Ümran Öztürk

Müzik değişince dans değişir

Ümran Öztürk

Bir kere içinize çektiniz mi kolay kolay unutamayacağınız bir kokudur okul kokusu.

Belli bir kokusu yoktur aslında tahta, masa kokusu çokça hissedilen tebeşir , kitap kokusu biraz toz ve ıslak paspas ve oldukça baskın  insan kokusu.

Bu koku armonisi okul yıllarımdan hafızamda kalan okula dair kokulardır. Şimdi gittiğim okullarda bu kokuyu tam olarak alamasam da  gözlerimi kapatıp çevremi kokladığımda okul yıllarıma giderim hep. Koyu bir kitap kokusu , teneffüs saatlerinde çay ve simit kokusu sarar ruhumu.

Teknolojinin gelişmesi ile okul kokuları da değişti. Değişim ve  dönüşüm yaşayan eğitim ortamları değişik hedefler belirleyip eğitimin kalitesini en üst seviyeye çıkartıp, çıtayı yükseltmenin arayışları içerisine giriyor.

Bu süreçte bir çok eğitim kurumu da vizyon ve hedeflerini gözden geçirerek, yeniden hedef  belirliyorlar. Başta kaliteli  eğitim ,nitelikli öğrenci, hemen ardından  öğrencinin gözünde okulu  daha şirin, daha çekici hale nasıl getiririm yani, müzik değişince dans değişir düşüncesi yatıyor.

Özel bir kolejden ya da özel bir okuldan bahsetmeyeceğim.  Bu gün size  Van’ da bir devlet okulu olan Van Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (Sağlık Meslek Lisesi) ‘nden söz edeceğim.

Bilgiye ulaşmanın bu kadar hızlı ve kolay olduğu bir dönemde önemli olan bilmek değil, yapabilmektir. Eğitimde teknoloji entegrasyonuna yönelik yürütülen projelerin başarıya ulaşması için öğrencilerle, öğretmenlerle kısacası tüm paydaşlarla birlikte başarının yol haritasını oluşturmuş bir ekip.

İyi bir lider ve uyumlu bir ekiple başarı anahtarını ellerinde tutan böyle bir ekibin olduğunu bilmek insanın geleceğe umutla bakmasını güçlendiriyor.

“Kariyer Günleri” nedeniyle öğrencilerle söyleşi yapmak için Van Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine gittiğimizde okul müdürü İbrahim Şirazi bizi bahçe kapısında karşıladı. Aynı bahçe içinde 100 erkek 122 kız kapasiteli pansiyonu da bulunan  okulun , okul yolu bu okulun ruhuna hiç de yakışmıyordu. Yapılan girişimlerin sonuç vermediğini öğrendim. Belediyenin bir an önce bu yolu yaparak öğrenci ve çalışanları rahat ettirmesini diliyorum.

EDEBİYAT/ FELSEFE SOKAĞINDAYIZ

Okula adım attığım andan itibaren cıvıl cıvıl, hoş  bir mekanda buldum kendimi. İbrahim Şirazi’nın odasında yorgunluk attıktan sonra okulu gezmek için odadan çıktık. Kendisi de Edebiyat öğretmeni olan İbrahim Şirazi sizi şimdi çok seveceğiniz bir sokağa götüreceğim demesi bizi şaşırttı. Okuldaydık ve okulu gezecektik sokak ne alaka diye düşündüm. Ama kısa sürdü bu şaşkınlığım. Sokak okulun içindeydi. Bir üst kata çıkacağımız merdiven basamaklarının bize bakan kısımlarına unutulmaması gereken bir çok bilgi renkli şeritler halinde yapıştırılmıştı. Renkli merdivenlerdeki  bu kısa ama önemli bilgiler öğrenirken eğlendiren , akılda kalan bilgilerdi. Merdivenleri okuyarak tek tek üst kata çıktık. Her koridor bir sokak şekline dönüştürülmüştü. Artık Edebiyat sokağındaydık. Türk Edebiyatının ünlü şairleri ve halk ozanları çok iyi ev sahipliği yapmış olmalılar ki baş köşede ağırlamışlar dünya edebiyatının ünlü kalemlerini.  Şairler, yazarlar duvarlara o kadar güzel dizayn edilmişti ki öğrenciler sıkılmadan tüm bilgilere anında  ulaşabiliyorlardı.  Tüm kapılar giydirilmiş okul sıkıcı havasından renkli bir sosyal ortama dönüştürülmüştü.

Diğer sokaklara da girdik, Sağlık sokağı, Felsefe sokağı.  Tubitak’dan  ödül alan  Felsefe sokağının müdavimi “düşünüyorum Öyleyse Varım” sözünün sahibi  Rena Descartes duvardaki yerini almış bizi her zamanki duruşuyla karşılıyordu. Tüm okullarda en az bir saat zorunlu ders olarak işlenmesi gerektiğine inandığım felsefenin sokağındayız. Kitaplar raflarında yerini almış, felsefi sözlerin hepsi çok bildik çok tanıdık. Okulun ruhu bu koridorlarda anlam bulmuş. Bundan dolayı tüm bu uygulamayla öğrenciler aktif bir role bürünmüşler. Her an bilgiye ulaşmanın tadını yaşıyorlar. 1 Müdür,1 müdür baş yardımcısı ,4 müdür yardımcısı ve 42 öğretmeni ile görev başında.  813 öğrencisiyle ilk girişte KPSS’ nı kazanan öğrencisi ve son sınıfta okuyan 209 öğrencinin tamamının yüksek öğrenime kayıt yaptırması  tabi ki tesadüf olamaz. Örnek bu okula yolunuzu düşürün İbrahim Şirazi ve ekibini ziyaret edin ve mutlaka okulun sevimli hizmetlisinın elinden bir bardak çay için.

Tekrar görüşünceye dek bilgiyle ve sevgiyle kalın.

Yazarın Diğer Yazıları