Şehriban Berk

İNSANAT BAHÇESİ

Şehriban Berk

Yaşam olduğu günden beri sürekli bir değişim içerisinde. Değişimin gelişim olduğuna inanıp yaşarken gelip geçen düzenlere uyum sağladığımızı düşünürüz. Kuşaklar arası çatışmalarda varlığını sürdürürken ortak bir noktanın varlığını kabul edemiyoruz. Ama ikisinin de buluştuğu bir nokta var ki inkar edilemez bir hal almış bulunmakta. Bu bir şekillenme yumağı oluyor. Bu yumaklar büyüdükçe bizi kendi içine alır ve biz içindeyken büyümeye dış kabuğunu sertleştirip kalınlaştırır.

Zannediyorum ki bu yumakların başında teknolojiyi getirebiliriz. Teknolojinin artısına eksisine girmeyeceğim. Biliyorum ki bir sonuca varmayan, tartışmaya açık bir konu.

Yalnız teknolojinin bir yönünü ele alıp onun üzerine küçük bir yorum yapmak istiyorum. Teknolojinin hayatlarımızı  vitrinleştiğiyle ilgili. Bunu böyle zorla falanda yapmadı hani. Hepimiz kendi hür irademiz ve isteğimizle bunu sindire sindire kabul ettik. Şimdi en net olanı ise kaptırdığımız benliklerimizi artık bu döngünün içinden alamadığımız, almak istemeyişimizdir.

Başkalarının özel hayatlarını, yediklerini, ,içtiklerini, giydiklerini, gezdiklerini o kadar çok merak ediyoruz ve takip ediyoruz ki kendimiz içinde aynı kanıya varıyoruz. Sürekli süsleyip püsleyip insanların beğenisine sunarız bizde olanı ve olmayanı.

Hayvanat bahçelerinde doğal ortamlarından alınan farklı tür hayvanları cam ve demir parmaklıkların ardına hapsederek insanların gelip onları görmeleri sağlanır. Şimdi hiçbir hayvan doğal ortamından alınıp, insanların şaşkın bakışlarına maruz kalıp, ailesinden ayrılmak istemez. En azından ben öyle düşünüyorum.

Hayvanat bahçeleri dediğim gibi ise aynı şekilde davranan insanlar için de insanat bahçesi diyebilir miyiz? Peki insanat bahçesi kendini nasıl oluşturuyor?

Kendi isteğimizle bir karış bedenlerimizi sığdıramadığımız ama uçsuz bucaksız ruhlarımızı sığdırdığımız alanlara kendimizi sergilemeye koyulduk. Hiçbir insanın bakışı bizi rahatsız etmedi. Eğer ki beğenmediğine dair bir ibare koymamışsa göründüğümüz yere…

Fikir ve düşüncelerimizi onay alabileceğimiz platformlara yönlendirdik. Biz kendimiz olmaktan çok başkalarının gözündeki bize odaklandık. Ve kendimizden birer heykel, bizim onayımızı vereceklerden de birer put yarattık. Bu putlara tapıp ibadetlerimizi  eksiksiz yerine getirdik.

Buda bence bizi insanat bahçesinde sergilenen duygudan ve fikirden arınmış canlılar familyasına ait yeni bir tür yapıyor. Hepimize yeni var oluşumuz hayırlı olsun.

 

Yazarın Diğer Yazıları