Yunus Türkoğlu

Su…

Yunus Türkoğlu

Dünyaya geldiğimizde bizi karşılayan, sarıp sarmalayıp ve temizleyen! Bu âlemi terk ederken yine yıkayıp yola salan su. Bizler pek kıymetini bilmesek de, su hayatımızın her safhasında yer alan en büyük nimettir! İçerken ferahlatan, şırıl şırıl akarken dinlendiren, banyo yaparken rahatlatıp temizleyen, yüzerken serinletendir.

Su şifa kaynağı, en güzel ikram ve medeniyetimizde aziz olarak kabul edilmiştir.   

Bu kadar önemli bir nimetin şükrünü eda edebilmek için, gelin suyun tertemiz ufkuna beraberce bir yolculuk yapıp hisseler derelim…

 “Rabbiniz ki;…Gökten su indirmiş, bununla sizin için rızık olarak çeşitli ürünler çıkarmıştır.”-Bakara,22-

 “…Her canlı şeyi sudan yarattık.” -Enbiya,30- 

İnsan vücudunun % 90’ı sudur…

Dünyamızın yaklaşık olarak dörtte üçü sularla kaplıdır. Dünyadaki suların % 3’ü tatlı, kalanı ise tuzlu sudur. Bununda büyük kısmı dağ dorukların kar veyahut kutuplarda buz halindedir!  Dünyadaki su miktarı yaklaşık olarak 1400 kilometre küptür. Bunun azalması veya çoğalması söz konusu değildir. Bu miktar dünya üzerinde yaşayan canlıları için yeterli miktardadır.

   Türkiye’ de yıllık olarak kişi başı 1500 metre küp su kullanan bir ülkeyiz ve su fakiriyiz. Eğer tedbir almazsak su kıtlığı yaşamaya başlayacağız. 2050’li yıllarda dünyada su savaşlarının çıkacağı öngörülmektedir.

Türkiye üzerine her yıl ortalama olarak 501 milyar metre küp yağmur, kar ve dolu olarak yağış düşmektedir. En fazla yağış alan bölgemiz Doğu Karadeniz, en az yağış alan Güney Doğu Anadolu Bölgemizdir…(Recai Kutan-Su Raporu)

Su, Sekoya ağacının en üst yapraklarına kadar çıkabilmekte, insan vücudundaki en dar kılcal damarlardan hücrelere besin taşıyabilmektedir! Kendini kirlerden temizleyip buhar olup gökyüzüne çıkıp, sonrasında Rahmet olarak yeryüzüne inmektedir. Su hayattır!

Saniyede 1 damla su akıtan bir musluk yılda 6 ton su israfına sebep olur. Duş alırken, el yıkarken, bulaşık ve ev temizliği yaparken, arabamızı yıkarken veya diş fırçalarken suyu boşa akıtıyoruz! Yapılan araştırmalar yılda tonlarca suyun heba olduğunu gösteriyor. Bunun sonucunda kıtlık ve kuraklık kaçınılmaz olur. Bu nimeti çok iktisatlı kullanmak zorundayız…(Prof.Dr.Y.Bağdatlı)

Barajlarımızdaki su oranları ile kapımıza dayanan kuraklık tehlikesi varken suyu çok itinalı kullanmak zorundayız. Nehirde abdest alırken bile suyu israf etmememizi isteyen bir Peygamber’in (sav) ümmetiyiz.

“Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?”-Vakıa,70-

İnsan hücreleri su ile arınmaktadır. Su içtikçe vücutta biriken zehirler atılıyor. Özellikle sabahları aç karnına içilmesi çok daha faydalı. Burada kastettiğim sağlıklı olan diri sudur, damacana ve paketlenmiş ölü su değil! Mümkünse diri olan akan su tüketmeye gayret edelim.  Nefes ve ter yoluyla günde ortalama 1,5 litre su kaybederiz. Her gün 2 litre su içmek şartıyla bunu telafi edebiliriz.

“Temizlik imandandır.” Hadis-i Şerifine uyan ecdadımız, temizlik konusunda son derece duyarlı davranmıştır. Cami yaparken yanına da hemen bir hamam yapmıştır. Fethettiği beldeleri imar ederken aynı zamanda su kanalları da inşa etmiştir!  Bize medeniyet dersi vermeye kalkan Fransızların dünyaca ünlü Versailles (Versay) Sarayı’nda tuvalet olmadığını biliyor muydunuz?

Aynı suyla sulanan toprakta; Zeytin acı, limon ekşi, incir tatlı yetişiyor. Gül’de, kaktüs’te suyun terkibindendir, zehirli olan mantarda yine suyun terkibindendir. Su, bizim vasfına vakıf olamadığımız ilahi bir nimettir! İç dünyamızın temizliği de suyladır.” İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.”(Mesnevi)   

“Suyu oturarak, besmeleyle ve üç yudumda içmek sünnettir .“ Bu sünneti tıbbı yönden inceleyin, sağlık açısından ne kadar faydalar içerdiğini göreceksiniz!

Japon Bilim Adamı Masaru Emoto, su kristallerinin yapısını incelerken ilginç bulgulara ulaşıyor! Güzel söz ve düşüncelerin su kristallerinin şeklini bozmadığını görüyor! Her su damlasının kendine mahsus bir şekli olduğunu ve buna bağlı olarak “Bismillahla” içilen suyun kristallerinin bozulmayıp şifa olduğunu ilmi yönden de ispat etmiş oluyordu!

Engil Çayı’nın kıyısında oturup limonlu bir semaver çayı içerken tefekkür edip, hızla akıp giden o coşkun sular gibi ömrünüzün de hızla akıp gittiğini göreceksiniz! Su, her haliyle bizler için bir ibret vesikasıdır!

Fuzuli’nin, Kâinatın Efendisi –Aleyhiselam- için yazdığı “Su Kasidesi”nin iki dizesiyle yazımızı bitirelim:

 “Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su…

Kim bu denlü dütuşan odlare kılmaz çare su…”

 (Horhor, Zernebat ve Farık) Su(yu) gibi aziz olun...

Yorumlar 7
Yunus TÜRKOĞLU 15 Şubat 2021 17:39

Sayın Hocam,yorumumuzu zevkle okudum. Vakit ayirdiniz için tesekkur ediyorum.. Yazı yazmadan önce konuyla ilgili araştırma yapıyorum, bazen yanila biliyoruz. Kusurumuz affola. Su gibi azizi olunuz Selam ve sevgilerimle ...

Akademisyen 15 Şubat 2021 12:20

Yusuf Hocam, suyun önemini vurguladığınız yazınız çok isabetli olmuş. Teşekkür ediyorum. DSİ verilerine göre şu an su azlığı çeken ülke konumundayız. Henüz su fakiri ülke aşamasına gelmedik. Ancak bu şekilde giderse ve tedbir almazsak kısa süre içinde su fakiri ülke konumuna geliriz. Normal bir insan vücudunun %60-70'i sudur, bahsettiğiniz %90 embriyo dönemindedir. Dünyadaki toplam su miktarı 1.4 milyar kilometre küptür. Bu arada Japon bilim adamının çalışmasına değinmeniz oldukça önemlidir, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Selam ile...

Selahattin Kuşan Van'dan selam. 14 Şubat 2021 21:28

Şu gibi aziz ol kıymetli dostum.

Adilgazi 13 Şubat 2021 19:23

Çok güzel bir yazı olmuş yunus hocam. kaleminize, gönlünüze sağlık.

Sedat Torun 13 Şubat 2021 10:38

Hocam eline emeğine sağlık, yine döktürmüşsün Su gibi aziz olasın inşallah Allaha emanet olun

Vanlı öğretmen 10 Şubat 2021 22:37

Alper Alperen 10 Şubat 2021 19:29

Eyvallah Yunus Hocam.

Yazarın Diğer Yazıları