Ümran Öztürk

Kirazın ve boncuğun buluştuğu masal köy

Ümran Öztürk

Yolumuz bu kez İzmir'in Kemalpaşa ilçesine 6 km uzaklıkta bulunan boncuk ocaklarıyla ünlü  Nazarköy'e düştü. Yol boyunca kiraz ağaçlarının eşlik ettiği, ülke ekonomisine 5 atölyesi ile katkı yapan bu otantik köy engebeli bir arazide kurulmuş. 350 nüfuslu bu şirin yerleşim yerinin geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve büyük ölçüde köye ismini veren Nazar (göz) boncuğudur.

 

MASAL KÖY= NAZARKÖY.

Daha köye girerken boncuklarla süslü asırlık ağaçları, eski köy evleri bizi köyün girişinde sevimlilikleri ve ışıltıları ile karşıladı.

 

Bu sevimli köy; dar sokaklarıyla iki kenarına nizami yerleştirilen evler ve her evin, kapısına, penceresine duvarına,  asılı nazar boncukları ile sevimliliği ve ışıltısıyla bizi adeta çocukluğumuzun masal dünyasına çekiveriyor. Masallarla büyüyen biri iseniz çocukluğunuza doğru güzel heyecanlı bir yolculuğa hazırlanın. Zira Nazarköy size çocukluğunuzda araladığınız, hayal kurduğunuz masal köyün kapılarını sonuna kadar açacak. İşte burası çocukluğunuzun masal köyü Nazarköy.

 

Başınızı çevirdiğiniz her yerde boncuklarla göz göze geliyorsunuz. Boncukları her evin bahçe kapılarında, duvarlarında, görebilirsiniz. Hatta bahçelerdeki tüm ağaçlarda.

 

Boncuk köy diye de anılan bu şirin köy yemyeşil doğası, mis gibi havası boncuklarla süslü  köy girişi ile hafta sonları  yoğun ziyaretçi akınına uğramaktadır. Köyün boncuk çarşısına indiğinizde köy halkı tarafından yetiştirilen organik ürünlerin yanı sıra Nif Dağı eteklerinden toplanmış şifalı bitkiler de boncuk çarşısında satışa sunulmaktadır.  Kahvaltı ve yemek ihtiyacınızı otlu-peynirli gözleme ve taze bir çayla giderebilirsiniz. Ya da ızgara çeşitleri ile doğal ve otantik, yöreye has ot ağırlıklı  nezih lezzetlerle kiraz ve ceviz ağaçlarının serinliğinde yemeklerinizi yiyebilirsiniz.

 

 

Çayınızı yudumlar ya da kahve keyfi yaparken bir yandan da boncuk atölyesinde bin 200 derece ateşin karşısında şekil alan mavi, sarı, kırmızı, yeşil renk renk el emeği göz nuru boncukları yapan boncuk ustalarını seyredebilirsiniz.

 

Yarım Asırdan beri yapımına devam edilen Nazar Boncuğu ustalık gerektiren oldukça zor bir sanattır.  Boncuk yapımı esnasında yüksek ateş yüzünden, tıpkı kaynak yapımında çalışan insanlarda olduğu gibi, gözde kızarma ve kaşınma meydana geldiğini ve bunun için çoğu kez gözlük kullandıklarını ifade eden ustamız, boncuk ocaklarında, samanla karıştırılmış kuru çam odunu kullandıklarını anlatıyordu.

 

Fotoğraf çekmek için izin istediğimizde ise fotoğrafçıların uğrak yeri olan bu atölyeler çalışanlarının  fotoğrafçılara ve kameralara alışık olduğunu söylüyordu.

 

 Atölyelerde fotoğraflarını çektiğimiz boncuk ustalarını bir kenardan izledik. Bin 200 derece sıcaklığa ulaşan fırının karşısında harıl harıl çalışarak boncuğun nasıl yapıldığını, hangi aşamalardan geçtiğini gördük.

 

 

Boncuk ustaları, fırının haznelerinde bulanan camları eriterek şekil veriyorlardı. Yanına oturduğum ustayı dikkatle izliyordum. Göz Boncuğunun ham maddesinin cam olduğunu söyleyen usta; boncuğu renklendirmede özel boyalar kullandıklarını, mor  rengin  en çok kullanılan renk olduğunu söylüyordu. Sipariş üzerine çalışılan ocaklarda çeşitli boncuk imalatlarının yapıldığını, bunlardan; Göz Boncuğu, Karagöz, Şekerlik, Plaka ve Zar Boncuğu'nun en çok üretilen boncuk çeşitleri olduğunu öğreniyorduk.

 

Boncuk yapımı sırasında sındırgı- sıdır demiri, ray demiri, çelik çubuk, merteke (maşa) ve kalıp ismi verilen aletlerden yararlandıklarını belirtiyordu. En çok da iki adet demirin kullanıldığı bu teknikte kalın olan demire boncuğun ana zeminini sarıyor, ince demirle ise ana zemin üzerine diğer renkleri ekliyor, ezerek de boncukları şekillendiriyordu. Ortaya rengarenk bu sevimli boncuklar çıkıyordu.

 

Göz kamaştırıcı nazar boncukları, ustadan ustaya, karışımdan karışıma değişen renk tonlamalarıyla da ayrı bir ilgi odağıydı.

 

Erkeklerin ürettikleri, kadınların işleyip tezgâhlarda sattığı el emeği, göz nuru boncukların alıcısı bir hayli çoktu.

 

Kemalpaşa'nın sembollerinden biri olan nazar boncuğunu ülkemize ve tüm dünyaya tanıtmak isteyen Kemalpaşa Kaymakamlığı ve Kemalpaşa Belediyesi her yıl mayıs ayında  "Nazarköy Boncuk Festivali" düzenlemektedirler. Bu festivale verdikleri destekle Nazarköy'ü bir marka haline getirmeyi hedefliyorlar.

 

 

KURUDERE KÖYÜ NASIL NAZARKÖY OLDU?

Eski ismi Kurudere olan Nazarköy yaklaşık 60 yıldır en büyük geçimini boncuk imalatı ile sağlıyor.  Bu nedenle el emeği göz nuru, geçim kaynağı olan bu Nazar (göz) boncuğu imalatından dolayı 20 Mart 2007 günü Bakanlık kararıyla köyün adı Nazarköy olarak değiştirilmiş. Nazarköy,  yaklaşık 1950 yılından bu yana Nazar boncuğu ocakları ile cam süs eşyalarının yapıldığı ve halen de geçimini bundan sağlayan bir köydür. Rivayete göre Nazarköy'e ilk defa boncuğu Bekir Arabalı ve Ahmet Arabalı getirmiş. Ancak köylülerin bu mesleği Arap Selim lakaplı Selim ustadan öğrendikleri anlatılmaktadır.

 

NAZAR BONCUĞU'NUN TARİHSEL ANLAMI

Tarih boyunca, çoğu kültürde ve dinsel inançta, göz figürü kötülükleri savan güçlü bir tılsım olarak kabul edilmiştir.

Bu figüre Müslüman, Musevi ve Hıristiyan toplumların yanı sıra, Budist ve Hindu toplumlarda da rastlanır.

Gözün dikkatini başka yöne çekmesi nedeniyle korunduğu mantığı öne sürülür. Çok kuvvetli nazarların nazar boncuklarını çatlattığı hatta parça parça ettiği de anlatılır. Bu nedenle özellikle bebeklere ve çocuklara nazar boncuğu takılır.

 

NAZARKÖY'E ULAŞIM:

Yeşilin, boncuğun, kirazın buluştuğu bu otantik köye İzmir'den Kemalpaşa dolmuşları veya Belediye otobüsleri ile Kemalpaşa'ya gelip, oradan da saat başı kalkan Nazarköy dolmuşları ile köye gidebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları