 2020-2030, Dijital Kimlik, Çipleme, Aşı Manipülasyonları, Küresel Aşı Uzlaşısı, Sağlık Pasaportu, Şirketokrasi,  Siber Çağ vs. gibi argümanlar da bu pandemik kaos sürecinde ziyadesiyle dikkate değer değil midir? 
Maestro Gabriel: Yine kadim stratejileri referans almamız yolumuzu açacaktır. Yeni bir çığır açmak ve yeni bir global rejim kurmak, her zaman için fraktal ve radikal etkiler doğurmuştur. Yeni bir model inşa edilecekse bunun destekleyici kavramlarının da küresel ideolojiler rafinerisinde fazlaca arıtılmış ve uyarlanmış olması icap edecektir. Yeni bir dünya; aynı zamanda yeni bir inanç sistematiği, yeni bir hukuk modeli, yeni bir güvenlik altyapısı ve nitekim yeni bir insan formu demektir. Kendisini dünyayı yönetmekle etiketlendiren bazı yapıların ve bunlara bağlı şahısların, bazı alanlardaki işaret fişekleri kritiktir ve incelenmeye şayandır. Bunların her alana sirayet etmek istemesi tabiidir. Zihinleri bulanıklaştıran bir medyatik operasyondan, damarlarda dolaşıma sokulan ve adeta bir zafer sembolü olan modern rafineriler ürünü bir sıvıya ve dahası kadim bilgelerin derin bir şekilde almamızı öğütlediği nefesimize değin her sahada var olmak maksadı güden yapılar, sanıldığının aksine ‘tanrısal kıvamda’ değildir. Bu yapılar, inisiyasyon ve batın ekollerinden kovulan hikmetsiz ve sığ yapılardır. Öte yandan bunları hiç görmeyip operasyonlara kucak açmak, bunları fazlasıyla görüp celallenmekle eşdeğerdir. Bu yönüyle puslu propaganda manzarası, yarınını dahi göremeyen kitlelerin her hücresini kör etmiştir. Yönünü kaybetmiş yığınların ulaştığı her netice, zikrettiğin hususları ajandasında saklı tutan yapıların hanesine bir kazanç olarak yazılmaktadır. 
Eduardo: İfade ettikleriniz, zihnimdeki dinmez fırtınayı, tüm ruhumu titreten bir kasırgaya evirdi. Bu yönüyle tavsiyeleriniz nelerdir?
Maestro Gabriel: Gnostik, masonik, mistik, okültik, mitolojik, kuantik ve hermetik öğelerin yeni bir sentezle ele alındığı ve tedavüle sokulduğu bir dönemdeyiz. Yeni politikalar ve extrem diplomatik argümanları karşılamak ve bloke etmek için zikrettiğim alanların tüm kritik datalarına hakim olmak ve tarih laboratuvarının en derin kısmında sabahlayıp dirsek çürütmek artık kaçınılmaz olmuştur. Yaşadıklarımızı salt medikal ve görünen – gösterilen boyutlarıyla ele almak, bilgelik iksirine zehir ilave edip içmek ile eşdeğer olacaktır. İnsanın giderek işlevsizleştirildiği ve ‘Panoptikon’ benzeri bir mekanizma ile izlendiği şu olağanüstü günlerde, lineer yerine non-lineer ve reel yerine sürreel bir zihinsel şablona sahip olmak her zamankinden daha elzemdir. Özellikle kutsal kitaplar, böyle bilinemez ve öngörülemez zamanların en çok ihtiyaç duyulan unsurlarıdır. Bu yüzden geleceğin dünyasına hazırlanmak isteyen devletler ve şahıslar, kadim metinlerin yanında harıl harıl kutsal kitapları inceleme mesaisindedirler. Bunlardan öğrenilenlerin ve çıkarılanların ilk neticesi bir pandemik kaos ve geleceğe yönelik devasa salgın senaryoları olmuştur. Simetrik olanların bir asimetriye mahkum edilmesi ve pitoresk (güzel) zamanların grotesk(gülünç) bir hale dönüştürülmesi sürecine start verilmiştir. 
Eduardo: Küremizi nasıl bir gelecek beklemektedir?
Maestro Gabriel: Dünya tarihinin sadece çok küçük bir kısmını oluşturan bir barış ve sükunet döneminin hakim olması elbette beklenemez. Yelkenli gemileri hareket ettiren unsur nasıl ki rüzgarsa, aynı şekilde dünyamızı hareket ettiren ve döndüren şey de kaostur. Dünyanın geleceği, kaostan beslenenler ve kaos atmosferini, bir ejderha terbiyecisi klasında yönetebilenler çerçevesinde şekillenecektir. Hiç şüphesiz kadim öğretilerde sıkça işaret edilen ‘Kali Yuga’yı yani Karanlık Çağ’ı yaşamaktayız fakat aydınlık kalmayı kendisine şiar edinmiş, insanlık ailesine dost yapıların varlığı ve faal olması, şu ümitsizlik zehrine bir panzehir olacaktır. Önümüzde yapay zeka, uzay çağı, dijitalizm, yeni nesil savaşlar ve her boyutta bir teknolojik transformasyon gibi gündemlerle sarılı bir dönemin var olduğu, artık su götürmez bir gerçektir. İnsanlık ailesini en çok ilgilendiren nokta, yeni nesil savaşların içeriğidir. Bugünlerde bununla ilgili epey data mevcuttur ve bu alanda staj yapmak her zamankinden daha mümkün duruma gelmiştir. 
Eduardo: Şu ana kadar arz ettikleriniz, üniversitemizin Kadim İlimler Bölümü’ndeki kütüphanede daha fazla sabahlamam gerektiğini gösterdi. Son olarak bana yolumu aydınlık tutmam için bir kadim aforizma sunacak mısınız?
Maestro gabriel: Sürekli olarak dış faktörlerle ilgilenmek, kişiyi dünyanın ve kendi dünyasının dışına itecektir. Kadim ve parçalanamaz bir zırh ile kuşanmanın yolu, ‘İÇ’ e ve görünemez olana odaklanmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları