Ümit Kayaçelebi

Halikarnas Balıkçısı

Ümit Kayaçelebi

Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Halikarnas Balıkçısı, 17 Nisan 1890 tarihinde Giritte dünyaya gelmiştir. Kendine özgü yazma tekniği ve denize olan tutkusu ile muazzam bir edebiyat yaratan Halikarnas Balıkçısı’nın babası Abdülhamit döneminde bürokrattır. Usta yazar altı çocuklu bir ailede büyümüştür. Cevat Şakir, adeta bir sanat ortamında yetişmiştir. Kız kardeşleri resim, gravür gibi sanat dallarıyla uğraşmaktadır. Halikarnas Balıkçısı’nın ailesinden birçok sanatkâr çıkmıştır. Kardeşlerinin çocuklarından Şirin Devrim, dünyaca ünlü bir tiyatrocu iken, Nejat Devrim ise büyük bir ressam olmuştur. Aynı zamanda yine kız kardeşinin kızı Füreya Koral, ülkemizin ilk kadın seramikçisi unvanını taşımaktadır.

Halikarnas Balıkçısı, doğduğu sırada babası Giritte görev yapmaktaydı. Ancak bir süre sonra büyükelçi olarak Atinada görev yapması gerekir ve Cevat Şakir Kabaağaçlının çocukluğunun bir kısma yine denizin görkemi ile hissedildiği bu kentte geçer. Daha sonra Büyükada’da bir mahalle mektebinde eğitim yaşamına başlayan Halikarnas Balıkçısı, ortaöğretim eğitimini ise Robert Kolejinde nihayete erdirir. Ardında 1904 yılında Cevat Şakir Kabaağaçlı, eğitim için İngiltere yolcusu olur. Oxford Üniversitesine kaydolan usta yazar burada “Yeni Çağlar Tarihi” okur ve burada İtalyan bir bayan ile evlenir. Bu evlilik ile birlikte bir süre İtalyada kalan Halikarnas Balıkçısı, bir süre burada resim eğitimi alır. 1914 yılında ülkemize geri dönen usta yazar kalemini kullanmaya başlar. Bu yıllarda Resimli Ay, İnci, Resimli Hafta, Diken, Resimli Gazete gibi önemli dergilerde karikatür, resim gibi sanatsal aktivitelerini yayımlamakta iken bir yandan da öyküler yazmakta ve çeviriler yayımlamaktadır. İtalyadan dönüş yapan Halikarnas Balıkçısı, daha sonra oldukça dramatik bir hadise yaşar. Babası Mahmet Şakir Paşa, bu yıllarda geçim sıkıntısı yaşamaktadır ve Cevat Şakir, babasının Afyonda yaşadığı çiftlikte kalmaya başlar. Ancak bir gün usta yazar ile babası arasında bir tartışma çıkar. Halikarnas Balıkçısı’nın silahından çıkan bir kurşunla babasının vurulduğu iddia edilmiştir. Bu iddialar neticesinde Cevat Şakir Kabaağaçlı, 15 yıl kürek cezası alır.

Mahkûmluk yaşamına başlayan usta yazarın cezasının yedinci yılında, verem hastası olduğu anlaşılır ve bu hastalığından dolayı serbest bırakılır. Serbest bırakılan usta yazar, yazın yaşamına hızlı bir giriş yapar. Bir yandan da para kazanmak zorunda olan Halikarnas Balıkçısı, muhtelif dergi ve gazetelerde resim yaparak, karikatür çizerek modern tezhipler yaparak, kaleme aldığı yazıları, çevirilerini yayımlayarak geçimini sağlamaktadır. Aynı zamanda usta yazar, ülkemiz basın tarihinde kapakçılığın gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Yine bu yıllarda Halikarnas Balıkçısı “Resimli Hafta” adlı dergide “Hapishanede İdama Mahkum Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler?” başlıklı nesir yazısında, asker kaçaklarının yargılanmadan kurşuna dizildiklerini anlatmıştır. Hüseyin Kenan imzası ile yayınlanan bu yazı neticesinde Halikarnas Balıkçısı, İstanbul İstiklal Mahkemesi tarafından yargılanır. Mahkeme başkanı tarafından usta yazara idam kararı verilmeye çalışılır ancak mahkemeden Bodruma sürgün cezası çıkar. Bir buçuk yıl burada sürgünde kalan Cevat Şakir Kabaağaçlı, cezasının diğer yarısını ise İstanbulda nihayete erdirir. Ancak Bodrumda yaşadığı bir buçuk yıllık sürgün yaşamı onu Bodruma bağlamaya yetecektir.

İstanbulda sürgün cezasını tamamlayan Halikarnas Balıkçısı tutkunu olduğu denize de yakın olacağı ve doğasına, insanına büyük bir sevgi beslediği Bodruma yerleşir. Burada oldukça farklı bir yaşam sürmeye başlayan Cevat Şakir Kabaağaçlı, balıkçılık gibi muhtelif işlerde çalışmaya başlar. Bir yandan da kalemini kullanan usta yazar, birçok önemli eserini burada kaleme alır. 25 yıl boyunca Bodrumda yaşayan usta yazar, üç adet evlilik yapmıştır. Söz konusu evliliklerinden olan çocuklarının eğitimi için Bodrumdan ayrılmak zorunda kalan aile, İzmire taşınır. Cevat Şakir Kabaağaçlı, burada bir yandan kalemini kullanmaya bir yandan da turist rehberliği yaparak geçimini sağlar. Usta yazar, İzmirde yaşadığı günler sırasında 13 Ekim 1973 tarihinde yakalandığı kemik kanserinden dolayı yaşama veda eder. Denize olan tutkusu ve Bodruma olan hayranlığı ile Halikarnas Balıkçısı, Bodrumun antik çağdaki adı olan Halikarnası kendisine mahlas olarak seçmiş ve mezarının burada olmasını istemiştir. Usta yazarın bu arzusu Bodrumda bir tepeye gömülerek yerine getirilmiştir.

Edebi Yaşamı:

Kalemi eline henüz lise yıllarında alan Cevat Şakir Kabaağaçlı, lise son sınıfta o yılların önemli bir gazetesi olan İkdamda yazılarını yayımlamıştır. Yurtdışı yaşamından sonra yurda dönen usta yazar, dilimize muhtelif eserlerin çevirisini de yapmaktaydı. Tüm bunların ötesinde Halikarnas Balıkçısının kendisi ile özdeşleşen yazma tekniği Bodrumda oluşmaya başlar. Kendisine verilen ceza ile Bodrumu tanıyan Cevat Şakir Kabaağaçlı, deniz yaşamını, denizcileri, gemicileri müthiş bir duyarlılıkla ele alır. Deniz insanı konusunda edebiyatımızda hiç değinilmemiş noktalara hiç bakılmamış çeşitli açılardan bakarak usta yazar, kendine özgü bir edebiyat yaratır. Kullandığı deniz, gemi terimleri ile birçok öykü ve roman kaleme alan Halikarnas Balıkçısı, deniz insanlarının yaşadığı dramatik olaylara da yer vererek bu konuda yazılmamış birçok unsura dikkat çekmiştir. Denize olan bu sevdası ile Cevat Şakir Kabaaçğalı, Mavi Yolculuk fikrini ortaya atan ilk kişidir. Bu fikri arkadaşları ile uygulayan Halikarnas Balıkçısı, çıktığı bu yolculuklardan edindiği izlenimleri eserlerinde de kullanmıştır. Zengin yazma tekniği ve fikirleri ile usta yazar kendisinden sonra gelen birçok yazarı, aydını etkilemiştir. Romanları, öyküleri, çocuk kitapları, denemeleri, çevirileri ve İngiliz diliyle kaleme adlığı eserleri ile Halikarnas Balıkçısı, dev bir miras bırakmıştır.

Kaynak: Yazar: Canan Yıldırım

Yazarın Diğer Yazıları