Ümran Öztürk

BİR MADENCİ KENTİNİN GARİP ŞAİRİ

Ümran Öztürk

"Aşk bahanesidir şiirin" -Rüştü Onur

" Çoğumuz onu, Yılmaz Erdoğan'ın "Kelebeğin Rüyası" filminden tanıdık. Yazdığı mektupları, şiirleri, denemeleri ve Medihası'na duyduğu derin aşkı, 40 gün süren evliliği 22 yaşında  bu dünyadan göçüp gitmesi ve acıklı yaşam hikayesi ile Rüştü Onur gönlümüzde yer etti. Yaşasaydı şimdi 100 yaşında olacaktı. O bir madenci kentinin garip şairiydi. Onun hikayesini okurken "coğrafya kaderdir" dedirtiyor insana. 

Rüştü Onur'u okudukça sever, sevdiğiniz kadar da merak eder, araştırırsınız da. Ve önünüze kısacık ömrüne sığdırdığı dostluğu, sevgiyi, ona duyulan saygıyı ve kuşaktaşlarının vefasını görürsünüz.  

1920 yılında Zonguldak Devrek' te doğan, asıl adı Mehmet Rüştü olan mektup,şiir ve hikayelerinde Rüştü Onur ismini kullanan şair, henüz lise yıllarındayken tüberküloza yakalanır.  Hastalığının tedavisi için geldiği Heybeliada Sanatoryumu'nda  Mediha Sessiz ile tanışır. Mediha'nın rahatsızlığının tifo olduğu anlaşılınca genç kız taburcu olur. Rüştü sanatoryumda Medihasız günler geçirmeye başlar. Büyük bir aşkla  Mediha'ya tutulmuştur.  Rüştü ile genç kız mektuplaşmaya başlarlar. Kısa bir süre sonra Rüştü de sağlığına kavuşmuş olarak sanatoryumdan ayrılarak Zonguldak'a geri döner.  Rüştü ve Mediha nişanlanır kısa bir süre sonra da evlenirler. Rüştü Onur bu sırada Ereğli Kömür İşletmeleri Maliye varidat muavinliği görevinden ayrılarak Mediha'nın İstanbul'daki evine yerleşir, geçimini de sebze satarak sürdürür.   Evliliklerinin 40. Gününde  (12 Kasım 1942) Mediha vefat eder. Mediha'nın ölümü ile sarsılan Rüştü Onur her ne kadar "ben ölecek adam değilim" demiş olsa da karısının ölümünden 20 gün sonra (02 Aralık 1942) vefat eder. 

Mayası aşk olan şairin hamurunu da Edebiyat Öğretmeni Behçet Necatigil karmıştır. Dünyaya şiirden bakan, zaman zaman hastalığından duyduğu tedirginliklerini yüreğinde duyarak yazan şair,  ölüm kavramını şiirlerinde dantel gibi işlemiştir.  İmge kurmaktaki ustalığı, şiirlerindeki umutsuzluğu, acısı dizelerindeki naifliği ile dikkat çeken Onur'un  ilk şiirleri Gündüz dergisinde yayınlanır. Daha sonra Rüştü Onur dönemin en seçkin dergileri olan Servet-i Fünun, Yeni İnsanlık ve Varlık'ta  yazmaya başlamıştır. Garip Akımının önemli temsilcilerinden bir olarak edebiyat dünyasında yerini alır.
 Kısacık ömrüne çok iyi şiirler, hikayeler, denemeler  sığdırmış , bu kadar kısa zamanda Türk edebiyatında iyi bir yer edinmiştir.  En yakın arkadaşı Muzaffer Tayip Uslu ve Kemal Usluer ile Zonguldak'ta edebiyat dünyasının simge isimleri olmuşlardı. Bu üç şair de bir madenci kenti olan Zonguldak'ta çok genç yaşta ölmüşlerdir.

 Ömrünün baharında 22 yaşında yaşama veda eden ve arkasında kitaplaşmamış şiir, mektup, hikâye ve denemeler bırakan şairin yakın dostu Salâh Birsel Rüştü Onur'un anısına şiirlerini, mektuplarını, bazı hikâyeleri ile ölümünden sonra onun için yazılanları bir araya getirerek 1956  yılında 96 sayfa olarak basılan  "Rüştü Onur Siirleri-Mektupları- Ardından Yazılanlar" adlı saygı kitabını çıkarır.

Kitabın önsözünde Salâh Birsel'in yazdığı şu cümleler yer alır.

"Rüştü Merhaba. 50 yıl geçti. Ama  yine gönüllerdesin. Şiir adamı olarak yaşadın, şiir adamı olarak aramızdasın. Bakışlarının sıcaklığı hala dünyamızın üstünde. Güneşli gündüzlerde. Ay -aydınlık gecelerde. Sokaklarda boyuna insanlar geçiyor. Sen de görüyorsun. Şapkalar potinler. Ama biz seni anımsıyoruz, seni anımsıyoruz. Yok yok 50 yıl  geçmedi. Dün akşam yine seninle Beşiktaş'ta değil miydik ? (1992)"

Yılmaz Erdoğan yıllar geçtikten sonra 2013 yılında onun yaşamını anlatan  Kelebeğin Rüyası filmi ile sanat ve kültür dünyasına Rüştü Onur'u tekrar taşımıştır. Aynı yıl Yılmaz Erdoğan'ın önsözünü yazdığı, zamanın şairlerinin görüşlerinin yer aldığı  harika bir eser olan "MEKTUBUN AVUCUMDA" isimli kitap  okuyucuyla buluşur. Artık yeni kuşak ta Rüşüt Onur'u hem film hem de kitap sayesinde tanır ve sever. 

Kaynak Yayınları Leyla Şahin ve İbrahim Tığ'ın hazırladığı   "Mektubum Avucumda" isimli  kitapla Rüştü Onur'u okuyucuyla bir kez daha   buluşturmuşlardır. Bu eserde yer alan Rüştü Onur'un çok özel mektupları, şiirleri, evlilik cüzdanı, fotoğraflarını titizlikle arşivleyen ve muhafaza eden Sebahat Sessiz (Mediha'nın kız kardeşi ) kitabın çıkmasına ve hazin öyküsünün beyaz perdeye aktarılmasına neden olmuştur. Rüştü Onur'un ardından yazarlar,şairler tarafından  yazılanlara da kitapta yer verilmiştir. 

Turgut Uyar Rüştü Onur'un ardından şunları yazmıştır. "Şiiri delikanlıca sevmenin bütün tatları ve acemilikleri vardır şiirlerinde. Şiir okumanın ve dünyayı şiirden sevmenin verdiği rahatlıkla kendisini etkileyen her konuyu şiir haline getirir. Şiirleri bir çeşit hatıra defteri niteliğindedir"

Oktay Rifat: Rüştü Onur lirik bir şairdir. Türkiye'de geç başlayan bir hareketin bayrağı altında şiir yazıyordu" demiştir
Edebiyat Öğretmeni Behçet Necatigil ise ; 

Bir şair yaşamıştı Zonguldak'ta /Adı Rüştü Onur'du /Bilseydi hatırlanacağını
Ölümünden sonra/ Memnun olurdu.

Cemal Süreya Rüştü Onur için :

"Rüştü Onur şiirleriyle hayatını, daha doğrusu ölümünü bir arada götürmüş."derken,

Orhan Veli 'de ;

Son yıllarda Zonguldak üç büyük yetenek yetiştirdi: Biri Rüştü Onur (22yaşında), biri Kemal Uluser(29yaşında), biri de Muzaffer Tayyip(24 yaşında) . Bu ne biçim kader! Üçü de arka arkaya öldüler" demiştir.

Rüştü Onur bu dizelerinde sanki Mediha ile yaşayacaklarını önceden biliyormuş gibi anlatmış.

"Bir avuç toprak sana / Bir avuç toprak bana / Dünyada değilse de / Mezarlıkta yan yana."

Bu şiiri ile yarım kalmış bir aşkı ve genç yaşta ölümün nefesini nasıl htiğini  kaleme almış. Zira ölümün ayırdığı iki sevdalı Ortaköy mezarlığında  yan yana yatmaktadır.  

Devrek  şairine sahip çıkmış adına "Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği"ni kurmuştur. Yine Devrek - Cumhuriyet Alanı Rüştü Onur'un  heykeli ve şiirleriyle taçlandırılmıştır. 

Ama çoğumuz Rüştü Onur'u Kelebeğin Rüyası filmiyle tanıdık onu anlatan  kitaplarla da kısacık ömrüne kocaman bir sevgiyi sığdırdığını ve her şeye rağmen çevresine saçtığı enerjiyi gördük. Kendisine gösterilen vefayı da gıptayla okuduk. Ruhun şad olsun şiir yürekli adam.

Yazarın Diğer Yazıları