Uzm. Ecz. Afşar Çelik

NEDİR ŞU VANLI OLMAK?

Uzm. Ecz. Afşar Çelik

Van'da en sık duyduğunuz sorudur: "Nerelisin?"
Bağrında Ağrılı, Muşlu, Bitlisli, Siirtli, Hakkârili, Şemdinlili, Şırnaklı, Karslı, Trabzonlu sayısız vatan evlâdına yer vermiş bir şehrin sahibi olmak ne demektir?
Doğmakla mı doymakla mı ilgilidir Vanlı olmak? Bu ikisinin arasında mı sıkışıp kalmıştır, bütün hayat?
Van'ın "yerlileri" için bu bir tür teselli sorusu gibidir.  Gurbetin yarasını sarmak gibidir.  
Onlar bilirler ki Toprakkale'de dalgalanan bayrağın gölgesi hepimizi korur aynı gurbetin sıcağından. Onlar bilirler ki Van, Van Kalesi'nden şehri süzen kartal bakışlı Türk evlâdının emanetidir ve bu yüzden asla bir gurbetlik değildir.
Van,  gönülden gönüle  bir köprüdür, salt bir şehirden öte… Van koskoca bir uluslaşma öyküsünün değerler ve kurumlar manzumesidir.
Van, mecburi doğumların değil, severek ve bağlanarak yeniden doğmuş olanların şehridir.
İnsanlar Van'a önce doymaya gelir, sonra… Anlarlar ki akrabalık, aile, kardeşlik, doğmuş olmaktan dolayı değil, asıl, kazanılmış olmaktan dolayı kutsaldır. Van, ulusumuzun kazanılmış değerlerinin yaylasıdır. O halde…  Nedir  Vanlı olmak; hele ki aşireti, kalabalığı, tanıdığı, eşi, dostu olmayıp da bayraklı bir kâğıtla bu şehre konanlar için?
Vanlı olmak, alçak taburede oturup her dem "balıklı" taze çay içerken huzurla dolmaktır.
Vanlı olmak, Maraş'ta, kendine yer açmak için sıkış tepiş dizilmiş apartmanların arasından sıyrılıverince, her ara sokakta bir bahçeli evle rahatlamaktır.
Vanlı olmak,  eski evlerin pencere demirlerindeki perçin başlarında arastaların tıkırtılarını işitmektir.
Vanlı olmak, Erek'e her bakışta, sırtını tarihe dayamış bu şehrin tarihinin bir parçası olduğunu hissetmektir.
Vanlı olmak, ne Van'da doğmuş olmaktır ne de köylülüğün kalabalığına dayanıp da öfke  saçmaktır…
Vanlı olmak, deniz gibi gün batışlarında, eve taptapa alarak dönmekten mutlu olmaktır…
Vanlı olmak, adım başı selâmlaşmaktan Cumhuriyet Caddesi'ni ancak bir saatte kat edebilmektir.
Vanlı olmak, giden her eski evin ardından, kaybolan çocuk saflığının ıstırabını duymaktır.
Vanlı olmak, Tanrı'nın yumruğu gibi yıkıp geçen bir depremden sonra dağılıp gitseniz bile çocuğunuzun doğduğu şehri,  kalbinizde  taşımaktır.

Yazarın Diğer Yazıları