Atilla Dinçer

Vakıf Muafiyeti

Atilla Dinçer

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 101. maddesine göre "gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları" vakıf olarak tanımlanmıştır. Vakfı oluşturan en önemli iki unsur; özgülenecek bir malvarlığı ve malvarlığının özgüleneceği amaç olarak ifade edilmektedir. Keza vakıf amacının hukuka uygun, belirli, anlaşılabilir ve süreklilik arz etmesi gerekmektedir.
30/7/2003 tarihli 4962 sayılı Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile, gelirlerinin en az 2/3'ünü nevi itibarıyla genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığı'nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından vergi muafiyeti tanınmıştır. Vakıf muafiyetinden yararlanılabilmesi için aşağıda belirtilen tüm şartların hepsinin bir arada bulunması zorunlu kılınmıştır. Buna göre;
1) Faaliyet konusu; Bakanlar Kurulu tarafından vergi muafiyeti tanınacak vakfın; sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konularında faaliyette bulunmayı amaç edinmiş olması gerekir. Vakfın faaliyet konusu bu sayılanlardan birisi veya birden fazlası ile ilgili olabilir.
2) Faaliyet süresi; Vakıfların, vergi muafiyeti talebinde bulunmadan önce kuruldukları tarihten itibaren en az bir yıl (gelir getirici mal varlığı ve yıllık gelir tutarları, başvurunun yapıldığı yıl için geçerli olan hadlerin iki katını aşan vakıflarda altı ay) süre ile faaliyette bulunuyor olması ve bu süre içindeki faaliyetleri ile devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki sağlamış olmaları gerekmektedir.
3) Defter tutma; Vergi muafiyeti tanınacak vakıfların bilanço esasına göre defter tutmaları gerekir.
4) Mal varlığı ve yıllık gelir vergi muafiyeti talebinde bulunan faaliyet süresi en az bir yıl olan vakıfların 904.000 TL gelir getirici mal varlığı ile genel ve özel bütçeli idareler bütçelerinden yapılan yardımlar ile bağış niteliğindeki gelirler hariç en az 83.000 TL yıllık gelire, faaliyet süresi altı ay olan vakıfların 1.808.000 TL gelir getirici mal varlığı ile genel ve özel bütçeli idareler bütçelerinden yapılan yardımlar ile bağış niteliğindeki gelirler hariç en az 166.000 TL yıllık gelire sahip olmaları gerekir. Bu tutarlar, her yıl Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmaktadır.
5) Gelirin harcanma şekli; Vakıf resmi senedinde, 4962 Sayılı Kanun'un 20.maddesi hükmüne uygun olarak yıl içinde elde edilen brüt gelirlerin en az 2/3'nün sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma faaliyetlerinden oluşan amaçlara harcanacağının yazılı olması ve son bir yılda bu koşulu fiilen yerine getirmiş olması ve vergi muafiyetinin devamı süresince de bu şarta uyulması gerekir.
6) İlgili kuruluşların görüşünün alınması; Vakıfların vergi muafiyetleri taleplerinin Maliye Bakanlığı tarafından ilk değerlendirilmesi yapıldıktan sonra, vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınmayacağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ve vakıf resmi senedinde amaç edinilen konulara göre ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınmaktadır.
7) Maliye Bakanlığı merkezi denetim elemanları tarafından yapılacak inceleme; Yukarıda sayılan şartların yerine getirilmesi halinde, vergi muafiyeti talebinde bulunan vakfın, kurulduğu tarihten inceleme tarihine kadar olan faaliyet ve çalışmaları, görevlendirilecek Bakanlık merkezi denetim elemanlarınca incelenir.
Bakanlık merkezi denetim elemanlarınca yapılacak incelemelerde; vakfın son bir yıl içindeki faaliyetleri ile devletin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalttığı ve bu Genel Tebliğ ile belirlenen diğer şartları taşıyıp taşımadığı tespit edilir. İnceleme elemanının ilgili vakfa vergi muafiyeti verilip verilmemesi konusundaki görüşü raporda açık olarak belirtilmektedir. İnceleme sonucu düzenlenen inceleme raporunun olumlu olması halinde bu rapor, vakıf resmi senedinin ve başvuru dilekçesinin birer örneği, Bakanlığın bu konudaki görüşünü içeren bir yazı ile Bakanlar Kurulu'ndan vergi muafiyeti kararı alınmak üzere Başbakanlığa gönderilir.
Vakıf muafiyeti hakkını kazanan vakıflar tarafından, dönem sonlarında düzenlenecek mali tabloları ile bir yıllık faaliyetlerinin sonuçlarını gösteren kesin bütçelerin birer örneğinin, yıllık faaliyet raporu ve Yeminli Mali Müşavir (YMM) tarafından düzenlenmiş tasdik raporu ile birlikte yılın ilk üç ayı içinde Maliye Bakanlığı'na gönderilmesi zorunludur. Bakanlıktaki dosyalarının incelenmesi, olağan denetimler veya yaptırılacak özel denetimler sonucunda; yasal yükümlülüklere uymadıklarının, resmi senetlerinde yazılı sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırmaya yönelik amaçları dışında faaliyette bulunduklarının, son yıllardaki faaliyetleri dikkate alındığında resmi senette yazılı amaçlarını gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığının, tespiti halinde, tespit edilen hususlar hakkında ilgili vakıftan izahat istenir. Vakıf yönetimince Bakanlık tarafından verilen süre içinde açıklama yapılmaz, yapılan açıklamalar yeterli görülmezse veya açıklamalar yeterli görülmekle beraber vakıf, Bakanlık tarafından yapılan uyarıya rağmen benzeri ihlalleri tekrarlarsa, Maliye Bakanlığı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görüşü de alınarak Bakanlar Kurulu'ndan vakfın vergi muafiyetinin kaldırılması istenir. Vergi muafiyeti kaldırılan vakıflar, muafiyetin kaldırıldığı tarihten itibaren beş yıl geçmedikçe yeniden vergi muafiyeti talebinde bulunamamaktadırlar.

Yazarın Diğer Yazıları