Ümran Öztürk

Kadınların koronavirüsle mücadelesi

Ümran Öztürk

Koronavirüs hayatımıza girdiğinden beri evlerde, işyerlerinde adeta bir seferberlik ilan edildi. En çok da bu konuda endişe ve kaygı taşıyan ne yazık ki kadınlar. Bu da onların yaşam alanlarında yeni yöntemler geliştirmelerini zorunlu kıldı. Temizlik ürünleri ile daha içli dışlı yaşayan kadınlar evde ekmek, makarna, mantı,  gibi unlu gıda üretimine de ağırlık verdiler. Onlar her türlü önlemi en ince ayrıntısına dek değerlendirip krizi evde başarıyla yönetiyorlar.

Çoğu belediyeler ve kaymakamlıklar bu süreci çok doğru yönetiyorlar. Bu da vaka sayılarını ve kayıpları en aza indirgiyor.  Önlemleri zamanında alan yerleşim birimleri bu salgından en az yara alarak çıkacaklarını düşünmek herkesin hakkıdır elbet. En büyük çabayı gösteren, canla başla çalışan sağlık çalışanlarımız,  vefa grupları ve belediye kadın meclisleri akıllı, disiplinli, şefkatli, sevgi dolu çalışmalarıyla aktif rol oynuyorlar.

Dünya tarihine yön vermiş kadınlara da baktığımızda hepsinin çok güçlü kadınlar oluğunu halkın sevgisini, güvenini kazandıklarını görüyoruz. Bu akıllı ve hümanist kadınlar da tıpkı salgında gönüllü çalışan kadınlarımız gibi yaşamlarının merkezine kararlılık, disiplin, iyi bir eğitim ve sevgiyi aldıkları için güçlü ve başarılı olmuşlardır.

Gelelim günümüz dünya liderlerine. Onların aldıkları önlemler ülkelerinde nasıl bir tablo oluşturmuş.

Koronavirüs salgınının tüm dünyayı sarması özellikle ABD, İspanya, İtalya ve İngiltere’de tavan yapması dikkatlerimizi daha az vaka daha az ölümlerin olduğu ülkelere çevirmemize neden oldu. Vaka sayılarına ve kayıplara baktığımızda daha az vaka ve ölüm yaşayan ülkelerin bir özelliği dikkatimizi çekti. Dünyada kadın liderlerin Koronavirüs salgınında çok daha iyi bir sınav verdiklerini gördük. Amerikan Forbes Dergisi bilim inkarcısı erkek liderlerin başarısızlığını yazarken 7 ülkenin kadın liderleri Angela Merkel, Tsai Ing-wen Orta: Jacinda Ardern, Katrín Jakobsdóttir, Sanna Marin Alt: Erna Solberg, Mette Frederiksen’in salgında başarılı olduklarını bu başarıda da; kararlılık, açık sözlülük-şeffaflık, teknolojiyi iyi kullanma, sevgi ve empatinin rol oynadığını yazmıştı.

Tayvan: Tayvan lideri Tsai Ing-wen, geçen Aralık'ta Vuhan'da insanların virüs nedeniyle hasta olduğu haberleri üzerine Vuhan'dan gelen tüm uçakların incelenmesi talimatını verdi.

Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen, bu süreçte hiçbir ülkede olmayan kısıtlamalar karşın büyük bir kararlılıkla salgının yayılmasını önlemek üzere 124 maddelik tedbir listesi açıkladı.

Bu arada maske gibi kişisel koruyucu malzemelerin üretimine hız verdi tüm uçuşlara sınırlama getirdi.  Tüm bu alınan önlemler sonunda salgının Tayvan’da bilançosu 420 vaka sayısı ile ölüm ise 6 ile sınırlı kaldı.''

Almanya: 83 milyonluk nüfusa rağmen Almanya’da  Başbakan Angela Merkel’in  en başından beri süreci şeffaf, sakin ve durumun ciddiyetini kavramış bir  şekilde yürüten lider  durumunda olması salgının daha fazla yayılmasının önünü almaya çalışıyorlar. Almanya yalnızca yaygın korona test yapmakla kalmadı, bağışıklık durumunu tespit etmek için antikor testlerine de başladı. Almanya "Avrupa'da en fazla yoğun bakım yatağı ve test kapasitesi olan ülke olarak biliniyor. Almanya'da hastalığa yakalanan kişi sayısı 144.348 olmasına karşılık ölüm 4547’de yani nüfus oranına göre birçok  Avrupa  ülkesindekinden daha düşük.

Yeni Zelanda: Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern virüse karşı ilk önlem alanların başında geliyor. 19 Mart'ta ülkenin sınırlarını yabancı ziyaretçilere kapattı. 23 Mart'tan itibaren herkes evlere kapandı. Geniş kapsamlı bir test uygulayan ülkede 11431 vaka görülürken 12 ölüm gerçekleşti.

Kadın liderlerin yönettiği İskandinav ülkelerinden olan Danimarka, Finlandiya, İzlanda ve  Norveç‘te de Avrupa'nın diğer bölgelerine kıyasla ölüm oranları düşük ülkeler olarak görünüyor.

Danimarka: Tecriti başlatan ikinci ülke olan Danimarka’da Çocuklar öncelikli korumaya alındı. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen  krizin merkezine sevgiyi, şefkati ve sabrı koydu. Ülkede ilk olarak okullar 1 ay süreyle kapalı kaldı, 784 vaka 355 ölüm görülürken Frederiksen, ülkesinin İsveç ve Almanya sınırlarını kapalı tutmaya devam edeceklerini bildirdi.

Norveç: Norveç Başbakanı Erna Solberg’in, kriz sırasında doğrudan çocuklara hitap etmesi onunda tıpkı Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen  yöntemini uyguladığı gösteriliyor.

 Finlandiya: Dünyanın en genç lideri olarak bilinen 5.5 milyon nüfuslu Finlandiya’da Başbakan Sanna Marin koronavirüsle mücadelede teknolojiyi kullandı. Sosyal medya fenomenlerini devreye sokarak salgınla ilgili gerçeklerin yayılmasını sağladı. Böylelikle halk desteğini artırarak salgının önüne geçmeyi başardı. Finlandiya’da bugüne kadar vaka sayısı 3783 iken 94 ölüm gerçekleşti.

İzlanda: 360.000 nüfuslu küçük bir ada ülkesi olan İzlanda’da salgına erken müdahale eden ülkeler arasında yer aldı. İzlanda Başbakanı Katrín Jakobsdóttir, de Finlandiya modeli ile teknolojiyi çok iyi ve doğru kullandı ayrıca tüm vatandaşlara ücretsiz COVID-19 testi sundu. 1760 vaka sayısı olan ülkede 9 ölüm gerçekleşti.

Süper güç ABD’nin elinde tıbbi malzeme bulunmaması,  çok şaşırtıcı değil mi sizce de? ABD’nin bu salgında çok yara alacağı hatta dünyada birinci sıraya oturacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde ise alınan önlemler daha etkili olursa, tedbirlere halk olarak dikkat eder sosyal mesafeyi ve hijyeni korursak mecbur olmadıkça sokağa çıkmaz, sosyal izolasyonu sağlamayı başarırsak daha az kayıpla atlatabiliriz.

Evde Kal Güvende Kal

Yazarın Diğer Yazıları