Ümit Kayaçelebi

Görkemli Hatıralar beni mutlu etmedi

Ümit Kayaçelebi

Efendim, 24 Temmuz günü Halk TV’de Serhan Asker’in hazırlayıp sunduğu “Görkemli Hatıralar” adlı bir program yayınlandı. Ben bu programı canlı seyredemedim. Daha sonra bazı arkadaşlarım beni arayarak Vanla alakalı bir program olduğunu benimde seyretmemi ısrarla istediler.

Ben internetten programın tamamını indirerek sessiz, sakin bir ortamda izledim ve programı kare kare iyice izledikten sonra şu kanaate vardım: Bu program Van’ı ifade etmede maalesef çok yetersiz bir program, 3 saate yakın bir süre devam eden program bende hiç heyecan uyandırmadı ve açık yüreklilikle söylüyorum tek kelimeyle beğenmedim.

Şimdi diyebilirsiniz ki senin beğenmen çok mu önemli? Evet benim beğenmem şu manada önemli ben Van’ın kültürünü en iyi bilenlerden tarihini bilen birisi olduğum için önemli ve bu yüzden yaptığım yorumlar da ciddiye alınır.

Şimdiye kadar TV kanallarının Van’da çekim yaptığı birçok Van tanıtım programı seyrettim.  Fakat bu kadar zayıf ve cılız Van’ı ifade etmede aciz kalan bir programı ilk defa görüyorum.

Bu programdan ben zerre kadar haz duymadım. Bu şehrin bilge insanlarının, renkli simalarının olmadığı program bize hitap etmez. O yüzden çok fazla da beğeni kazanmaz diyorum.

Ben bu şehirde hayatını sürdürmüş şair, yazar gazeteci aynı zamanda halk bilimcisi olarak neyin ne olduğunu bilen ve hakkaniyetle hareket edip yazan ve konuşan biriyim. Bunu herkes bilir ve beni öyle tanırlar. Yapılanlara siyasi bir pencereden bir görüşten de bakmam. Objektif olarak değerlendiririm bu Kanal Halk TV de olsa hangi bir kanalda olsa o program hakkındaki müspet veya menfi düşüncem asla değişmez.

Bana Van’ın Hafızası ve yürüyen kütüphanesi payesini vermişlerse demek ki ben Van’da kültür sanat alanında en ehliyetli ve liyakatlilerden biriyim her halde. Bu konuda 57 yıllık sanat hayatım var ve bunu yalnız Van değil Türkiye’de bilir.

Hal böyle olunca her şeyi enine boyuna inceleyen insaf ve vicdanı kaale alarak eleştiri yapan biri olarak bu programda Vansesi Gazetesinin 1951 yılında Akdamar Kilisesini yıkılmaktan kurtarmasının dışında maalesef hiç de ruhumu okşayan beni heyecanlandıran kareler görmedim.

Nebil Özgentürk’ün yayına canlı bağlanıp anlattığı anektodla Van Gölü’nde gemiyle seyahat halindeyken gemide bulunan Yaşar Kemal’e askeri bir rütbelinin Akdamar Kilisesi’nin yıktırılacağını o’na mani olunması gerektiğini söyleyerek bu konuda ne yapabilirsiniz dediğinde o dönem Cumhuriyet Gazetesinde yazılarının yanlandığını Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi Nadir Nadi beyi arayarak durumdan haberdar etmesiyle Nadir Nadi Vansesi Gazetesini arayıp İlyas Kitapçı’ya durumu anlatır. İlyas Kitapçı ve Remzi Perihan gerekli girişimlerde bulunarak Akdamar Kilisesi’nin yıkımını önlerler.  Bu güzel anektod’un dışında programda Vanla ilgili fazla bir şey görmedim.

Amacım kimseyi kırmak üzmek değildir. Fakat bazı şeyleri de yazmadan da  edemeyeceğim.

Efendim, programa Celo Boluz adlı müzisyen arkadaşımız hiç de Van’la alakası olmayan içinde Van ismi geçmeyen bir türkü ile hem de cümbüşle giriyor.!

Van’da program yapıyorsanız mutlaka o şehrin bir sanatçısı ile girmek size farzdır.

Van kültüründe cümbüş ara sazdır esas sazımız bağlamadır.

Van’ın şu an da Ahmet Poyrazoğlu; Hüsamettin Subaşı, Mehmet Aldaşoğlu, Funda Arar, Melahat Gülses, Mehmet Özkaya, Erol Evgin gibi TRT Sanatçılarımız Var yine Aşık Ahmet Poyrazoğlu gibi ulusal, Mehmet Akçay, Kazım Gülle, Hüsamettin Bucak, Mehmet Bağdatlı, Murat Oto gibi sanatçılarımızdan neden biri yok?

Celo Boluz bizim yani Van’ın sanatçısı değil. Ben Van programında özellikle kendi sanatçımı dinlemek ve izlemek benim hakkımdır. Bu arkadaşımızın sanatçılığını eleştirmiyorum şahsına bir şey demiyorum ama yanlış olan şu ki Van tanıtım programında birinci sanatçı olarak öne çıkmasını doğru bulmuyorum. Doğduğu yaşadığı şehirde öne çıkabilir buna bir şey demem.

Ayrıca bu tür programlarda çekimi yapılan o şehrin türküsü ve sanatçısı ile girilir. Üzgünüm burada ilk girişte Van türküsü yok. Giriş türküsünün Vanlıyam şanlıyam, Giderem Vana doğru olmaması sizce doğrumudur?

Siz Elazığ da Urfa da, Diyarbakır da programınıza Van türküsü ile girebilir misiniz? Elbette ki giremezsiniz!

Sunucu dersini iyi çalışmamış veya kaynak kişiye ulaşmadığı için Van Denizine Van Gölü, Van Pişiğine Van kedisi diyerek çok pot kırıyor daha sonra yaptığı yanlışı anladı. Ancak oraya kadar kaç kez Van Gölü Van Kedisi deyip durdu. Van’ın değerleri derken; Yaşar Kemal, Ruhi Su, Fekiye Teyran, Selda Bağcan dedi ve başka isim yok. Oysaki bu topraklardan gelip Geçen Ercişli Emrah var, Mütefekkir derseniz Seyit Ahmet Arvasi var, Seyyid Abdulhakim Arvasi var, Van’i Mehmet Efendi var. Abdullah Yüce var… Hasılı kelam çok varda en azından bunlardan da bahsedilmesi gerekmez miydi?

Hatta bu şehrin siyaset tarihinde ismi hala anılan Ferit Melen ve Kinyas  Kartaldan da bahsedilebilirdi. bir isim zenginliği olurdu.

Burada bir hanım efendi var sanat tarihi üzerine ama bir ahtamara efsanesini bile layıkı veçhile anlatamadı. Van Akdamar adasını ve Ahtamara efsanesini bilmek ve anlatmak için sanat tarihçisi olmasa da anlatılabilir.

.Yine program içerisinde Ali Paşa ağıdı var arkadaşlar sanki normal bir türkü gibi okuyorlar ve ağıtın ikinci kıtasıyla başlamak niye! Birinci kıtada nakaratı es geçiyorlar. Bu müzisyen gurubu yerine bu şehrin ustaları çağırılsaydı daha fazla ilgi ve alaka ile izlenirlerdi.

Van Reşadiye’de gün batımı diyorsunuz ama Reşadiye Van’a bağlı değil Bitlis’in değil mi? Bunlar küçük hatalar ama benim gibi usta insanlar bu hataları hemen görür ve yakalarlar elbette. Asıl gün batımı ve mehtap Edremit’te seyredilmeli. Güneşin gölün içinde kaybolduğu görülmeli. Aynı şekilde gece mehtap’ı seyrederken yakamozların parıldısı insanı farklı duygulara alemlere taşır.

Folklor gösterileri var ama çocuklar veya gençler doğru düzgün oyunu bilmiyorlar, bir de program halayla biterken veya diğer halaylarda davul zurna sesi var ama ortada ne davulcu var ne de zurnacı, Davulcu zurnacı kıtlığımı vardı! Sevgili dostlar böyle bir programda davulcu yok zurnacı yok nasıl folklar oynarsınız? Van’ın folklorda Türkiye birinciliği var. Şayanı hayret bir şey.

Programda Van’ın Vanlının görmek istediği ağır ağabeyler büyüklerden hiç biri olmayınca nasıl Van programı oldu acaba! Bu şehirde Van’ı anlatan ben varım ve en az benim kadar Van’ın simgesi olmuş renkli inanlar var neden çağırma lütfunda bulunmadınız?

Sevgili kardeşin Serhan Asker Van’ı bilmez tanımaz ama bu programı düzenleyen arkadaşlarımız neden bize veya bizlere başvurmadılar! Her halde bu ben sen meselesi değil ama Vanlıların sevdiği saydığı birkaç sima orada olsaydı program daha bir renklenmez miydi?

Ayrıca bir tanıtım programında siyasi konuşmalar yapılması da bu programla hiç uyuşmadı. Hiç gerekmeyen konuşmaların olması bence hiş hoş olmadı. O konuşmaların bir siyasi arenada olması gerekirken Van programında olması belki de çoğu insanın kanal değiştirmesine neden olmuştur.

Hiç gerek yokken bu tür konuşmalar bazılarını mutlu ederken bazı insanları da rahatsız eder. Bunu neden gerek gördünüz ki… Hiç de program formatına uymadı.

Van da bu işleri en iyi bilenlerden biri olarak üzgünüm bu eleştirileri yapmak zorundayım kimse kusura kalmasın. Van’ın ruhu bu programda yoktu.

Tebrik edemiyorum ancak tenkit edebiliyorum.

Bence bu program acele ile acemice zamanla yarışarak yapıldığı için çok renkli bir program olmadı. Van’ın gezilecek, görülecek, tarihi, turistik yerlerinde çekimler yapılıp görüntü verilebilirdi. Çok daha iyi olabilirdi. Ben yaptım oldu deyince maalesef olmuyor dostlar.

Görkemli hatıralar beni çok mutlu etmedi bilmem siz ne dersiniz!

 

Yazarın Diğer Yazıları