Yunus Türkoğlu

Çevre ve insan-1

Yunus Türkoğlu

Yine yağsın yağmurlar, karlar; su olup aksın pınarlara oluk oluk. Tahtalar, tavanlar, pervazlar ve camlar sislensin buğu buğu. Denizler, göller, nehirler, akarsular ve dereler yine gülümsesin bize ne olur… Tahta tekerlerini gıcırdatarak dar ve çamurlu köy yollarında yine keyfince yol alsın kağnılar, aheste aheste. Yeşil ve suyun harman olduğu ovalarda kara donlu camuşlar gezinirken yere basan toynaklarına kınalar yakaydım süslü süslü! Kırk yıl önce yağan karların üstüne; “İnsan saf, çevre temiz, gıdalar sade, sular leziz, ırmaklar berrak, hava ise ciğerlere çekilecek kadar pırıl pırıl!” Diye yazmıştım; Birileri geldi ya karaladı ya da sildi! Ah silginiz silmez olsaydı! Ah kırılsaydı kaleminiz karalayamaz olsaydınız!

Günümüz insanının karşı karşıya kaldığı en önemli meselelerden ikisi çevre kirliliği ve ahlaki çözülmedir. Bu iki önemli mesele tüm dünyayı tehdit etmektedir, yerel olarak düşünmek bizi yanıltabilir. Artık dünya küreselleşti, teknoloji hayatımıza girdikçe etkilenme haliyle kaçınılmaz oluyor. Her hangi bir ülkede olan çevre felaketi veya ahlaki yozlaşma hepimizi tehdit ediyor. Belki ileride ahlaki boyutuna değinecek bir yazı kaleme alma imkânım olabilir. Konunun önemine binaen değinmek istedim. Bu yazımda, nasip olursa daha çok çevre faktörlerine değinmek istiyorum.

Son yıllarda (40 yıl) bu konunun farkında olan ülkeler yeni yeni tedbirler almaya ve kurumsallaşma yoluna gitmeye başlamışlardır. Ülkemizde doğal gaz yakıtının yaygınlaştırılması, poşet kullanımına sınır getirilmesi ve belediyelerin ağaç dikme faaliyetleri, atık pil toplama kampanyaları ile kurulan çevre dernekleri buna güzel birer örnek olarak gösterilebilir! Bunun yanında insanların çevre konusunda bilinçlendirilmesi kaçınılmazdır. Böylece çevre; Sadece belirli kişi veya kurumların korumasına bırakılamayacak kadar önemlidir!

Günlük hayatımızdan başlayarak hava, su, enerji, beslenme ve atıklar vs. gibi konularda çevreci bir bilinçle hareket etmek zorundayız. Zira dünyamız süratle kirleniyor, kirletiyoruz. Ekolojik dengeyi korumak için yeni davranış biçimleri geliştirmek zorundayız. En önemlisi belki de tabiat sevgisini yeni nesillere, öğrencilere aşılamak zorundayız. Temiz çevre ile insan sağlığı arasındaki ilişkiye vurgu yapmalı ve gönüllü çevreciler yetiştirmeliyiz. Böyle hoyrat davranmaya devam edersek, geleceğimiz tehdit altındadır, unutmayalım!

Ülkemizde her yıl 500 milyon toprak erozyon sonucu yok olmaktadır!

Dünyada atılabilir çocuk bezi için yılda 1 milyondan fazla ağaç kesiliyor!

3,7 litre benzin 3 milyon litre içme suyunu kirletebiliyor!

Çevreye atılan bir pil bünyesindeki “civa” miktarı 850 bin ile 1 milyon litre suyu kirletiyor.

Bir litre kullanılmış motor yağı 800 bin litre içme suyunu zehirleyebiliyor!

Sadece Akdeniz’e yılda 650 bin ton petrol türevleri, 120 bin ton mineral yağ, 60 bin ton deterjan, 100 bin ton civa, 38 bin ton kurşun, 21 bin ton çinko, 320 bin ton fosfor ve 800 bin ton azot akıtılıyor. Akdeniz’in ekolojisi yok oluyor… Bazı bitki ve hayvanların neslini tüketiyoruz, ozon tabakasını deldik. Gezegenimizdeki tropikal ormanları süratle yok ediyoruz. Küresel ısınma sebebiyle buzullar eriyor… Araç üretimi günden güne artıyor ve eksos gazları tabiata salınıyor, okullarda, bürolarda, şirketlerde kullanılan fotokopi kâğıtlarıyla beraber basılan gazete, mecmua, kitaplar vs. için ormanlar eriyor! Kimyasal gübre ve ilaçlama ile insan sağlığını kaybetmemizin yanında kuş ölümlerini de had safhaya çıkardı! Bu gün dünyada 65 bin kimyasal madde var. Bu maddelerin 80’i zehirlilik yönünden denetimden geçirilmemiştir!

Dünya diyor ki!

 “Ey insanlar! Burnuma ölüm kokusu geliyor. Hem benim için ve hem de sizinle beraber barındırdığım her cins bitki ve hayvan için yalvarıyorum. Bu feryadıma kulak verin. Bundan böyle dikkatli olun! Hepimizin geleceğini düşünün. Yiyin, için, gezin, tozun, eğlenin, ilerleyin, rahatınızı sağlayın, süratinizi artırın velhasıl ne yaparsanız yapın, ama bu arada beni de düşünün, koruyun, kirletmeyin, tüketmeyin, sevin. Beni dikkate alarak birazcık masraftan kaçınmayın ki, size ve gelecek nesillere, bitkilere, hayvanlara güzel tatlı uygun olma vasıflarını koruyabileyim!”

Dr. Saki Erdem- Çağımız ve Çevre Kirliliği( Ankara 1991)

Genel bilgilerden sonra; “1-Çevre kirliliği 2-Suların kirlenmesi 3-Toprak Kirlenmesi ve Erozyon 4-Ormanların Yok Olması 5-Asit Yağmurları 6-Diğer Kirlilikler” Ve son olarak ”İslami Çevre Bilinci” Başlığı altında dinimizin bu konuya verdiği değeri anlatmaya çalışacağım…

Yazarın Diğer Yazıları