Ümit Kayaçelebi

Kayaçelebi ailesinin medarı iftiharı Kaya Kayaçelebi

Ümit Kayaçelebi

Kaya Kayaçelebi Miladi 1469 yılında Konya’dan Van’a göç edip gelen Kayaçelebi ailesine mensuptur. Bir başka deyimle Kayaçelebi ailesi Van’a ilk gelip yerleşen ailelerden birisidir. Rahmetli amcamız bizatihi kendisi eski Yıllarda Konya ve Karamana giderek ailemizin geçmişini araştırmıştır.

Kayıtlara bakıldığında Konya Larende tarihi, Konya –Karaman tarihlerinde Kayaçelebi ailesinden bahsedildiğini gördüğü gibi bir de Konya ve Karaman da Kayaçelebi ailesinin bulunduğunu beyan etmiştir.

Kaya Kayaçelebi Rahmetli Vehbi beyin ve Cemile hanımın oğludur. Annesi Cemile Hanım ise Adilcevaz eşrafından Suvari Binbaşı Hacı Nuri Müftuoğlunun kızıdır.

Kaya Kayaçelebi 17 Şubat 1925 tarihinde Van’da dünyaya geldi. İlk ve  Orta Okul tahsilini Van’da yaptı. Ancak babasını kaybetmesi dolayısıyla o yıllarda da Van’da lise bulunmadığı için Lise Tahsilini yapmak üzere Diyarbakır’da bulunan abisi İlhami Kayaçelebinin yanına giderek lise tahsili yapmak istediyse de Abisinin vefatı üzerine tekrar Van’a döndü.

Van’a dönen Kaya amcamız 15 yıl memuriyet yaptıktan sonra memuriyetten istifa ederek ticarete atıldı. Bu arada küçük kardeşi Arslan Kaya Kayaçelebi İstanbul’da “Van –Muş Nakliyat ambarını” açınca Van’daki şubesini de o açtı ve 1958 yılında Van-Muş Nakliyat ambarı Van’da faaliyetine başladı. Uzun süre bu işi yaptıktan sonra Van-Muş Nakliyat ambarını kapattı. 1985 yılında Bağ-kur’dan emekliye ayrıldı.

Kaya Kayaçelebi Van’a geldiği ilk yıldan itibaren bir yandan çalışırken ticaretle uğraşırken kültürel ve sanatsal çalışmalarını da hiç ihmal etmedi.

Beş yol Mevkiinde bulunan Van-Muş Nakliyat ambarındaki mekanındaki özel yazıhanesi her daim Van’ın sevilen sayılan ve ileri gelen insanları tarafından ziyaret edilir tatlı sohbetlerin sürüp gittiği bir mekan olmuştur.. Orası adete bir dergahtı bir toplanma yeriydi. Bir yandan ambarın işleri sürüp giderken bir yandan da sanat ve kültür faaliyetleri de orada sürdürülürdü. Bu böyle yıllar yılı devam etti.  Orası adeta Van’ın ünlü ve renkli simalarının  bir toplanma mekanı hüviyetindeydi.

Unutmadan yazayım. Ve aynı zamanda “Van’ı tanıma ve tanıtma cemiyetinin” başkanlık tabelası da orada asılıydı. Ve senelerce orada gururla asılı kaldı. Ayrı bir yer kiralanmamış ve yıllarca cemiyet faaliyetini orada sürdürmüştür. Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyeti ile alakalı ayrı bir yazımda da bu cemiyetin zamanında ne gibi faaliyetler de bulunduğunu  anlatmaya çalışacağım inşallah.

Kaya Kayaçelebi çok yönlü bir insandı. Şairdi yazardı hitabeti olan muhteşem bir insandı.  Her türlü kültürel sanatsal faaliyetlerin icra edildiği her yerde aranılan ve gözlerin aradığı bir insandı.Hayatını dolu dolu yaşamış ve gerçek Van sevdalısı bir insan olarak ebediyete göçmüştür.

Yaşadığı zaman içerisinde;

Van Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan vekilliği ve Başkanlığı

Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan vekilliği,

Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı 

Van Canlı Hayvan ihracatçılar birliği genel sekreterliği (1965-1969)

Van Kız Öğretmen Okulu Koruma Derneği Başkanlığı (1970-1976)

Defterdarlık Vergi itiraz komisyonu üyeliği (1972-1980)

Sivil savunma Komisyonu üyeliği (1980-1987)

Silahlı Kuvvetleri güçlendirme vakfı başkanlığı (1980-1987)

Çeşitli okullarda okul aile birliği başkanlığı

Kaya Kayaçelebi bu arada Van’ı anlatan Doğunun yıldızı Van adlı eseri 1990 yılında yazmış ve çok beğenilen bu eserinin yanında iki şiir kitabı da yayınlamıştır.

Ayrıca;

Vanlı  bir ailenin dramı, Dinsizin hakkından imansız gelir, ve Van’ın kurtuluşu adlı üç piyes kitabını yazmış ve bu eserler de senelerce Van Halk Eğitim Merkezinde sahneye konulmuştur. Hatta bu piyeslerde de kendi çocuklarını oyuncu olarak oyunun içine katmıştır.

Bu kadarla bitmiyor tabi. Ayrıca o yıllarda çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar, şiirler yazmış, şiirleri çeşitli antolojilerde  yayınlanmıştır.

Ve yine Van’ı Tanıma ve Tanıtma cemiyetinin kurucu üyelerinden birisi olduğu gibi bu cemiyetinde uzun süre başkanlık görevini en güzel şekilde deruhte etmiştir.

Çeşitli kurum ve kuruluşlardan plaket, takdir, ödüller alarak bunları gözü gibi saklamış olan Kaya Kayaçelebi Cumhuriyetin 50. yılı olan 1973 yılında da Zevedeki Zeve Şehitleri abidesinin  yapılmasında büyük emek sarf etmiş ve Vanı Tanıma ve Tanıtma cemiyetinin öncülüğünde bu anıt yapılmıştır. Çünkü o yıla kadar Türkiye’nin hiçbir yerinde ermeni mezalimini ifade eden hiçbir anıt olmadığı içindir ki yapıldığı zaman hem Van’da hem de Türkiye’de büyük ses getirmişti.

Van Muş Nakliyat ambarı içinde yer alan Van’ı tanıma ve tanıtma cemiyeti dolayısıyla zamanının kültür sanat merkezi gibi faaliyet göstermiştir. Bizatihi ben oraya giderek Van’ın çok renkli insanlarının geldiğini görmüş ve onları Can kulağıyla dinlemiş biriyim. Servet Mehterbaşıoğlu, Ahmet Kuralkan, Seyit Ahmet Arvası, Demiray Şaşıhüseyinoğlu, Cemil Yörük, Mevlüt Okayer, Ali Laleci, Kerim Tuncer ve daha nice muhterem şahsiyetler oraya sık sık gelirlerdi ve saatlerce sohbetler uzayıp gider gırtlamalar gelir giderdi. Ben sırf o muhterem ve saygıdeğer insanlardan feyiz ve ilham alma adına çok sık giderdim ve bu arada Kaya amcamında tembihatlarını hiç kulak arkasına atmazdım.

Kaya Kayaçelebi milli bayramlarda da kürsüye çıkar günün mana ve ehemmiyeti ile alakalı olarak konuştuğu gibi bazen de şiir okuyarak halka hitap ederdi. Öyle güzel bir anlatıma şiir okuma tarzı vardı ki bayrama gelen insanları hayran bırakırdı. Ben daha çocuktum ama onu izlerken dinlerken Allah’ım keşke bir gün bende böyle kürsüye çıksam ve okusam diye içimden geçer gurur duyar ve gıpta ederdim.

Kaya amcam hiç unutmam bir gün bana aynen şöyle dedi; Ümit bak benim ailemde benim gibi olan benim gibi bu işlere meraklı hiç kimse yok. Yanız bi istidat sende var. Ben bir gün hayatta olmadığımda benim yarım bıraktığım işleri sen tamamlayacaksın. Bunun için çok, çok oku, çok, çok dinle ondan sonra çok, çok yaz. Sen Kayaçelebi ailesinin tek Ümidisin benimde kayaçelebi ailesinin son ümidi sensin. Bende onun tavsiyelerini emir telakki ettim ve onu yanıltmadım ve onun izinden giderek sonunda sabırla sebatla Van’ın hüsnü kabul gördüğü bir insan olma lutfune vasıl oldum.

Rabbime şükürler olsun ki  bende onun gibi olamasam bile kürsülerden mikrofonlardan Kayaçelebi ailesinin son fertlerinden biri olarak Vana hizmet etme şerefine nail oldum.

Kaya Kayaçelebi 1973 yılında CHP den Belediye Başkanlığı için aday oldu ve rahmetli Tayyar Beyle çıktığı o yarışta seçimi kaybetti. Ve bunun dışında da hiçbir siyasi faaliyeti de olmadı. Zaten çok siyasi bir kişiliği de yoktu. Siyasi mülahazaları ziyadesiyle benimseyen ve bundan haz duyan bir kişiliği yoktu. Van Halkının çok sevip saydığı bir şahsiyetti. Rahmetli Kınyas Kartal, Salih Yıldız, Fuat Türkoğlu ve Ferit Melen ne zaman Van’a gelseler ona uğramadan gitmezlerdi

Ve onu 2011 yıllında kaybettik. Ancak o ölmedi eserleriyle yaşamaya devam ediyor. Onun bıraktığı bayrağı ben aldım ve devam ediyorum. Asla onun gibi olamadım ama onun gibi olmaya gayret ettim. O çok farklı müstesna bir insandı. Van’ın kucakladığı bir şahsiyetti..

Bu bayrak benden sonrada alınacak ve yerde kalmayacaktır. Hayatta kimse kalıcı değil. O gitti biz kaldık yarın biz de gideceğiz elbette.

Rabbim Kaya amcam gibi herkese hoş bir seda bırakıp gitmek nasip etsin.

Yazarın Diğer Yazıları