Ümran Öztürk

Kapalı Çarşıdan Toprak Damlı Evlere

Ümran Öztürk

Bir ressamın gözünde her renk bir cümbüş her fırça darbesi yaşama bir anlam katmaktır. Toprak damlı evlerdir bazen tuvale yansıyan, bazen de bir horozun kırmızı ibiğiyle kabarışıdır. Çoğu kez kabına sığamayan bir papatya demeti  ya da bir Anadolu kasabasının yorgun kadınlarının yüzlerindeki mutsuz ifadedir. Buz mavisi anlatır bir kış mevsimini. Badem ağaçları tepeden tırnağa bezenir, baharın gelişini müjdeleyen Akdamar Adasında. Sarışın bir güneş yazın en kavurucu anını anımsatır. Van'ın iğde kokulu sokakları, kavak ağaçları İskele caddesinin yalnızlığına eşlik ederdi

Kızıl sarı yapraklar çoğu zaman hüzünlü sonbaharın habercisi olur, Ayla Çıtak'ın fırçasından süzülür akardı tuvalin üzerine…

Ayla Çıtak; Fırçasından özlem akan bir sanatçı, o bir memleket sevdalısı. O Akdamar Kilisesine duyduğu hayranlığından dolayı her eserine Akdamar Kilisesini sembolize ederek imzasını attan kadın.  Yeri geldi aşkı, yeri geldi göçü, bazen en sarsıcı ayrılıkları izlenimci sanat akımından etkilenerek doğa olaylarını, gerçek yaşamı tuvallerine büyük ustalıkla yansıttı ve Kapalı Çarşı'nın Ressamı olarak tanındı. 

Ayla Çıtak Van'da dünyaya geldi.  Resme kendisi gibi sanatçı olan ağabeyinden etkilenerek başladı.  İlk resim sergisini 1987 yılında Van'da açan sanatçı daha sonra ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşti.  Ankara'da Nüzhet İslimyeli ile tanıştı.  Suluboyaya olan ilgisini Nüzhet İslimiyeli'nin atölyesinde almış olduğu eğitimle pekiştirdi.

Doğuştan yeteneğine çalışma azmini de ekleyen Çıtak suluboya tabloları ile dikkat çekmeyi başardı. Ardı ardına açtığı sergilerle adından söz ettirerek aranan ressamlar arasında yerini aldı.

Ülkemizin değişik kentlerindeki kapalı çarşılar bazen köçeklerin, bazen rakkaselerin, bazen de üşüyenlerin sığınağı olara karşımıza çıktı onun tuvalinde.

Çoğu kez ekmek kavgasını bir çarşı manzarasında anlatırken hep gözlemlerini öne çıkardı ve böylelikle kendi tarzını yarattı. Kapalı çarşıdaki ışık huzmelerinin büyülü yolculuğunu hep ön plana çıkardı.  Çarşının tarihi dokusu ve atmosferi ile bu ortamdaki farklı dokuları ve renk cümbüşünü tuvalden ustaca bize yansıttı.

Memleketi Van'a duyduğu özlemi fırçasından tuvaline aktaran Çıtak zaman zaman toprak damlı evleri, zaman zaman karlı kış manzaralı doğadaki yaşamı, çoğu zaman da özleyip de gidemediği memleketinin sokaklarını, badem ağaçlarını, yaşamın en belirgin örneği olan çamaşır serili bahçelerini büyük bir özenle resmederek bize gösterdi.

Sanatçı resimlerinde kullandığı renkleri hiçbir zaman ham haliyle kullanmadı. Renkleri her zaman birbiriyle karıştırarak doğadaki renklere yakın pastel tonlarda bize sundu. Toprak damlı evlerin olduğu kış manzaralarını, genellikle soğuğu, hüznü mavi tonları kullanarak anlattı.

Bazen hüznü canlı renklerle de anlatmış bazen de hüzün yerine mevsimlerin en canlısını ilkbaharı getirip kondurmuştu o eski sokaklara. Hüznü ararken bizi tuvalinde şaşırttığı da olmuştur zira o hüzünlü sokak kimi zaman cıvıl cıvıl bir baharı müjdelerken kimi zaman da yoksulluğu, olanaksızlığı, garipliği karlı bir kış gününü anlatmıştır bize resmilerinde.

 Tablolarında doğu ve batıyı birleştirmek isteyen sanatçının genelde suluboya ve yağlı boya resimleri ile her tarzı severek yaptığını görüyoruz. Ressam Ayla Çıtak resimlerine konu olan kapalı çarşıyı bakın nasıl anlatıyor.

"Kapalı Çarşılar bizim kültürümüzün bir parçası olduğu için çok seviyorum fakat yok oluyorlar. Oradaki o ışık huzmesi ve renk ahengi beni her zaman duygulandırmış, resim yapmaya sevk etmiştir. Gezdiğim her kentin kapalı çarşısını yapmak bana keyif veriyor. Zira kapalı çarşı o kentin kültürünün ipuçlarını bize kenti gezmeden veriyor. O yüzden kenti tanımaya çarşılarından başlıyorum"

Ayla Çıtak göçleri en çarpıcı şekilde resmeden ressam olarak da karşımıza çıkıyor.

Asırlardır bitmeyen, her zaman farklı bir şekilde yaşamımızda karşılaştığımız ve birçok hayatı etkileyen zorunlu göçlere sanatçımız kayıtsız kalmayıp duygularını birçok eserinde tema olarak kullanmıştır.

 Bütün resimlerinde mutlaka insan ve hayvan figürlerinden hareketle; mekanı dolduran ya da mekanı dekor olarak kullanan sanatçılarımızdan birisidir.

Sanatçı kırkın üzerinde kişisel sergi açmış ve yüzün üzerinde karma sergiye katılmıştır.

 Kasım 2017 tarihinde Londra'da Brick Lane Gallery'de, İstanbul Londra sanatçı buluşmasına beğeni alan resimleriyle katılmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde 2009 yılında 2009 USA South Dakota Art Gallery (fuar) ve 2009 USA South Dakota SchoolsOf Mines &Technology Üniversiteden davet almış ve kişisel sergilerini açarak ülkemizi temsil etmiştir.

Ayla Çıtak'ın yurtiçi ve yurtdışı kurumlarına ait birçok özel koleksiyonda eserleri bulunmaktadır.

Sanatçımız öğrencileri ile birlikte çalışmalarını Ankara'da atölyesinde yapmaktadır. Ayla Çıtak dönemsel olarak yaşadığı Ankara ve Bodrum'da yaptığı çalışmalarla, yetiştirdiği öğrencileri ile çevresine ışık tutmaya devam ediyor.

Fırçasından hüzün, özlem, aşk akan kadına selam olsun.

Yazarın Diğer Yazıları