Ümran Öztürk

Yeni bir sayfada başlar hayat

Ümran Öztürk

Zaman her geçengün bizi yaşamın çok sesli korosundan adım adım uzaklaştırır.

Bir başına kalmanın burukluğuna doğru sürükler. Birlikteliğin coşkusunu zamanın tüm zerresine yayarak geçmişle şimdiki zaman arasında bir köprü kurmaya başlarız.

Yaşamanın bir eylem, devinim olduğunu kendimizle baş başa kaldığımızda daha iyi anlarız.

 Sevgiyi yaşamımızın merkezine alırız. Yağmur sonrası bir toprağın kokusunu sadece bir doğa olayı gibi görmez orada bir gizem,bir lezzet ararız. Yaşamda var olan her şeye, doğan güne, yeniden sevdalanarak güne başlarız.

Artık yaşamdaki her zerrenin doyumunu ve özündeki gizemi farklı bir bakış açısıyla kavramaya başlar, sevginin kesiştiği her eylemi sevdiklerimize yüreğimizden süzerek sunarız.

Tohumun filiz sürmesini fark eder, bir bebeğin gülüşünde yakalarız sevinci.

Bir kahve kokusunda gideriz yıllar öncesine. Iskalanmaması gereken bu anlardır bize dostluk kapılarını açan ve kırk yıl hatırı var hadisesinin baş kahramanıdır. Tadından daha çekicidir kokusu; dostluk gibidir.

Eğer yaşama sevdalı biriysekve sevgiden, dostluktan yana çarpıyorsa yüreğimiz yaşamı sürmanşetlerde değil satır aralarında yakalarız.

Doyumsuz sular gibi dostlukları ve sevgiyi içeriz. İçtikçe susarız, susadıkça severiz, sevdikçe de çoğalırız.

 

SEVGİDE ÇOĞALMA

Bir dal kırılır içinde, bir yaprak düşer usulca düşlerinde.

Bir kurşun seker gelir. Ölüm en derin uykuda bulur.

 Hatıralarındaki renkler nerede?

Şimdi her renk matemdir.

Değişen her renk değil midir bir mevsimin geçişi.

Sonbaharın gelişi bir çocuk utangaçlığında

Ve bir suçlu gibi kış, savunmasız…

Oysa yeni bir sayfada başlar hayat.

Yeni bir isim ve yeni bir solukla.

Her harf daha açık,her kelime daha parlak, daha cüretkar.

Söyleyemediğin her şey dökülür kaleminden.

 İçinde hapsettiğin tutsaklığın, korkuların çözülür.

Zincirleri koparırsın. Yıldızlı gecelerde bir karanfil koklarsın.

Güneşle aydınlatırsın yolunu.

Sen bahara büründükçe yaşam filizlenir sende.

 Bir çiğdem çiçeğinin özünde bulursun kendini.

 Bir ıtırın kokusuyla hatırlarsın en çok sevdiğini.

 Her hayal güzel, her düş renklidir mutluyken.

Sen sıkı sıkıya sarılırken yaşama;

Süreceksin namluya sevgiyi ve

Her tetiği çektiğinde sevgide çoğalacaksın.

Gül döşeyeceksin mayın tarlalarına,

Işık olacaksın ışık karanlık sokaklara.

Yazarın Diğer Yazıları