Ümit Kayaçelebi

ATATÜRK LİSESİ EĞİTİM MÜZESİ

Ümit Kayaçelebi

1948 yılında eğitim ve öğretime açılan Atatürk Lisesi köklü tarihi ile Van’da öğretmenleri ve yetiştirdikleri öğrencileri ile her daim sitayişle isminden bahsedilen bir okulumuzdur.

Ben de bu okula adımlarımı 1961 yılında attım. İlk Mektebi Atatürk İlkokulunda bitirdikten sonra yine Atatürk Lisesinde orta öğrenime devam ettim.

Atatürk Lisesine beni rahmetli Büyükbabam eski 2.Mektep Başmuallimi olan Yusuf Ziya Kayaçelebi kaydetti. İlkokulu bitirip Şahadetnamemi aldıktan sonra evde hangi okula gitsin diye bir görüş teatisinde bulundular babam Erkek Sanat Enstitüsüne gitmemi istedi ama dedem rahmetli hayır dedi torunum Atatürk Lisesine gidecek burnumuzun dibinde Atatürk Lisesi varken ne diye soğuk havada sıcak havada kar da kış da ta Çavuş başındaki Erkek Sanat Enstitüsü okuluna gitsin! Ve dediğini yaptı biz Atatürk Liseli olduk.

Tuttu elimden ver elini lise orda Bahattin ve Burhan Özelin babaları Katip olarak çalışan Mehmet Özel’le dostluğu vardı. Onun yanına götürdü ve beni kaydım yapıldıktan sonra Atatürk Lisesi öğrencilerinden biri oldum.

Ha o gün unutmadan söyleyeyim yabancı bir dil seçmekte gerekiyordu. Lisan mecburi idi mecburen ya İngilizce ya Almanca ya da Fransızca lisanlarından birini seçmem gerekiyordu.

Nedense kimse Fransızca okumak istemiyordu benim de Fransızca olmasın da ne olursa olsun diye içimden geçti. Memet amca Almanca okuyacaksın dedi sınıfında 1-C. Tabi Fransızca olmadığı için sevindim.

Okul Müdürümüz Ali Hikmet Fırat, Müdür Yardımcısı Bahattin Özel, kalemde çalışan Mehmet Özel ve Burhan Özel baba oğul bir arada bu işi yürütmektelerdi.

Bizim sınıf 1.Katta İskele Caddesine  Bakıyor

Hocalarımız kim derseniz?

Matematik ve Geometriye Gelen Turgut Altaylı,

Tabiat Bilgisi hocamız Nazif Bayramoğlu,

Ticaret Dersi , Hocamız Zekai Dağtekin

Beden Eğitimi hocamız Süleyman..

Fizik Hocamız Zeynel Deligöz

Yurttaşlık Bilgisi Hocamız Fevzi Levendoğlu

Din Dersi Doğan hoca (PTT den dışarıdan geliyordu)

Müzik Hocamız Gönül hanım (Eski Banka sokağında Lebibe teyzenin evinde kalırdı)

Coğrafya Hocamız Rıfkı Özgür (Ona Aloş lakabını takmışlardı)

Diğer derslere kimlerin geldiğini hatırlayamadım. Aklımda kalanlar bunlar.

Sınıflarda kalorifer yoktu soba ile ısınmaktaydı. Düşünün kış gelende o sobaları gala yak sönmesin diye takip et sonra küllerini boşalt inanın zahmetli ve meşakkatli bir işti.

Okulun bütün yükü de Memet dayının omuzlarındaydı. Ama biz hayırsızlar da durduk yerde zavallı adama ‘Gemşo’ ismini nerden bulup takmıştık hala merak ederim.

İşte aradan yıllar geçti mektepten ayrıldık. Askerliğimizi yaptık, evlendik çoluk çocuğa karıştık.

Zaman içinde bir yandan okurken bir yandan da yazmaya başladım ve bu geçen zaman bizi de ister istemez bir yerlere taşıdı.

Şairlik yazarlık gazetecilik derken gün geldi ‘Van’ın hafızası, Van’ın yürüyen kütüphanesi ‘diye anılmaya başladık.

Haklı olarak bu namımız Atatürk Lisesindeki hocalarımıza da ulaşmış olmalı ki bir gün beni aradılar ve üstadım sen bizim oklumuzun en eski mezunlarından olman ve şu anda da bu konuda Van da en tanınan bilinen olman sıfatıyla sesinle bir konu hakkında fikrini almak ve bir çay içmek istiyoruz dediler.

Ben de Liseye vardım o günkü okul müdürü Nevzat Taşdemir idi odasında oturduk çay sohbet esnasında Nevzat Hoca Van’da bir ilki gerçekleştirmek istediklerini söyleyince nedir dediğimde.

Biz dedi okulumuzda Türkiye’nin her lisesinde olmayan ve Türkiye’de çok az olan Eğitim Müzesini açmak istiyoruz.

Ondan sonra neler yapmak istediklerini anlattı ve benimde hoşuma gitti. Neden olmasın dedim bende size fikir babası olarak yardımcı olurum ve bu müzenin açılmasında katkım olursa  gurur duyarım dedim.

İşte ondan sonra günlerce gidip geldik konuştuk ve tartıştık temin edilen dokümanlarla malzemelerle okulun bir büyük odasını raflarla döşedik malzemeleri ve dokümanları en güzel şekilde itinayla yerleştirdik.

Daha sonra boş duvarlar için onlara okulla ve Van’la alakalı en orijinal orada kullanılması elzem olan fotoğrafları verdim ve büyütülen fotoğraflarla giriş ve odayı bir güzelce süsledik ve muhteşem bir nostaljik ortam oluştu.

Tabi hakkını yemeyelim Nevzat hocamız bu işin lokomotifliğini yaparken diğer öğretmen dostlarımız da çok çaba sarf ettiler haklarını teslim etmek lazım.

Sonuç olarak tüm hazırlıklar yapılarak 13 Kasım 2017 de açılış kurdelesini bir kenarından da olsa ben de makasla keserken ne kadar mutluluk duyduğumu inanlın anlatamam. Anlatamam, çünkü yaşamayan bilemez.

Okuldan talebe olarak ayrılan bir kişi tekrar o okula dönerek 56 yıl sonra yazar olarak okumuş bir insan olarak orada olmam ve katkıda bulunmam hayatımda unutulmayacak anlardan ve unutulmaz bir anı oldu.

Ve o gün salonda dinleyenlerin huzurunda açılış konuşmasını yaptığımda inanın ne kadar heyecanlandığımı anlatamam.

İşte o gün o Atatürk Lisesindeki Eğitim Müzesinin açılması hem Van da hem de Türkiye’de ses getirdi.

Türkiye’de her lisede olmayan az sayılı eğitim müzelerinden birinin Van’da ve Atatürk Lisesi’nde olması bizim için bir gururdur.

Yazımı noktalarken o gün katkıda bulunan sayın Hocamız Nevzat Taşdemir’e sevgili öğretmenlerimiz’e içeriden ve dışardan katkı sunan herkese yıllar sonra minnet ve şükranlarımı iletiyor hepsini muhabbetle kucaklıyorum.

Ne mutlu bize bir eğitim müzemiz var.

Yazarın Diğer Yazıları