Ümran Öztürk

Gelecek, hayal edilen bir şimdidir

Ümran Öztürk

Yaşamımız boyunca sürekli bugünümüzle geçmişimiz arasında gider geliriz. Bazen özlem, bazen acı, bazen pişmanlıkla, bazen de mutlulukla hatırlarız.

Oysa yaşadığımız hayat sadece yaşadıklarımızdan ibaret değildir ki. Bizimle birlikte geçmişte ilerliyor.  Gelecek geldiğinde ise şimdi olarak hayatımıza geliyor.  Yani gelecek  hayal edilen bir şimdi'dir.  Siz gelecek hakkında düşündüğünüzde bunu şimdi yaparsınız.         

Bir insanın  yaşadığı gerçekler var .Bir de yaşamayı hayal ettiği gerçekler. Bir tarafta da yaşayıp bittiğini zannettiği, aslında devam eden bir geçmiş var.  Geçmiş bir paket gibi geride durur. Gelecek ise aslında senin şu anını şekillendirdiğin bir şey. Şimdiki zamanda gelecek için değirmene su taşırsın aslında. Zamanın tek bir boyut halinde ilerlemediğini geniş bir alana yayıldığını algılarsın. Bunların hepsi bir havuzun kulvarları gibi, bir aradadır. Sular aslında birbirine karışmış durumdadır.

Bir tarafta göz önünde olmasını istediğin özelliklerin var. Diğer bir tarafta tam tersi göz önünde olmasını istemediğin, gizlediğin özelliklerin var. Kimisini vitrine koyuyorsun, kimini depoya saklıyorsun. Vitrine koyduklarınla depoya koyduklarını birbirinden ayıramazsın. Çünkü sen hem vitrine koyduğun, hem depoya sakladığınsın.

Depoya sakladığını yok edemediğin gibi, vitrine koyduklarınla da var olamazsın. Neden bu yapılır ki? Çünkü aslında sen daha çok depoya koyduklarınsın.

Mutlu olman için toplumun sana sunduğu bir  liste vardır. Bunları tüketmen gerekiyor, bunları yaşaman gerekiyor, böyle davranman gerekiyor diyen bir liste.  Toplumsal onayla gelen bir şey bu. Toplumsal olarak onaylanmak insanları mutlu ediyor. Ama bir yere kadar mutlu oluyorsun. Çünkü senin istediğin, kendi içinde içselleştirdiğin şey, yaşamak istediğin hayat aslında bu değil. Sana dayatılan bir hayatı sırf onaylanmak için yaşıyorsun. İç huzuru bulmak için de Hindistan'a gidemeyeceğine göre, bu kez yaşadığın hayata isyan ediyorsun.

Her şeyi bir tarafa bırak. Hayat senin için ilerliyor.Senaryoyu sen yazıyorsunuz. En azından rol arkadaşını iyi seçebilirsin. Kendine dürüst ol ve ruhuna yakıştırdığın hayatı yaşa.

Haftaya görüşünceye dek şiiri gülüşünüzde, türküleri yüreğinizde saklayın.

Yazarın Diğer Yazıları