Yunus Türkoğlu

Kadınlar Allah'ın Emanetidir

Yunus Türkoğlu

Veda Hutbesi’nden;

 “ Ey İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, onların da sizler üzerinde hakları vardır…”

Bin dört yüz küsur yıllık İslam tarihine bakıldığında kadına şiddet ve tacizden hemen hemen hiç bahsedilmez; bilakis, kadının onur ve şerefini koruma hep ön planda tutulmuştur. Fakat günümüzde kadına şiddet gündemdedir. Hiç istenmeyen haberler gazete sayfalarını doldurmaktadır. Boşanmalar artmakta ve çocuklar perişan olmaktadır.

Güzel dinimiz; sadece insana ve kadına değil, hiçbir varlığa şiddete izin vermez. Hayvana fazla yük atılmasına ve meyve ağacının şiddetle silkelenmesine bile Peygamber Efendimiz-aleyhissalatı ve sellem- müsaade etmemiştir.

 Müslüman; şefkatli, merhametli, zarif ve nezaket sahibidir. Bu sebeple kadını el üstünde tutmalıdır!

Kadın; ailenin iffeti, bereketi ve rahmetidir.

“Sizin en hayırlınız, ailesine en güzel muamelede bulunanızdır!” Hadis-i Şerif

“Kadınlarınızı dövmeyiniz! Kadınları dövenlerden kıyamet günü davacıyım…” Hadis-i Şerif

Bakınız, Peygamber Efendimiz’in -sallallahü aleyhi ve sellem- Saadet Asrı’ndan bu güne, hanımlara hassas ve nazik olmamız gerektiği emrini nasıl bir incelik içinde verdiğini görelim:

Asr-ı Saadet’te yolculuklar deve üzerinde yapılır ve develeri çöl ritimleriyle coştururlardı. Yine böyle bir seferde; Enceşe adlı hizmetkâr, kaside söyleyerek develeri hızlandırdı. Fakat bu süratli gidiş deve üzerinde mahfazada bulunan hanımları sarsacak, rahatsız edecekti. Peygamber Efendimiz;

“ Ya Enceşe! Dikkat et, camlar kırılmasın!” buyurdular.

“Fedake ebi ve ümmi Ya Resulallah!” (Anam – babam sana feda olsun Ya Resulallah!)

Ne kadar kibarsın!

Ne kadar anlayışlısın!

Ne kadar merhametlisin!

Saliha hanıma en güzel örnek Hazret-i Hatice- radyallahu anha- validemizdir. Peygamberimize ilk iman eden şahsiyet şerefine bahtiyar oldu. Peygamber Efendimiz, Hazret-i Hatice annemizi ömrü boyunca hiç unutmadı. Daima faziletlerini anlattı.

Kuran-ı Kerim’de Allah Teâlâ Saliha hanımları överek misaller veriyor;

Hazreti İsa’nın annesi Meryem hatun’a “ İffetini koruyan Meryem” diye hitap ediyor. Kuran-ı Kerim’de otuz dört yerde adı geçiyor ve adıyla anılan süre var.

Hazret-i Musa’yı koruyup gözeten, peygamberliğinden sonra ona iman eden Hazret-i Asiye’yi Rabbimiz müminlere örnek olarak gösteriyor.(Tahrim Süresi 11)

Hazret-i Ayşe-radyallahü anha- validemiz binlerce hadis nakletmiştir ve müçtehittir. Peygamber Efendimiz’in mübarek soyu kızı Hazret-i Fatma’dan -radyallahu anha- devam etmiştir.

Hazreti Şuayb’ın kızı aynı zamanda Hazreti Musa’nın hanımı Safura hatun ile Hz.Süleyman’ın vesilesiyle iman eden Sebe Melikesi Belkıs hatun’da Kuran-ı Kerim’de isimleri geçen Saliha hanımlardandır.

Hadis-i şeriflerde ise Firavun’un işkencelerine rağmen imanından hiç taviz vermeyip şehit olan Maşite hatun örnek verilir…

Kuran-ı Kerim’de daha çok kadından, cemiyet içinde kadınların hukuki ve sosyal değerlerinden bahsedildiği için bir sürenin adına ”Nisa” (kadın) denmiştir.

Halini anlatıp, hakkını savunan kadın anlamına gelen “Mücadele” süresi mevcuttur.

Kadınlara Kuran-ı Kerim’in emirleri:

 “Mümin kadınlara söyle;

Gözlerini haramdan korusunlar, namus ve iffetlerini esirgesinler.

Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler.

Başörtülerini, yakalarının üzerine örtsünler…” (Nur Süresi 31)

Kadın; avret mahallini ve vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bol kıyafetler tercih etmelidir. Dışarı çıktığında ise ayrıca üstüne geniş kıyafet giymelidir.

Tesettür kadının özgürlüğüdür!

Kadın - erkek laubali ve karışık ortamlarda durmamalıdır.

Kadının söz ve hareketleri ciddi ve vakarlı olmalıdır.

Namahrem kadın ve erkek hiçbir ortamda baş başa kalmamalıdır. 

Kadına şiddet ve taciz ilk defa batıda başladı. Eşitlik diyerek kadınlar kışkırtıldı. Bu zararlı akımlar bizi de etkiledi. Kadına şiddet olayları incelense, genelde erkeklerin dinimizin haram kıldığı içki, uyuşturucu ve kumar gibi illetlere bulaşanların olduğu görülecektir. Kıskançlık meselesi ise İslami adaba uymamaktan ötürüdür! 

Erkek ve kadın fıtri bakımdan farklıdır ve biri birlerini tamamlar. İkisi de kendi sahasında kıymet arz eder. Kulluk bakımından üstünlük yoktur çünkü üstünlük takva iledir.

Batı zihniyeti eşitlik diyor! İslam dini; üstünlük diyor, yani kadının üstünlüğü!

 Batı zihniyeti kadın hakları diyor! Müslüman; uyan, ayet ve hadis-i şeriflere bak diyor!

 Güzel dinimize göre, kadın evinin sultanı ve yuvasını ayakta tutan hanımefendidir. Unutmayınız ki esas hayat ahret hayatıdır. Hanımlarımıza olan sevgi ve ülfetimiz, ahrette makamımızı yükseltecektir İnşallah…  

Allah’a emanet olunuz.

 

Yorumlar 2
İlhan GÜNERİ 02 Aralık 2021 10:09

Kadın da erkek de insandır.Kimse kimseye emanet değil. Kadına aşağılayan bu söylem; kadının üretime katılmadığı dönem için geçerli olabilir. Ancak günümüzde erkeğin kadından bir üstünlüğü bulunmamaktadır. Bu nedenle kadının emanet olması söz konusu değil.

İlhan GÜNERİ 02 Aralık 2021 10:09

Kadın da erkek de insandır.Kimse kimseye emanet değil. Kadına aşağılayan bu söylem; kadının üretime katılmadığı dönem için geçerli olabilir. Ancak günümüzde erkeğin kadından bir üstünlüğü bulunmamaktadır. Bu nedenle kadının emanet olması söz konusu değil.

Yazarın Diğer Yazıları