Yunus Türkoğlu

Yıllar ve Yollar

Yunus Türkoğlu

"Ömür biter yol bitmez" deyimini hepimiz biliriz. Ömür bitince dünya yolları da o kişi için bitmiş olur! Yolların yalnızca bu âlemde olduğunu zannetmeyelim! Yolculuk öte âlemde de devam edip gidecek! Garipler Mezarlığı'ndan "Arasat Meydanı"na kadar yolculuk var! Sonrasında "Mizan", "Sırat Köprüsü" derken yollar devam edip gidiyor. Dünya ve ahretteki meşakkatli yolculuğun cennette biteceğini bize anlatmak istiyor gibi... Bu haftaki konumuz yıllar, yollar ve kamyonlar. Kamyoncu kardeşler; İnşallah Sırat Köprüsü'nü kamyonlarınızla şimşek hızında geçersiniz!

"-Geçerken, beni de üst tarafa alabilirseniz memnun olurum!

Bir önceki yazımı okuduysanız hatırlayacaksınız! Efsane O 302 otobüslerinin fotoğraflarını kullanmıştık. Bu fotoğrafların köşesinde küçük puntolarla yazılmış bir yazı gözüme ilişti. Dikkatlice bakınca " Yıllar ve Yollar" yazdığını fark ettim! Bu ifade otobüs ve kamyon dünyasıyla ilgiliydi. Geçen hafta otobüsleri anlatınca, bu hafta da kamyonlar neden olmasın diyerek bu konuda bir makale yazmam gerektiğini bana hatırlatmıştı! Kamyonları yazmazsam seri eksik olurdu! Çok beğendiğim bu güzel sözü başlık yaparak yazımı yazmaya karar verdim…

Kamyonlar memleketimizin yollarında devamlı olarak hareket halindedirler. Yollarda otomobil, otobüs veya minibüsü her zaman göremeyebilirsiniz, fakat kamyon ve TIR sabah, akşam, kuşluk veya ikindi vakti olsun hiç fark etmez sürekli olarak yollardadırlar. Bunlar olmazsa hayat durma noktasına gelir. Nasıl mı? Türkiye'nin dört bucağına yiyecek, içecek, giyecek, yakacak vs. taşır dururlar. Bunların olmadığını düşünün bir kere, market ve mağaza rafları boş olurdu. Dolayısıyla yiyecek, giyecek ve barınma bizler için çok zor olurdu. Evet, kamyonlar bizim can dostlarımız. Onlar olmazsa olmaz! "Yıllar ve Yolların" yorgun dostları kamyonlar.

 Şemdinli'ye giderken sırtındaki on-onbeş ton yükünle "Şepetan Dağı"nı tırmanırken motorun feryadı figanının, egzozdan çıkan ateş ve ormanda yankılan baykuşların seslerine karışıp segâhı notalara dökülüşünü anlat…

"Çaldıran, Zernek Ovası, Kurubaş ve Başkale'nin karını kışını boranını anlat…

Reşadiye'den aşağıya doğru inerken, yeşilliğin güzelliğiyle çarşaf gibi serilen Vangölü'nün gönüllere inşirah veren mavisinin ahengini anlat…

Güzeldere ve Süvari Halil Geçidi'ni iki vites bir takviyede çıkışını anlat!

Velhasıl bize; "Yılları ve Yolları" anlat…

Yetmişli yıllar Mercimek Mahallesi'ndeyiz, Tunca Uras İlkokulu'nda öğrenciyiz. Okulumuzun yanı başında boylu boyunca uzayıp giden bahçenin nihayetinde Şeref Okuldaşların iki katlı kerpiç evleri vardı. Evin önünde çift kabinli, kapısında "Görentaş" yazan Thames kamyonu vardı. Bu kamyon kışları fazla sefere gitmediği için genellikle kış uykusunda olurdu. Teneffüslerde, hafta sonlarında ilgimizi fazlasıyla celbeden bu kamyonun yanında bulunmak ve izlemek bizleri pek mutlu ederdi. Evin köpeği Kolo gelince hemen oradan sıvışırdık! Soğuk havalarda çalıştırılması çok zor olurdu! Mazot deposu ile kartel ısıtılır sonrasında çalıştırılmaya başlanırdı!

"-Lütfen, rahatımı bozmayın ben kış uykusundayım, uyanmak istemiyorum" Der gibiydi sanki!

Yine de çalışmazsa uzunca manivelaya benzer kol getirilir kaputun önünden motorun içine sokulduktan sonra bunu Şeref ağabey kuvvetlice çevirir ve gürültüyle egzozundan kara dumanlar atarak çalışırdı…

1200/20 lastik ebatlarıyla, güçlü motoru ve heybetli yapısıyla kamyon azmanı olan FIAT kamyonlarda apayrı bir yere sahipti! Hatırladınız mı? Hatırlayanlarınız mutlaka vardır. Her mahallede istisnasız birkaç tane bulunurdu. Bunlar biraz hantal olması sebebiyle düzde iyi gitmez fakat sırtındaki yükün ağırlığı pek fark etmez istersen dağa vur çıksın, türünden bir kamyondu. Bunlar vakti zamanında Şahmanis'ten Van merkeze kömür taşıyabilen tek kamyonlardı. Buda böyle biline…

Saraçoğlu Petrolun kiremit rengi 7/70 güçlü Vabis kamyonu Van'da efsaneydi. Bunu da bilen bilir!

Uzun burunlu kırmızı Dodge(doç) ve Enter kamyonlarda daha çok damperli olup kum taşıma ve inşaat işlerinde kullanılırlardı!

Yazımı kralla bitirmek istiyorum. Kral olarak Ford D 1210 kamyonları kastettiğimi ifade etmek istiyorum! Bu kamyonlar hem düzde hem de rampada süperlerdi! Bunlar ilk zamanlar arkada tek dingil olarak üretilmişti daha donra çift dingil olarak hayatımızda yer edinmişlerdi. Van coğrafyasına uygun olması nedeniyle tutulmuş ve çok sevilmişti. Yukarıda anlattığım kamyonları yollarda pek göremiyorum artık, nesilleri tükenmiş olabilir mi! Yollar kralsız kalmasın diye Ford kamyonlar yine trafikte seyrüsefer ediyor...

Ölenlere Allah'tan rahmet, kalanlara sağlık ve sıhhat diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları