Ümran Öztürk

Hoşça kal

Ümran Öztürk

Gitme zamanının geldiğini belirten en içten, biraz hüzünlü ama en naif bir veda sözcüğüdür hoşça kal. Demir bir kancanın yüreğine atılışı gibidir hoşça kal. Yüreğinin kanaması, insanın içini burkan aynı zamanda değer sorgulatan bir kelimedir hoşça kal.

Zamanın durması, ışığın söndürülmesi ve koyu bir yalnızlıktır hoşça kal. Seni hoşlukla bırakıyorum ama ben yokum demektir hoşça kal. Kalanı hoşsuzluklara ötelemektir bir anlamda hoşça kal sözcüğü.

Öyle bir kelime ki bu, sızlatır bırakırken geridekileri. Gidenin mi kalanın mı içinin daha çok sızlamasıdır?  Sen yokken ben nasıl hoş kala bilirimin bir çığlığıdır hoşça kal. Sadece hoş kal, hoş ol değildir bu sözcük. Ben sensiz gidiyorumdur.

Oysa daha o gitmeden sözleri uzaklaşır, gülüşü, bakışı ve kokusu bedeninden önce o yakıcı kelimeyle. Ağırlaştırılmış müebbet gibidir hoşça kal sözcüğü. Önce iyi bir temenni gibi gelse de aslında can acıtan bir kelimedir hoşça kal. Kolay değildir hoş kalmak gidenin ardından. Bir veda busesi gibidir yakıcı ve sarsıcı.

Bir ayrılığın habercisi, o yüzden hoşçakallar derin yaralar taşır bazen. Ama kalan için de, giden içinde katran gecelere uyanmaktır, nefessiz kalmaktır, bir yalnızlıktır hoşça kal. Geçmiş zamana düşen bir ayrılık şiirdir hoşça kal.

Haftaya görüşünceye dek şiiri gülüşünüzde, türküleri yüreğinizde saklayın.<

AYRILIK

Biz katran gecelerin içinde

Beliren bir mum ışığıydık

Konuşamıyorduk bile

Nefesimizden mum sönmesin diye

Biz hazan bahçelerinde

Yeni açmış tomurcuktuk

Sen gözlerimde beliren şafak buğusu

Ben bereketiydim düşlerinin

Biz bir türkünün nakaratıydık

Yüreğimizde kül tadı bırakan

Ve yaşadığımız yangından arta kalan<

Sen gözlerinde nehirler taşıyan

Yemyeşil vadilere akan bir damlacık

Ben aldanmanın, yalnızlığın ustasıydım

Nasıl büyüyemezse bir meşe

Bir çınarın gölgesinde

Biz meşe ve çınar misali

Büyütemedik sevdamızı

Yaşamın dehlizinde

Yavaş yavaş eriyerek

Karıştık geçmiş zamana

Yazarın Diğer Yazıları