Yusuf Kazak

MEKSİKA'NIN GELECEĞİ

Yusuf Kazak

‘’Kaktüsün üzerine tünemiş, ağzında yılan tutan kartalın bulunduğu yer’’ olan Texcoco Gölü’nün Meksika’ya dönüşme süreci, insanlığın bugüne değin kat ettiği yol ve inisiyatik ekollerin çektiği çile ile benzerlikler içermektedir.

Meksika; barındırdığı sayısız etnik unsur, dinsel ve folklorik data, gizem ve tradisyonel özellikler ile küremizde en ‘cazibeli’ bölgelerin başında gelmektedir. Esasen, Mayaların yazdığı ve ‘’zamanların kitabı’’ anlamına gelen PopolVuh’un, yazılmış olduğu bu topraklara, ‘’tüm zamanların ülkesi’’ hüviyetini kazandırdığına şüphe yoktur. Zira Meksika, kadim zamanlarda gezinti hissi veren historik dokusu ve bünyesinde sakladığı kadim toplulukların, günümüze miras kalmış insan profilleri ile zamanda yolculuğa olanak sağlamaktadır.

Kadim ve batık bir medeniyetin numunesi olan ‘Tula’ şehrinin ve kültürünün mirası; dün olduğu gibi bugün de ülkenin kürede belirleyici bir konumda olması noktasında bir katalizör görevi üstlenmekte ve oluşan bu ‘içrek’ enerji ülkeyi, dünya siyasetinde ve jeopolitiğinde özel bir lokasyona yükseltmektedir.

Sahip olduğu çok boyutlu antikite ile Meksika, Kral PakalMezarı’nın keşfinde görülen ve astronomik bir form sergileyen manzarada olduğu gibi bir ‘’anlaşılamama’’ girdabı içerisindedir. Kral Pakal’ın, bir uzay aracına bindiğini gösteren gravür; mitoloji, arkeoloji, teknoloji ve kuantoloji bilimlerinin sentezlenerek yeni fütüristik politikaların senarize edildiği bu dönemde, kafa ve bilim yorulması gereken bir alanı teşkil etmektedir. Bugüne kadar ortaya çıkarılmış kalıntılar ve daha keşfedilmeyi bekleyen niceleri, Meksika’nın ne denli bir ‘gelişkin’ ve ‘mistik’ mirasa sahip olduğunu açıkça göstermektedir.

Antik bir kanun olarak, ‘geçmişin, geleceği belirleyeceği’ mottosu, şüphe götürmez bir realite olarak karşımızda dururken; bu vecizenin Meksika bağlamında hangi yönleriyle yürürlükte olduğunu analiz etmek elzemdir.

Latin ve Kuzey Amerika’nın tam ortasındaki stratejik konumu ile Meksika, Latin hattından gerilmiş ve Birleşik Devletler’e fırlatılmaya dönük bir oku andırmaktadır. EmilianoZapato dönemi ve özellikle 1899 Maine Savaşı sonrası bölgeyi sürklase eden ABD ile uzunca bir sınırı paylaşan Meksika, bu durumun yarattığı coğrafik, politik ve ekonomik getiriler ve götürüler dahilinde gücünü muhafaza etmek ve ABD’yi de gölgede bırakacak bir güce ulaşmak için; ‘’Tanrıların Yaşadığı Yer’’ anlamına gelen Teotihuacan şehrinde daha fazla dolaşması gerektiğinin farkındadır.

Dünyada, belirli özel enerjilerin ve frekansların biriktiği ve bunların yeni boyutlara geçiş için bir kapı araladığı alanlar olarak piramitler öne çıkmaktadır. Bu noktada Teotihuacan şehrindeki Güneş Piramidi’nin basamaklarının, uluslararası ilişkiler sahasında yükselmek için kullanılması, bir Aztek Yerlisi mahareti gerektirmektedir. Meksika’nın bu yöne evrilmesi kaçınılmaz görünürken; bu alandaki antik ve stratejik körlüğün, bir ‘Vortex’ (girdap) uluşturup Meksika’yı yutması da ihtimal dahilindedir.

Meksika; bugün, bölgeyi yeniden tanımlayacak, transformasyona sokacak ve sistematize edecek işlevsel araçlara fazlasıyla hakimdir. ABD özelinde son dönemde daha da belirginleşmeye başlayan ‘Hispanik’ yayılım, gelecek günler bağlamında bölgenin kaderini dizayn edebilecek bir stratejik network anlamına gelmektedir. Hispanik yayılımın, majör boyutlu bir kültürel, askeri, ekonomik ve politik yayılma ile eşgüdüm bir şekilde ilerlemesi simülasyonları belli merkezlerce değerlendirilirken; ABD’nin, bu ‘Maya Kehaneti’ne benzer durum için efektif kontra stratejiler geliştirdiği ve yeni entegrasyon modellerini uygulamaya çaba gösterdiği de açıktır. Bu çerçevede, ‘Meksika Basıncı’nın daha da artacağı öngörülebilir.

Uyuşturucu trafiği, karteller arası savaş ve fazlaca istikrarsızlık barındıran karmaşık şablon, Meksika’yı bir narkotik türbülansa sokmuşken; bu doğrultuda bölgedeki ve küredeki etkin yapı ve kurumların faaliyet ve maliyet finansörlüğünün de temin edildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla Meksika’nın bir ‘kirlilik merkezi’ statüsünde olması, global yönetişimsel kurumsallaşmanın aklanmasını ve saklanmasını sağlamaktadır.

 Meksika’nın macerası kaktüs bitkisi ile başlamış ve sonrasında ‘Maguay’ bitkisi ile devam etmiştir. Günümüzde ise uyuşturucu türevlerini ortaya çıkaran bitkiler sahnededir. Bu çerçevede Meksika’nın, çokça fitolojik (bitki bilimsel) imtihanlar yaşadığı ve bunun, dünyanın kaderini de belirlediği söylenebilir. Başta da belirttiğimiz gibi ülke, çok boyutlu kavim çeşitliliğinin yanında, çok boyutlu bilimler çeşitliliğine de sahiptir. Fitoloji, Mitoloji ve Arkeoloji; bu ülkede hiper seviyede girift hale gelmiş ve sentezlenmiştir.

Meksika, sahip olduğu yeraltı kaynakları, halihazırda bağlı bulunduğu bölgesel siyasi ve ekonomik örgütler, askeri güç unsurları ve tarih biliminin ona eşsiz mirası gibi hususlar ekseninde bölgenin liderlik vasfı taşıyan sayılı devletlerinden biridir. Bugünlerde daha fazla maruz kaldığımız küresel değişim olgusu dahilinde, dünyanın federasyonlara bölünebilme ve yeni haritaların teşekkül ettirilme simülasyonları ve planları masadayken; Meksika’nın, coğrafyasında federasyon lideri olarak ortaya çıkacağını belirtmek abes olmayacaktır. Öte taraftan, küresel enerji rejiminin dönüştürüldüğü zaman dilimimizde, ülkenin, nadir elementler açısından da ‘önemlilik’ derecesinin artacağı, kuşku götürmez bir realite olarak ortadadır. 

Meksika’nın taşıdığı tradisyonel cevherler, onun yeniden bir ‘Tüylü Yılan’ mertebesine gelerek ‘göklere’ yükseleceğine ve emsalsiz global güç kazanacağına dair önümüze kadim ikna gerekçeleri sunmaktadır.

Meksika Körfezi’nden başlayarak Kuzey Avrupa’yı ve Güney Afrika’yı ılımanlaştıran ‘GulfStream’ sıcak su akıntısı gereğince Meksika’nın taşıdığı ‘belirleyicilik’ vasıflarına bir de klimatolojik (iklimsel) faktörlerin dahil edilmesi çerçevesinde, sıcak suyun birçok bölgeyi iklimsel bir dizayna tabi tuttuğu realitesi karşımızdayken; bu noktada Meksika’dan ihraç edilecek antik bilimler, mistik politikalar, neo-güçsel parametreler ve düşünsel hazinelerin de, dünyanın birçok bölgesini dizayn edeceğine dair kafamızda oluşturacağımız bir modelleme, yeni dönemin ambiyansına uygun bir sürreel perspektifle kuşanmamızı sağlayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları