Veysel Selen

O gece- büyük yalnızlık

Veysel Selen

Önce Ankara'da yaşayan yeğenimin saat 22.20 de ki, "Ankara semalarında sesten hızlı uçaklar 30 defa döndüler" uyarısıyla, televizyonu açtık. İlerleyen saatlerde, bunun bir kalkışma olduğunu anladık. Her kafadan bir ses çıkıyor olmasına karşın, kuşku ve tedirginlik vardı. Ancak saat 24 sularında daha önce sokaklarda olan halkın, Cumhurbaşkanının halkı sokaklara davetiyle, evinde olanları izleyenlerin de sokağa çıkmasıyla işin rengi belli oldu. Bu o an yaygınlaşan adıyla   Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ)  bir kalkışmaydı ve her kesimden halkın direnci, polisin basiretli tutumuyla akamete uğradı.

O gece gördüm, her şeyi ele geçirdi dediğimiz Cumhurbaşkanının yalnızlığını.

Özel olarak MİT'in başına getirdiği, harcanmasın diye özel yasa çıkardığı, Hakan Fidan, kalkışmayı Cumhurbaşkanına haber bile vermemişti.

Otoriterleşiyor, ülkedeki tüm kurumları kendine bağlıyor diye korktuğumuz Cumhurbaşkanı, eğer hiç önem vermediği CNN habere bağlanmasa....?

Allah korudu, kalkışma önlenseydi bile, eğer Cumhurbaşkanına bir şey olsaydı ülkede kan gövdeyi götürürdü.

Hiç denenmemiş bir darbe planlandı Türkiye'de, sanki, başarısız olsun istendi. Başka bir hesap mı var?

Bunlara "haşhaşi" deniyor ya, ya öyle olsaydı, o emir subayları veya yaverler, kişisel suikastlerle, Türkiye'yi Büyük Selçuklu İmparatorluğu gibi bir kaosa sokabilirdi.

Ya da bir kaç sene daha sabretseydi FETO'ya, ülkenin anahtarı teslim edebilirdik...

Bu düşünce ve sorular bir başka planı düşündürüyor insana.

Elim yazı yazmaya gitmedi. Günlerdir her şeyi izliyor, televizyon kanallarında tartışmaları dinliyorum, herkesin ve benim kafamda yüzlerce cevabı olmayan soru olduğunu görüyorum.

Ortada 240 şehit, bombalanan başta TBMM, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Ankara emniyeti ve daha bir çok yer var. Bu katı, kaskatı bir gerçek.

Kişiler, kişilerin konumları, çelişkili açıklamaları, ifadeleri, sessizlikleri ya da aşırı duyarlılıkları, kendilerini gizleme alışkanlıkları, karanlığı artırıyor.

Karanlık gece, O gece henüz aydınlanmadı, aydınlanmayı bırak daha da koyulaştı o karanlık.

Her şeyi eline aldığını zanneden kişi bile, hiç bir şeyin elinde olmadığını gördü.

Bu kalkışmayla hiç bir şekilde ilişkisi olmayan ve daha saat 23.00 sularında yaşam tarzı nedeniyle sokaklarda olan tek kesim, sol, sosyal demokrat, Laik, Atatürkçü, Kemalist kesimle, Alevi ve Kürtlerdi. Bu kesimin cemaate ve FETO ya karşı öylesine dolu ve içeriği yüklü tepkisi vardı ki, saat 24.00 den sonra darbe karşıtlığının tabanı olan geniş halk kesimini de bunlar etkiledi.

Cumhurbaşkanı, AKP yatıp kalkıp bu kesime O gece için dua etsin.

Farkında mısınız? Ta 2008'den başlayarak yaşananlara, insanların çabasına ve kavgasına bakarsanız Atatürk'ün Bursa Nutku'da söyledikleri yaşandı.

Başta Cumhurbaşkanıyla, hükümetle, tüm siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla halk el ele vermez, birlik ve bütünlük göstermezsek, FETÖ ülkede bir iç savaş çıkartıp kaos yaratacak. Bu gün sessiz kalan, demokrasiye destek vermeyen ABD, Batı bu kaosu bahane edip NATO müdahalesiyle ülkemizi ve yönetimi uluslararası kontrole alabilir.

Bu başarısız kalkışmaları böylesine büyük bir planın ön adımı olabilir.

Birlik beraberlik ve kavgayı bir kenara bırakıp sağ duyuyla, acele etmeden bu işin üstesinden gelebiliriz.

Yazarın Diğer Yazıları