Yürek yumuşaklığı
Şahin Akçap
Hayırlı bir ayı geride bırakıyoruz hafta sonu. Ve ardı Ramazan Bayramı.
Dargınların barışacağı, uzaktakilerin yakındakilerle buluşacağı bayram!
Sadece Ramazan Bayramı mı? Sayın sayabildiğinizce bakınız her ayımızda bir bayram var… Ramazan Bayramının ardından Kurban Bayramı… Bu iki bayramın gerçek amacı insanlara yürek yumuşaklığı kazandırmak… Bağışlamayı öğretmek, hoşgörü kazandırmak, sıkılı yumrukları çözmek… Benlik denen çiğlikten sıyırıp insanlaştırmak!
Sadece dini bayramlar mı?
Kandiller de dinsel teması olan ve barış yolunu gösteren günler.
Ya ulusal bayramlarımız?
Özgürlüğümüze kavuştuğumuz, zafere koştuğumuz, çocuklarımıza ve gençlerimize adanmış, onlara değerlerimizi unutmamaları için kucak dolusu sunulmuş birlik ve berberlik günleri!
Daha da sağduyulu düşünmemiz için belirli gün ve hafta kutlamaları yaratılmış.
Yaşlılar Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Ormancılık Günü, Öğretmenler Günü İşçi Bayramı vs..vs..
Edebiyat dünyamızın açılan kapılarından sızan gür ışıklı yazarlar, şairler, ozanlar, düşünürleri de unutmayınız.
Karacaoğlan, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre… Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel… Siz benim bir çırpıda aklıma gelmeyen diğer isimleri de bu satıra ilave edebilirsiniz.
Bütün bu değerlerin varmak istediği tek ve nihai nokta; insanlarımızın ulusal ve evrensel inanç ve düşüncelerde buluşup kenetlenmesi.
Hafta sonu bayram…
Bırakalım aklımızı ve yüreğimizi kıskaç altına alan bireyciliği, hoşgörüsüzlüğü; Yunus Emre gibi coşalım, Mevlana gibi evrenselleşelim, Karacaoğlan gibi ozanlaşalım, Hacı Bektaşi gibi inanç hoşgörüsünde buluşalım.
Yani dostlar barış için, kardeşlik için her şey var! Yapacağımız tek şey yüreklice adım atmak.
Diyorum ki özetle:
-Ha gayret! Davet benden cesur adımlar atmak sizden…
