Uz. Dr. Sevilay Zorlu

Okul Fobisi

Uz. Dr. Sevilay Zorlu

Her yıl milyonlarca çocuk okula başlayıp, neşeyle devam ederken bazıları için durum hiç böyle olmamaktadır. Çocuklarda kuvvetli bir endişe nedeniyle okula gitmek istememe ve gitmeme durumu; OKUL REDDİ ya da OKUL FOBİSİ olarak adlandırılmaktadır. Zihinsel, ruhsal ve sosyal yönden okula başlamaya hazır olan çoğu çocukta, okulun ilk günlerinde ağlama, okula gitmek istememe, anneden ayrılamama gibi davranışların görülmesi doğal bir durumdur. Okula giden çocukların yaklaşık % 2-4'ünde okul fobisi görülmektedir. Ortaöğretim çağındaki ergenlerde görülme sıklığı daha azalmakta, ancak bu dönemde görülen okul fobisinin tedavisi güçleşmektedir. 
Okula yeni başlayan çocuk, küçük ve zayıf olduğunun bilincindedir. Çevresinde olan olayların çoğunda kendini yetersiz hisseder. Bu durum küçük çocuğun genelde dış dünyadan korkmasına ve paniklemesine yol açar. Okul çağı ile dış dünyanın kapıları açılmaya başlar ve çocuk kendini ilk kez karşılaştığı ve bilmediği bir ortamda bulur. Çocuk aile içi güveni ve kurulu düzeni kaybedeceği endişesine kapılmış olur. Kimi çocuklarda ise okulun ilk günlerinde görülen bu durum uzar,  okula gitmek istememe tepkilerine; şiddetli baş ağrıları, şiddetli karın ağrıları, mide bulantıları, renkte solukluk ve kilo kaybı eşlik edebilir.
Okulun ilk günlerinde görülen bu korkunun kaynağı genelde anneden ayrılma kaygısıdır. Okula gittiği zaman anne-babasına bir şey olacağından, onların başına bir şey geleceğinden, hastalanacaklarından, öleceklerinden korkmakta ya da çocuk, ebeveynlerinin kendisini terk edeceklerini düşünmektedir. Bunun yanısıra, çocuğuna aşırı bağımlı olan anne-babalar da, çocuklarına okulda bir şey olacağı kaygısı yaşarlar. Ebeveynin korku ve endişesi aynen çocuğa yansır. Bu durum çocuğun bağımlı bir kişilik özelliği kazanmasına yol açabilir.
Ayrılma korkusunda, korkunun nedeni genellikle çocuk değil, annedir. Anne, bilinçaltında çocuğun kendisinden ayrılıp, okula başlamasını istemez ve bunu çok dolaylı ve ince mesajlarla çocuğa aktarır. Annenin çocuğa, o okula başladığında kendisinin bütün gün onu bekleyeceğini, bunu yaparken onu çok özleyeceğini anlatması,  çocukta anneyi yalnız bıraktığı için suçluluk duyguları oluşmasına neden olabilir ve çocuk okula gitmek istemeyebilir.
Okul korkusu, okula yeni başlayan çocuklarda görüldüğü gibi okula devam eden çocuklarda da görülebilir. Bazı çocuklar, zorlamalara dayanamayıp okula gitmek üzere yola çıksa da, yarı yoldan geri döner, ya da sınıftan çıkar eve gelir. Çocukta, neşesizlik, uykuya dalmakta güçlük, iştah kesilmesi, ödevlere karşı ilgide azalma, baş ve karın ağrıları, ateş görülebilir. O gün okula gitmeyeceğini, öğretmenden korktuğunu ya da bir arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir.
Bazen okula gitmeme davranışı, çocuğun inatlaşması nedeniyle geliştirdiği bir davranış olabilir. Bu durumda inatlaşma nedenleri üzerinde durulmalıdır.
OKUL FOBİSİ OLAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN ÖZELLİKLER
Bu çocukların çoğu başarı kaygısı olan, uyumlu,  aşırı onay bekleyen, aileye bağımlı çocuklardır. Okulu sevmeye başladıklarında başarılı bir öğrenci olabilirler.
Genelde aile bireyleri olmadan diğer kişilerle iletişim kurmakta zorlanırlar.
Okula giderken ağlama, hastalanma ya da okula gitmeyi istememe davranışları geliştirirler. Evde kalmasına izin verildiğinde bu davranışlar birdenbire kaybolur.
Okula gitmeme davranışı anne- babanın bilgisi dahilinde olur; okula gitmedikleri için suçluluk duymazlar. Okuldan kaçma ile karıştırılmamalıdır. Çocuklarda çalma, yalan, cinsel bozukluk ya da saldırgan davranışlar gibi davranış bozuklukları görülmez.
Enerji ve istek kaybı, alınganlık ve sinirli olma, iştahsızlık ve uykuda huzursuz olma, mide bulantısı,  ağlama, okula gitmeye direnme gibi belirtiler gözlenebilir.
Okula gitmekten kaçınma davranışı; çocuk okul etkinliklerine karşı pasif, içe kapanık ve utangaç davranıyorsa,  okulda ve evde daha çok nedensiz ağlamaya, kavga etmeye ve dikkat çekmeye başladıysa,  sık sık hasta olan bir çocuk olmadığı halde;  baş veya karın ağrısından şikayet ediyorsa,  okul fobisiyle açıklanabilir.
OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ
A) AİLEDEN KAYNAKLANAN NEDENLER: 
Anne ya da aileden ayrılma korkusu. Çocuk duygusal bağ kurduğu kişiye bir şey olacağını düşünür ve ondan ayrı kalma korkusu yaşar. Okul fobisi olan çocukların yaşamlarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülür. Ailelerin, sürekli olarak çocuklarının sevgilerini kazanma çabası içinde oldukları, tüm ihtiyaçlarını karşıladıkları ve onların hiçbir isteğine set çekmedikleri, özellikle çocuklarının küçücük rahatsızlıklarıyla bile çok abartılı ilgilendikleri, psikolojik ve fiziksel olarak çocuklarına çok bağımlı oldukları gözlenmiştir (simbiyotik-ortak yaşam ilişkisi ). Hatta bu tip aileler çocuklarını arkadaşlarının evine bile oyun oynamak için göndermekten kaçınırlar. Sonuçta çocuk da; ailem bile dış çevreden kaygılanıyorsa demek ki evin dışındaki yerler güvensiz yerlerdir fikri oluşur. Yaşamın ilk yıllarında bu tür anne- çocuk ilişkisi çocuğun okula başladığı sırada önemli bir engel oluşturur. Annelerin bu koruyucu ve kontrollü ortamından bir an olsun uzak kalmamış olan çocuğun, yabancı bir çevrede ve tanımadıkları insanlarla birlikte günlerini geçirmesi, onu son derece huzursuz eder. 
Boşanma, anne ya da babanın başka biri ile evlenmesi, maddi sorunlardan kaynaklanan stresli bir ev yaşamı, çocuğun yeni bir kardeşinin doğması, taşınma, hastalık, yakın birinin ölümü gibi bir stres faktörlerinin olması nedeniyle okul fobisi sonradan da oluşabilmektedir.   
B) OKULA BAĞLI NEDENLER :
Uygun olmayan bir sınıf içi yerleştirme, özellikle de çocuğun kendini güvende hissetmediği bir yere oturtulması; sınıf önünde ders anlatma, beden eğitimi gibi etkinliklerden korkup, gerçekleştirmede güçlük çekmesine rağmen bunları yapması için zorlanması; okulda ya da okul yolunda fiziksel olarak tehdit edici bir yerin ya da birilerinin olması; karmaşanın, şiddetin ve belirsizliğin hüküm sürdüğü olumsuz bir okul ortamı; çocuğun okulda hırpalanmasına, alay edilmesine, reddedilmesine ve kavga etmesine yol açacak olumsuz yaşantılar ve iletişim becerilerinde eksikliğinin olması gibi nedenler fobi kaynağı olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları