Uz. Dr. Sevilay Zorlu

SOSYAL FOBİ

Uz. Dr. Sevilay Zorlu

"Sadece bir kaç saniye için gözlerinizi kapatın ve bir odaya girdiğinizi ve orada bazı arkadaşlarınızı ve iş arkadaşlarınızı gördüğünüzü düşünün. Birden yere doğru bakıyorsunuz ve üzerinizde hiçbir giysinin olmadığının farkına varıyorsunuz". 
Sosyal fobisi olan kişilerin bir toplumsal durumla karşılaştıklarında neler hissettiklerini bu senaryo çok iyi anlatmaktadır. "Büyük bir utanç duyarsınız, odadan kaçıp gitmek istersiniz, sanki ölecekmiş gibi olduğunuzu hissederseniz, hiç kimseyi yeniden görmek istemezseniz". 
Bireyin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal ortamlarda mahcup ya da rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu bir kaygı bozukluğudur. 
Kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan korkarlar ve bunlardan olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. 
Başkalarının kendileriyle ilgili olarak anksiyeteli, yetersiz, alık, bön, budala, zayıf, sersem, şaşkın, kaçık ya da aptal gibi yargılarda bulunacağını düşünürler. 
Ellerinin ya da seslerinin titrediğinin farkına varacaklarıyla ilgili kaygılarından ötürü toplum önünde konuşmaktan korkabilirler ya da düzgün bir biçimde konuşamıyor gibi görünmekten korktukları için başkalarıyla karşılıklı konuşurken aşırı kaygı duyabilirler. Utanç duyacaklarından korktukları için başkalarının yanında yemekten, içmekten ya da yazı yazmaktan kaçınabilirler. 
Sosyal fobisi olan insanlar eleştirilmeye, olumsuz değerlendirilmeye ya da karşı çıkılmaya aşırı duyarlıdırlar; kendilerini doğru ortaya koymakta güçlük çekerler.
SOSYAL FOBİNİN TİPLERİ VAR MIDIR?
Sosyal fobi iki şekilde görülür:
-YAYGIN; korkular birçok toplumsal durumları kapsıyorsa 
-YAYGIN OLMAYAN; bazı durumları kapsıyorsa (karşı cinsle çıkmak, konuşmayı başlatmak ve sürdürmek, üstleriyle konuşmak, eğlenmek amacıyla düzenlenen toplantılara katılmak, başkalarının önünde imza atmak, yemek yemek, …)
NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
En sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biridir. Yaşam boyu görülme oranı % 3-13 arasındadır.
Toplum örneklemelerde kadınlarda, klinik örneklemlerde erkeklerde biraz daha fazla görülmektedir. 
Türkiye'de üniversite öğrencilerinde yapılan araştırmada %24'ünde bu hastalığın olduğu saptanmıştır. 
SOSYAL FOBİ HANGİ YAŞLARDA BAŞLAR?
Genellikle ergenlik yıllarının ortalarında, daha çok çocukluğunda utangaç olduğu bilinen gençlerde başlar. Küçük çocuklarda başladığı da olur.
Zorlanılan ya da küçük düşürücü bir yaşantıdan sonra birden başlayabileceği gibi , sessizce başlayıp yavaş yavaş gelişebilir. Çoğu kez süreklilik gösterir. Erişkinlik döneminde bir ölçüde yatışabilir. Yaşam olaylarına gore dalgalanmalar gösterebilir. 
KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR?
Maddi durumu ve sosyal konumu kısıtlı, hiç evlenmemiş, işsiz ve eğitim düzeyi yüksek olmayanlarda sık görülmekle birlikte, hastalığın erken dönemlerinde toplum içine yeterince çıkmama  da risk etmenleri arasındadır. 
Kalıtımdan daha çok, çocuk yetiştirme tarzı, ailenin başkalarıyla yeterince görüşmemesi  ve ebeveyn modeli önemlidir. Çocukluk çağından itibaren aşırı çekingen olan kişilerde gelişme riski daha yüksektir 
SOSYAL FOBI MI ÇEKINGENLIK MI? 
Toplulukta konuşma, sosyal ortamlarda kendini ifade edebilme gibi konularda çekingenlik  sık görülen bir durumdur. Bunların büyük bir kısmı hastalık kapsamında değildir. Hatta bir işe başlamadan önce "yapamazsam rezil olur muyum?" düşüncesi kişiyi motive eder ve daha iyi hazırlanmasına yardımcı olur. Sözlüye hiç çalışmamış bir öğrencinin sınıfta adının çağrılmasından korkması doğaldır. 
Sosyal fobi demek için ise kişide korkunun yanı sıra kaçınma davranışlarının olması gerekmektedir. Ya da kişi kaçmıyorsa, bu duruma katlanmaya kendisini zorluyorsa; büyük bir sıkıntı yaşar. Kişi korkularının aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir.  
SOSYAL FOBININ BELIRTILERI NELERDIR?
Korkulan durumla karşılaşıldığında bedensel belirtiler ortaya çıkar. 
·  yüz  kızarması, terleme, ağız kuruluğu, 
·  çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı, 
·  mide barsak sisteminde rahatsızlık, ishal
·  kas gerginliği, titreme ...
Bu sırada aklından geçen düşünceler "GÜÇSÜZÜM, YETERSIZIM, ÇIRKINIM, BEĞENILMIYORUM, SEVILMEYE LAYIK DEĞILIM, HATA YAPMAMALIYIM, MÜKEMMEL OLMALIYIM, KAYGILI OLDUĞUMU BELLI ETMEMELIYIM, RAHAT DAVRANMALIYIM, KUSURSUZ GÖRÜNMELIYIM, HERKESIN BEĞENISINI KAZANMALIYIM" şeklindedir. Bu düşünceler sonrasında oluşan kaçınma belirtileri ise korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz şeyler düşünme şeklinde olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları