Ümran Öztürk

Van Gölü'nün imdat çığlıklarını duyan var mı?

Ümran Öztürk

Bir zamanlar sodalı suyunda karagözlü kızların çamaşır yıkadığı, suyu cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinen, akıntının etkisiyle türkuaz dan maviye, yeşilden köpük köpük beyaza dönüşen Van Gölü daha bir çok görsel şova ev sahipliği yapıyor.  Su sporları ve aktiviteleri ile ilgi odağı haline gelen, büyük bir eko turizm potansiyeline sahip Van Gölü havzasının eşsiz güzellikteki koyları ile büyüleneceğiniz bakir adaları, uçan balıkların dansı, flamingoların görsel şöleni  size doyumsuz bir seyir sunan Vanlıların Van Denizi olarak adlandırdıkları Van Gölü bugün imdat çığlıkları atıyor.

Oysa Van Gölü dünyanın en büyük soda içeren ve de Türkiye'nin de en büyük gölüdür. Van Gölü'nü Tatvan ilçesi sınırları içerisinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu volkanik bir göl olarak biliyoruz. Yüzölçümü 3.713 km²'dir.  Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş isimli adaları sularında barındıran, Van'ın İpekyolu, Edremit, Gevaş, Tuşba, Muradiye, Erciş, Bitlis ilimizin Tatvan,  Ahlat, Adilcevaz ilçeleri ile çevrili olan Van Gölü'nün ortalama derinliği 171 m, en derin yeri ise, 451 metre, denizden yüksekliği 1646 metredir. Gölde Van balığı ismiyle bilinen sazan ailesine ait bir balık yaşamaktadır.

Kapalı bir havzaya sahip olan ve insan eliyle kirletilen Van Gölü'ne en büyük zararı başta, hızlı nüfus artışından doğan çarpık kentleşmenin getirdiği altyapı sorunu oluşturmaktadır. Altyapının sağlıksız olmasından dolayı binlerce metreküp kanalizasyon atıklarının göle akıtılması, hemen ardından fabrika arıtma ve dönüşüm tesislerinin yetersiz olması, bilinçsiz tarımsal faaliyetler ve göle bırakılan tonlarca  evsel atıkla  kirletilmektedir. Bundan dolayı Van Gölünden her yıl tonlarca çöp çıkartılmaktadır.

 Bunca kirlilik yetmiyormuş gibi rant için de acımasızca gölün doldurulmasına seyirci kalınıp sessizce izlenmesi çok acı.

Gölün kirlendiği kanalizasyonların göle boşaltıldığı renginin bundan dolayı koyu kahverengi ve sarıya döndüğü konusunda ilk uyarılar duyarlı vatandaşlardan ve çevrecilerden gelmişti.

Ancak yetkililerin "Van Gölü'nün rengindeki değişikliğin mevsimsel değişimlerden ve akıntıdan kaynaklandığı söylense de bu söylem halk tarafından pek de kabul görmedi. Çevreciler hep gölün kirliliğini TOKİ' lerden akıtılan  kanalizasyon atıklarından kaynaklandığını savundular. Bunda haksız da sayılmazlardı. Zira Van Gölü her geçen gün önüne geçilemeyecek hızlı bir şekilde kirletiliyordu. Büyükşehir Belediyesi, Valilik ve ilgili kurumlar bu konuda nedense pek de bir şey yapmadı.

Van Gölü Aktivistleri, gönüllü vatandaşlar ve çevreciler bu konuya dikkat çekmek için çeşitli aktiviteler ve eylemler  gerçekleştirmekten kaçınmayarak seslerini basın yoluyla Ankara'ya duyurmaya çalışıyorlar. Van Gölü Aktivistleri ile birlikte Van'ın yerel basını da Van Gölü Koruma Kanunu'nun bir an önce mecliste görüşülerek çıkarılması için çaba sarf ediyorlar.

Başta sosyal  medyada olmak üzere yerel basında da sıkça haber yapılan Van Gölü ölmesin, Van Gölü için koruma kanunu çıkarılsın, acil çözüm bulunsun çağrıları maalesef sonuçsuz kalıyor. Bu kadar önemli bir konunun  hala muhatap bulamaması çok üzücü.  Mecliste hala  görüşülememesi büyük bir talihsizlik.

Sosyal yaşamı canlandıran Van Gölü'nün ivedi bir şekilde Özel Çevre Koruma Bölgesi Kapsamına dahil edilmesi için çabalar hala sonuç vermedi.

Van Gölü'nün UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması için 2016 yılında çalışmalar başlatılmış ancak bu konuda da bir sonuç alınamamıştır.

Başka Van Gölü yok. Tedbir alınmaz ise ekolojik dengesi bozulan Van Gölü ve çevresi hızla yok olacaktır. Bu bakımdan Van Gölü sadece bir bölge bir ülke için değil,   dünya mirasında da önemli yer tutmaktadır.

Bir kaç gün önce okuduğumuz haberlerde Gölden 10 ton çöp çıkarıldı, bilgisini ediniyoruz. Bu haber bizim çevre bilincimizin ne kadar zayıf, bu konuda ne kadar özensiz olduğumuzu bir kez daha göstermektedir. Bu gözle görüp elle tuttuklarımız. Ya gözle görmeyip elle tutamadıklarımız. Göle karışıp tüm canlıların ölümüne sebep olan temizlenemeyen atıklar. İşte asıl tehlike bu endüstriyel, kimyasal kirliliktir.

 

Çevre bilinci şart

Van Gölü ve kıyılarının korunması konusunda çevre bilincini geliştirecek eğitsel ve uyarıcı görevini yerine getirecek başta eğitim kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, basın ve medya ile sıkı işbirliği içerisine girerek seferberlik ruhuyla halkın çevre bilincini geliştirecek yöntemlerle, halkı bu seferberlik içine katmak daha etkili olacaktır.  Hukuksal alanda da cezai müeyyidelerin bu eylemin bir parçası olarak hayata geçirilmelidir.

Doğru ve gerçek bir çevre duyarlılığı için ilk eğitim aile içinde, okul öncesi ev yaşamında başlar. Sonrasında okul döneminde destek görür, daha sonra sosyal yaşam ve sosyal ortamda gelişerek devam eder.

 

TURMEPA ile işbirliği yapılmalı

Konusunda en iyi çalışan sonuç odaklı bir dernek vardır ki o da Deniz Temiz Derneği/Turmepa dır. Bu dernek kurulduğu günden bu yana çeşitli programlar ile devlet ve özel okullardaki çocuklara ve gençlere deniz kirliğinin nedenleri ve önlenmesi konusunda eğitimler vermiş en iyi eğitim sisteminin öncelikle okullardaki öğretmenlerin Turmepa eğitmenleri tarafından eğitilmesi ve onların da öğrencileri eğitmesi olduğunu projelerinde kanıtlamıştır.

Turmepa Derneği öncülüğünde 2008 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile Yapı Kredi destekleriyle 'Hayalinizdeki Van Gölü' temizlik kampanyası düzenlenmiş, Van'a  'Deniz Süpürgesi' olarak adlandırılan tekne hediye edilmişti. O kampanyada TURMEPA Kurucusu ve Onursal Başkanı Rahmi Koç, Van Gölü'ne sahip çıkılması için bütün Vanlılara çağrıda bulunarak, "Burası kapalı bir deniz, onun için Vanlılardan rica ediyoruz, burayı temiz tutsunlar. Bu konuda her zaman hassasiyetimiz devam edecektir... Buradaki en önemli şey eğitim, eğitim, eğitimdir. Kirlettikten sonra temizlemek daha pahalıya mal oluyor, dolayısıyla kirletmemek lazım" şeklinde konuşmuştu.

TURMEPA ile geçmişte yapılan  işbirliği yeniden başlatılmalıdır. Gelin Van Gölü için seferberlik ilan edelim. Çocuklarımızdan ödünç aldığımız bu dünya mirasına sahip çıkalım. Zira dünyada başka Van Gölü yok.

Yazarın Diğer Yazıları