Vedat Yazıcı

Gelincikler haz verir başaklar can

Vedat Yazıcı

Gelincikler, kimse ekmeden kendiliğinden biten ve bulunduğu alanı renklere boğan ve oranın çehresini değiştiren bitki. Ya bir buğday tarlasında veya başka bir tarlada davetsiz misafir gibidir gelincikler. Baktıkça bir daha baktıran insana huzur veren genellikle çiçeklerinin rengi kırmızı olan ama türü içinde sarı, turuncu ve beyaz olanları da mevcut. Sanki bulunduğu tarlayı sadece süslemek için biter orada. Rengârenktir bazen ise tek renk halinde bulunduğu alana hâkimdir.

Geçicidir,misafir gibidir bulunduğu yerde biter sonra kaybolur gider.Ancak olduğunda sadece kendisinden söz ettirir. Hâkimdir alana.Güzelliği ile sadece kendisinden söz ettirir.Belkide bencildir…

Gelincikleri insan bedenindeki hazza benzetirim.Tıpkı insandaki haz gibidir.Bu gelincikler o tarlaya ekilmemiştir ya da özellikle ekilmeye çalışılmamıştır;sonradan bir ek olarak orada bitmiştir.Haz da böyledir;sonraki bir hedeftir ama yaşama tat katar.Mutluluk gibi değildir.Mutluluğu simgeleştirdiğimizde tarladaki buğday,gelincikler ise hazzıdır.İnsan mutlu olmayı hedefler hatta bazılarımızın yaşam gayesidir mutluluk.Ruhun gayesidir.

Konuyu biraz daha yayarsak aşk ile sevgi ikilemi de böyledir. Aşk sevgiyi çepe çevre saran sevgi ise geçici hazların simgesidir. Aşk yaşamın gayesi iken sevgi yaşama renk katan onu süsleyendir. Hangisi değerli diye sorduğumuzda elbet deki aşk derim. Çünkü aşk daha geneldir. Daha anlamlıdır. Toplumsal algımız her ne kadar tersi yönde olsa da ben buna hep karşı çıkmışımdır. Aşk kutsala yakındır, bana daha ilahi bir kavram olarak gelmiştir. Sevgi ise geçici bir hevestir.Aşk tarladaki buğday iken sevgi gelinciklerdir.

Yaşamın gayesini çoğumuz algılarımızda yanlış yönlendiriyoruz diye düşünüyorum.Mutluluk ile hazlarımızı karıştırıyoruz gibi.Gelincikler peşinde koşarken buğday tarlasından kopuyoruz gibi.Yaşam gayemiz buğday başaklarında ihtiyacımız olanın peşinden gitmeli,rengârenk süslere albenilere aldanmadan ruhun ihtiyacının peşinden koşarak.Ruh aradığını bulduğunda gelincikler her daim yanında olur. Sağlam zeminler üzerine oturmalı hayat. Ritüeller her daim yanımızda biter. Sağlam zeminsiz ritüeller hayatın gayesinden uzaklaştırır. Önce başakları beslemeli. Bize hayat verenleri. Sonra gelincikleri doya doya seyre dalmalı.

Heybenizde başaklar, gözlerinizin önünden gelincikler eksik olmasın. Sevgi ile kalın…

Yazarın Diğer Yazıları