Şükran Akçap Yurtkuran

Bilgiye Dayalı Kabulleniş

Şükran Akçap Yurtkuran

Düşüncenin değil, imajın;

Sözün değerinin değil, görselliğin öne çıktığı davranışlar ve yaşayışlardan vazgeçmeliyiz.

Vazgeçmenin çeşitli yolları olabilir, en iyi yol bilginin öneminin idrak edilmesi ve hayata geçirilmesi ile olur.

Âlim veya zalim olmanın arasındaki tek çizgi bilgidir.

Ancak bilgi sahibi olmak yetmez, öğrendiklerini öğretmek ve uygulamak, yani insanlığın hizmetine sunarak ilim ve irfan sahibi olunur.

Bilgi aynı zamanda terbiyedir, iyi ahlaktır, dinlemektir.

Bilgili insan, yerine göre susmayı bilen ve adabıyla susturmayı bilendir.

Acılar karşısında sabır göstermek, bilgili insanların tekâmüle erdiğinin göstergesidir.

İnsanın zor dönemlerinden biri olan yakınlarının kaybındaki yaşanan yas, doğal bir süreçtir.

Bu süreç içinde, yitirdiğiniz kişiyle yaşanmışlıklarınızı hatırlar ve bir daha tekrarı olmayacağı gerçeği içinde üzülmek ve acı çekmeyi insani bir durum olarak kabullenerek geçirmeyi başarmak esas olmalıdır.

Bunun yanı sıra yitirdiğiniz kişinin yaşamınızdaki yerini ve hayalinizdeki görsel kesitlerini hatırlayarak, size kattıklarını, razı oluşlarınızı, razı ettiğiniz zamanları düşünürsünüz. Ayrılıktan sonra geriye, yaşadığınız sevgiye, saygıya dayalı muhabbet kalır.

Bunun yanı sıra yas süreçleri zaman zaman insanı başkalaştırır, farklı âlemlere götürebilir.

En önemlisi, fani dünyanın sonsuz olmadığını tekrar tekrar hatırlar ve ehli dünyanın bir hiç olduğunu düşünürsünüz.

Bu duygu süreklilik arz ederse, ölüm gerçeği karşısında insan yaşayamaz bir hal alabilir.

Ama unutmamalıyız ki, hepimizin hayata karşı olan sorumlulukları ve tutunmaları vardır.

Yaşamın nafile bir arayıştan, anlamsızca konuşmalardan ve davranışlardan ibaret olduğu bilinci ile bir bekleyişe girmek yerine, kalan süreyi bilgilenerek anlamlaştırmak en doğrusudur.

Yas sürecinin en çekilmez olanı, isyana dayanan halidir.

Bilinmelidir ki, hiçbir yaşanmışlık tesadüf değildir.

Uğrunda gururlandığımız ve hiç yitirmeyeceğimizi düşündüğümüz değerlere benzer ayrılıklar beklenmedik bir anda bitebilir.

Unutmamalıyız, başkalarının başına gelir dediğimiz şeyler her an kapımızı çalabilir.

O halde, öyle bir şeye tutunmak gerekiyor ki, zamanın geçmesi ve olayların değişmesiyle yok olmasın.

Bu nedenle, inancından ötürü insanın ve diğer canlıların nihayete ermesini sükûnet içinde karşılamayı diliyorum.

En güzelde kalın.

Yazarın Diğer Yazıları