Yük
Şahin Akçap
Kim demiş ekmek kavgası
Ya da ağır bir işçinin kıt kanat yaşamı
Yolda akıp giden motorların uğultusu
Gün boyu yığılan onca dert
Rüzgârın önüne kattığı bulutlar
Yamaçları kar tutmuş ta doruklarına kadar dağlar
Hiç birisi ama hiç birisi
Sır yükü kadar ağır değildir
Sabahsız geceler hüznü biriktirir
Ve bir sinsi ses yankılanarak çöreklenir içinize
Kulaklarınızda iğrenç mırıltılar
Gün batımı yığılır kalır karamsarlığınıza
Hani bir çığırsa dudaklarınız
Boşalsa yüreğinizin safrası
Bir dost nasihatiydi
“İki kişinin bildiği gizem değildir.” Sözünü
Kuyular sırdaşıdır içinizde geçenlerin
Dipsiz
Kapkaranlık ve kuytu
Yankı vermeyen
Kararan gökyüzünden bir ışık huzmesi süzse bile
Aydınlanır binlerce çelmenin olduğu yeryüzü
Ama sırlar
O sırlar
Ne ışık alır içine
Ne de susmuş bir yüreğin karanlığına iz düşümü
Yük çeker yaşam sevinci kantarlarında
Tonlarcası vız gelir
Heyhat ki sırları ne kantar çeker ne de terazi
Kuyular sırdaşınız olur
Ser verip sır vermeyen
Ah o yük yok mu o yük
Azabın kamçısı olur iner durur yorulmaksızın