Ümit Kayaçelebi

İşte hayat ve Leyla Mihrinaz Engin

Ümit Kayaçelebi

Merhaba sana muhabbetle geldim yine mısralarla

Evet, efendim bizim Şaire Leyla Hanım kardeşimiz bir şiirinde böyle sesleniyor. Koca bir hayat bir yandan çalışırken bir yandan da yazmakla geçen Leyla hanımı ben 1999 senesinde tanıdım.

O güne kadar sadece ismini bazen edebiyat aleminde duyuyor ve merak da etmiyor değildim! Çünkü Van’da oldum olası bizim hanım efendilerimiz hep kendileri yazarlar ve kendileri okurlar.

Hani ben şairim veya yazarım şu şiiri yazdım ama şu şiir gecesine katılayım da bir de orada okuyayım diye dertleri olmuyor bizim şehrimizdeki hanımların Alınmasınlar ama umumiyetle hal böyledir. Saman alevi gibi parlarlar, denizdeki yakamozlar gibi görünürler veya kuyruklu yıldız gibi akıp giderler.

Yani medeni cesaretin yokluğu, kendine öz güveni olmayan hanım efendilerin bunu senelerce yaptıkları Van’da pek vaki değildir.

İşte bu noktada Van’daki sanat ve edebiyat dünyasına baktığınızda bir tek sürekli ve devamlı olarak gördüğümüz bir tek Leyla hanım var.

1999 senesinde emekli olduğumda haliyle aldığım tazminatı bir şeyler alıncaya kadar bir bankada tutmam gerekiyordu. O yıllarda da hatırlarsanız ES Bank vardı. Bana da Leyla hanımın o bankada çalıştığını eş dost söyleyince ben de hem tanışırız hem de para işinde hallederim diyerek bankaya gittim ve bu vesile ile tanıştık. Haliyle azıcık akçemizi de oraya yatırdık.

O tanışmadan sonra da görüştük ve işte o gündür bu gündür sanat dünyasında her zaman her yerde birlikte olduk.

Van Sanatçılar Derneğinde yönetim kurulunda uzun yıllar beraber olduk. Ve Aşıklar Kahvesi kurulduğunda Leyla hanım tek bir bayan olarak olsa da hep aramızdaydı  ve tüm etkinlerde bizimle oldu. Van gibi biraz içine kapanık bir toplumda 20 yıl  bayan şaire olarak hep etkinliklere renk kattı.

Nerede bir gece olsa o da bizimle hep beraberdi. O hep bize inandı ve güvendi ve biz de onu bir kardeşimiz gibi gördük işte yıllar böyle geldi geçti ve onunla güzel de geçti.

Bir fasıl vazife icabı önce Tatvan’a daha sonra Mardin’e gitse de yine de kalbimiz hep birdi ve beraberdi.

Ve o da bir gün memuriyet hayatını noktaladı ve tekrar Van’a avdet etti. Van’a döndüğünde bu kez Van Sanatçılar Derneği yerine Değerli genç arkadaşım kardeşim dediğim Yaşar Adıyaman’ın kurduğu Van Şair Ve Yazarlar Birliğinde bir araya geldik ve kaldığımız yerden yine etkinliklere beraberce imza attık.

Ve bir gün aklına yayınevi kurmak ve bundan böyle öncelikle Van’da yaşayan şair ve yazarların kitaplarını bastırma adına “SİMER” yayınevini Yaşar Adıyamanın da maddi ve manevi destekleri ile kurdu.

Kurmakla da çok iyi etti en başta ben olmak üzere Van’da bir şair ve yazarın Van’da kitap bastırması çok zordu ve bu yüzden herkes kitap bastırmak için İstanbul’a taşınıyordu.

Çok iyi etti Simeri kurmakla ve burada bu güne kadar birçok şair ve yazar arkadaşımızın kitaplarını bastırarak onlara yardımcı oldu. Tabi’i ki sadece Van değil taşradaki kitap bastırma isteği olan şair ve yazarlar da Simerde kitaplarını bastırmaya başladılar.

Bu Van için çok büyük bir eksikti ve bu boşluğu da Leyla Hanım doldurdu. Kendisine müteşekkiriz.

Şimdi o bir Vanlı bayan müteşebbis olarak huzurumuzda ve işini de iyi yapıyor herkes memnun ve mutlu.

Ben ona her zaman bacım derim çünkü ben bu alemin abisiyim ve ağabeyi olduğum için onu da bacım gibi telakki eder ve öyle de severim.

Yolun her daim açık olsun Leyla bacım. Ümit abin seninle gurur duyuyor.

Bari bir ara sana yazdığım şiiri de sana armağan ederek yazımı noktalayayım Leyla bacı..

Yazarın Diğer Yazıları