Şahin Akçap

Zaferlerin zaferinin yıldönümünde!

Şahin Akçap

Yoktan var edilebilir miydi?
Edildi…
Anadolu halkını yürekten örgütledi.
Dolambaçlı yollar yerine yüreklerin yolunu seçti.
Yurt denilen topraklarda hiç kimsenin, dinine, mezhebine, soyuna, sopuna, ırkına bakmadan:
"Özgürlüğümüz!" Utkusunda tek yumruk oldu.
Ve var olma savaşını verdi.
Bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramının 91.Yıldönümü!
Nazım Hikmet en güzel şiirini "Kuvayı Milliye'yi" Onun için, silah arkadaşları için ve bu halkın ucuz kabadayılıklara pabuç bırakmayan evlatları için yazdı.
30 Ağustos'un yıldönümünde bir kez daha Nazım Hikmet'in o eşsiz şiirini anımsayalım. Anımsayalım ki ülkesini var edenlerle,  satanların görüntüleri bir kez daha gözlerimizin önüne gelsin.

Kuvayi Milliye Destanından
Düşündü birdenbire kayalardaki adam
kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri
Kim bilir onlar ne kadar büyük
ne kadar uzundular?
Birçoğunun adını bilmiyordu
yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel
geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.

Dağlarda tek, tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: "Üç" dediler,
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Nazım Hikmet

Yazarın Diğer Yazıları