Veysel Selen

AT İZİNE KARIŞAN İT İZİ

Veysel Selen

Dilimizde genellemelere açık ne güzel! deyimler var değil mi? Önce yetkiyi ver, sonra gazı, temizleyin de, ortalık toz duman olunca geç karşıdan "at izi it izine karıştı" deyip ellerini yıka....

Savaş, ihtilal, isyan, darbe gibi özel durumlarda, rejimi koruma adına ya da rejimi yıkıp ele geçirdikten sora hesap sorma adına, isyancı, bozguncu, rejim karşıtlarını yargılamak, cezalandırmak için adı mahkeme olan infaz kurumları oluşturulmuştur.

1793'de Fransız Devrim Mahkemeleri, 17 bin kişiyi güya yargılayarak idam etmiştir, 40 binden fazla kişiyi ise, yargılama gereği bile duymadan giyotine göndermiştir. Kurunun yanında çok da yaş vardı herhalde.

1917 Rus devrimi sırasında on binlerce Çar yanlısı veya Rus aristokratı asılmış, öldürülmüş bu kıyım Stalin döneminde zirve yapmıştır. Kurular çok yaşı da yanlarında götürmüştür.

Türklerin verdiği Bağımsızlık Savaşı sırasında da, savaşı sürdürme, yeni kurulmakta olan rejimi koruma adına, asker kaçaklarını, yağmacıları, istilacı düşmanla işbirliği yapanları, casusluk yapanları sindirmek için İstiklal Mahkemeleri eliyle, yargılamalar yapıldı. İhtimaldir ki yaşlar da vardı.

Türkiye Cumhuriyetini Mustafa Kemal ve arkadaşları kurdu ve ancak 27 yıl devleti oluşturma adına görüşlerini hayata geçirmeye, her türlü engele karşın çabaladılar.

1950'de sonra ise, devletin yönetimi, Mustafa Kemal karşıtı ve cumhuriyet karşıtlarının eline geçti.  Bir kaç yıllık sosyal demokrat yönetim dışında, neredeyse 60 yıl,temelleri din ve İslam düşüncesinden alan DP (Demokrat Parti), AP (Adalet Partisi), ANAP (Anavatan Partisi), DYP (Doğru Yol Partisi), Necmettin Erbakan'ın muhtelif partileri ve nihayet AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) bu devleti idare etti.

Bu sağ iktidarların 60 yılında 10 darbe, kalkışma isyan yaşandı.

Büyük darbelerden sayılan 27 Mayıs 1960 darbesinde, Demokrat Partinin yönetim kadrosu hedefteydi. 1971 muhtırasında sol örgütlerin mensupları mağdur edildi.

Darbelerin anası olarak addedilen 12 Eylül 1980'de,ilk kez kitlesel ve çok sayıda mağduriyet yaşatıldı.

İlk kez "at izi, it izine karıştırıldı" Kitleler halinde gözaltılar, 230 bin kişinin yargılanması, idam cezaları, 1402 sayılı sıkıyönetim kanunuyla işten atılan 37 bin kişi, yurtdışına kaçan 45 bin kişi....

Bunca kişi işinden, aşından oldu, ailenin diğer fertleri de etkilendi bir tür ekonomik cezalandırmaya uğratıldı kişiler. Kimse işinden oldu diye maaşının üçte ikisini alamadı. Güya demokratlaşma döneminde, partilerin egemenliği döneminde bile 90 lı yılların ortalarına kadar mağduriyetler sürdü. 

Bu dönem yani 1980 darbesi mağduru olanlardan, arkadaşları, yakınları" vebalıymış"gibi kaçtılar.

Herkes kişisel kurtuluşunun peşine düştü. Başaranlar oldu, yarı yolda kalanlar oldu. Aileler dağıldı, intiharlar oldu. Bir çok hak, zaman aşımına uğradı. Kırgınlıklar oldu ancak devlete düşmanlık olmadı. PKK dışında ki o da Diyarbakır Cezaevinden beslendi, unutulmamalı.

15 Temmuz sonrası gene kitleler halinde gözaltılar yapıldı, tutuklamalar oldu, görevinden ihraç edilenlerin sayısı yüz bine dayandı.

Sn Cumhurbaşkanı bu sayıların artacağını 200 bini ve daha fazlayı bulacağı dile getirildi. Valilerin en çok FETÖcüyü işten çıkarma, gözaltına alma yarışı yapmaması gerektiği de dile getirildi. Aynı Cumhurbaşkanı "at izi it izine karıştı" da dedi.

1980 sonrasında "kurunun yanında yaşların da yandığını" kimse dile getiremedi, o insanlara sahip çıkan olmadı. Ancak şimdi başta CHP ve öteki muhalif partiler, hatta AKP içinden milletvekilleri, hatta Cumhurbaşkanı bile, haksızlıkları dile getirilmeye başladılar. 

Medya, sosyal medya kurunun yanında yaşları dile getiriyor. Çok sayıda insan görevinden, mesleğinden oluyor. Eşi de işten çıkarılıyor, annesi, babası, kayın pederi, kayın validesi göz altına alınanlar var. Kişiler, aileler açlığa mahkum ediliyorlar. "Vebalı" muamelesi yeniden yapılıyor.

"Allahı'ın lütfunu" leyhe çevirmeye çalışanlar, şunu bilmelidir, "devletin en önemli, en etkili yerlerinde görev alan bu kişilerin" boş durmayacağını, yeni ve başka örgütlenmelere gireceğini, devleti başka alanlardan vuracaklarını bilmeliler. Kinlerini biliyorlar.

OHAL bir an önce kalkmalı, KHK lar TBMM denetimine alınmalı, adalet etkin olmalı.

Ayırın "at izinden", "it izini". Ayıklayın "kurunun" yanından "yaşı". İnsanlık, erdem bunu emrediyor.

Bunların yanına, FETÖ cü olmayanları katmayın. Her valilikte, her savcılıkta kurullar oluşturulup, "kuruların yanındaki yaşlar" ayıklanıp bir an önce mağduriyetler giderilmeli.

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları