Uz. Dr. Sevilay Zorlu

Öfke ve erkekler (2)

Uz. Dr. Sevilay Zorlu

Olası dünyaların en iyisinde dostlarımız, arkadaşlarımız ve aile üyelerimizle, diğer ilişkilerden aşırı derece etkilenmeyen ayrı ve birebir ilişkiler kurmayı düşleyebiliriz.Sözgelimi, annemizle yada babamızla ilişkimiz, onların kendi aralarında savaş vermelerinden etkilenmez. Diğer kişilerin kavgalarının arasına girmeyiz ve onları da kendi  kavgalarımıza  sokmayız. Sue'ya kızdığımızda, gidip Sally'ye yakınmak yerine, sorunu Sue'yla konuşuruz. Öfkeyi ya da gerilimi bir ilişkiden diğerine saptırmayız.İdeal olan budur.Ancak bunu her zaman beceremiyoruz.Tüm insani sistemlerde üçgenler görülür.İki insan arasında huzursuzluk arttığında ya da çatışmalar yüzeye çıktığında, üçüncü bir taraf otomatik olarak ve bilinçsizce çatışmanın içine çekilir.Hepimiz, farkına bile varmadan üçgenlere gideriz. Bunlardan çoğu özellikle bir sorun içermez, ama biri ya da birkaçı gerçekten sorunlu olabilir.İçinde olduğumuzu bile fark etmediğimiz bir şeyden nasıl çıkabiliriz?
                Üçgenleri anlamak için iki şeye özellikle dikkat etmemiz gerekiyor: İlk olarak, önemli bir kişiyle (genellikle önceki kuşaktan birisi) aramızdaki ele alınmamış ve çözülmemiş hangi sorunlar şu andaki ilişkimize yansıyor? Bize yakın birisine aşırı öfke duymamız, diğer bir ilişkiden kaynaklanan güçlü ve varlığı kabul edilmemiş duygular taşıdığımızı gösterebilir. İkinci olarak, bizi kapana sıkıştıran üçgen modellerin korunmasında bizim oynadığımız rol nedir? Bunu bulmak için, üç kişili modelleri gözlemek gibi zor bir işe girişmemiz gerekiyor. Şimdi, öfke ve huzursuzluğun doruğa tırmandığı bir ailede yaşanan temel bir üçgeni inceleyelim. 
 BİRİSİNE ÖFKELENDİYSENİZ, DUYGUNUZU O KİŞİYE SÖYLEYİN. Tepkici, asi ya da kaba bile olsa, uğraşmanız gereken kişi odur. Burada uğraşmak, öfkeyi dışarı vurmak anlamına değil çatışma yaşadığınız kişiyle doğrudan doğruya uzlaşabilmek.
ÖFKENİZİ HİYERARŞİNİN ÜST KADEMELERİNE GÖTÜRMEK İSTİYORSANIZ, DOĞRU KANALLARI KULLANMAYA VE AÇIK OLMAYA DİKKAT EDİN. Sözgelimi bir çalışan patronundan kariyer planlamasında terfi beklerken reddedildiğini varsayalım. Çalışan değerlendirmeyi üçüncü bir tarafın gözden geçirmesini istiyorsa, işyerinin kabul edilebilir prosedürünün ne olduğunu bulabilir ve patronuna ne yapacağını ve bunu neden yapacağını söyleyebilir. Üçüncü bir tarafı işe karıştırma konusunda açık davranıp uygun hiyerarşiyi kullanırsanız, uzun vadede öfke ve gerilimi yükseltecek üçgenlerin doğmasından kaçınmış olursunuz.
 ÖFKELENDİĞİNİZDE, KENDİ SESİNİZLE KONUŞUN. İster astınıza hitap ediyor olun ister amirinize, kim olduğu bilinmeyen bir üçüncü tarafı işe karıştırmayın: "Diğerleri, senin birlikte çalışılması güç biri olduğunu düşünüyorlar." Ya da: "Davranışların konusunda bazı şikâyetler var." İsimsiz, sahibi belli olmayan anonim eleştiri huzursuzluğu arttırır ve ne adildir, ne de yararlı. Bir diğer kişiyle aranızda sorun varsa ben sözcüğünü kullanın:  "Ben düşünüyorum ki…" "Ben hissediyorum ki…" "Ben istiyorum ki…" "Benim endişem şu ki …" Bırakın diğer insanlar da kendi adlarına konuşsunlar.
SIRLARDAN KAÇININ. Eleştirildiğini ya da hakkında dedikodu yapıldığını bilmesini sağlamanın sizin işiniz olduğunu düşünüyorsanız- Hilal Ahmet'in herkese senin için, Hilal müşterileri kaçırıyor dediğini bilmeni istiyorum. Lütfen bir şey söyleme yoksa bunları sana anlattığımı anlar". Hilal'in doğruca dedikodu yapan kişiye gidip sorunu açıklığa kavuşturmak isteyebileceğini de bilin. En iyisi, hiçbir şey söylemeyin.
BAŞKA BİRİNİN ÜÇGENİNDE ÜÇÜNCÜ TARAF OLMAYIN. Birisi size gelip yakınırsa onu anlayışla dinleyebilirsiniz, ama suçlamadan ve taraf tutmadan. Bunu genellikle aklımıza getirmeyiz, ama tekrar deneyerek başarabiliriz. Başka birinin duygusal müttefiki olmaktan kaçınmak faydalıdır. Bizim sakin, dışarıda kalan ve duygusal bağlantıyı sürdüren bir konum üstelenmemiz halinde diğerlerinin kendi öfkeleriyle baş edip farklılıklarını tartışma şanslarının artacaktır. İlgili ve nötr tutum uzun vadede diğerlerinde yaratıcı sorun çözüm yeteneklerini geliştirmelerini sağlayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları